TÜRKİYE EMEKLİ ASTSUBAYLAR DERNEĞİ BASIN AÇIKLAMASI YOK SAYILMAK İSTEMİYORUZ!
Bu vatan için ölümü göze alan Astsubaylar, emeklilikte unutulmak istemiyor! Bugün bu ülkenin dört bir yanında ay yıldızlı üniformasını onurla taşıyan Astsubaylar, vatan toprağının her karışında canı pahasına görev yapmaya devam ediyor. Terörle mücadelede en ön safta yer alan, gece gündüz demeden görev yapan, nice evlattan, eşten, yuvadan uzak kalan bu kahraman vatan evlatları, emekli olduklarında ne yazık ki insan onuruna yakışır bir yaşam süremiyor. Bizler bu devlete sadakatle hizmet etmiş insanlarız.
Ancak emekli olduktan sonra unutulmuş, görmezden gelinmiş, adeta yok sayılmış durumdayız. Bu topraklarda karakol baskınında, dağ başında pusuda, sınır hattında göğsünü siper eden hep bizdik. Bayrağın yere düşmemesi için, vatanın bölünmemesi için gözünü kırpmadan ölüme yürüyenler Astsubaylardı, bizdik.
O gün dağda, sınırda, çatışma hattında olan Astsubaylar, bugün pazarda fiyat hesaplıyor, kira ödemek için borçlanıyor. Astsubaylar yıllardır adeta açlık sınırında bir yaşam mücadelesi veriyor. Emeklilik yaşı 55 ama insan ömrü ortalaması 75, Hayatını vatanı için harcayan Astsubaylar son 20 yılını da yaşam mücadelesiyle geçiriyor.
Bu sadece ekonomik isyan değil, bir vefasızlık tablosudur. Böyle bir vefasızlığı ne tarih affeder, ne vicdan. Emekli Astsubaylara yaşatılan bu yok sayılma, sadece geçmişin değil, geleceğin de çöküşüdür. Bugün Türk Silahlı Kuvvetlerinde görev yapan, terörle mücadelede canını ortaya koyan muazzaf Astsubaylar da bu acı tabloyu görüyor. "Yarın benim de sonum böyle mi olacak?" diye içten içe kaygılanıyor.
Bu adaletsizlik yalnızca emeklilerin değil, halen görevde olan personelin de moralini, inancını ve umudunu kırıyor. Soruyoruz: Neden Astsubay'a bu reva görülüyor? Neden yıllardır Türk Silahlı Kuvvetleri'nin omurgasını oluşturan Astsubaylar, emekli olduklarında adeta görmezden geliniyor? Unutulmasın ki; Vatanın bölünmez bütünlüğü uğruna şehit olan tüm vatan evlatları gibi,
Aziz milletimizin gönlünde taht kuran, 15 Temmuz gecesi vatanı namlunun ucundan kurtaran, hainlere geçit vermeyen Şehit Ömer Halisdemir de bir Astsubay'dı. Tıpkı o gece hainlere karşı dimdik durduğu gibi, bugün de "Sadece naaşımıza değil, yaşarken de bize değer verin!" diye adaleti haykıracaktı.
''Hakkınız ödenmez dediler ÖDEMEDİLER''
Biz Türkiye Emekli Astsubaylar Derneği olarak bir kez daha sesleniyoruz, sadece kendimiz için değil, daha emekli olmamış meslektaşlarımız ve vatan sevgisiyle Astsubay olma hayali kuran gençlerimiz için sesleniyoruz: 1.Özlük haklarımızın iyileştirilmesini, 13.000-14.000 gösterge rakamına göre hesaplanan tazminatların bir an önce hayata geçirilmesini istiyoruz.
2.Emekli Astsubayların maaş skalasındaki statü adaletsizliğinin giderilmesini, yılların birikmiş mağduriyetlerinin telafi edilmesini bekliyoruz.
3.2006 yılında verilen, bugün değerini yitirmiş ek ödemenin güncellenmesini, maaşların insan onuruna yakışır seviyeye çekilmesini talep ediyoruz.
4.3600 ek göstergeden yararlanamayan bizlere verilen ödemenin enflasyona karşı korunmasını, bu miktarın belirli bir katsayıya bağlanmasını istiyoruz.
5.Kalkınmada öncelikli bölgelerde yıllarca görev yapmış Astsubaylara da kademe hakkı verilmesini, eşitlik ilkesinin gereğinin yapılmasını bekliyoruz.
6.1975 hak arama mücadelesi mağdurları ile disiplin suçlarından dolayı derece kademe ilerlemesi alamayan Astsubaylara sicil affı çıkarılmasını istiyoruz.
7.2000.2001.2002 ve 2003 mezunu Astsubayların sigorta hizmet başlangıçlarının düzenlenmesini bekliyoruz. 8.2847 sayılı kanuna göre esas hak sahibi ölmeden Astsubay çocuklarının da TEMAD'a üyelik haklarının verilmesi için kanun değişikliği yapılmasını bekliyoruz.
9.MYO 4 yıllık fakülte düzeyine çıkarılmasını istiyoruz Biz sadece hakkımızı istiyoruz.
Geç kalmış adaletin kendisini istiyoruz. Bu talepler bir lütuf değil; yılların alın terinin, şehit kanının, vatan sevgisinin karşılığıdır. Biz devletine, milletine sadakatle hizmet etmiş bir meslek grubuyuz. Terörle mücadelede canımızı ortaya koyarken aklımıza bir an olsun maaş, hak, emeklilik gelmedi. Ama bugün, huzurlu bir yaşamdan mahrum bırakılmak içimizi kanatıyor.
Diğer rütbelere tanınan haklar bize reva görülmedi, oysa , Astsubaylar yalnızca bir rütbe değil, Türk Silahlı Kuvvetleri'nin bel kemiğidir. Astsubaylar unutulursa, ordu temel dayanağını kaybeder. Astsubaylar görmezden gelinirse, vefa ve adalet de sessizce vicdanları yok eder.
Susmak, bize reva görülene razı olmak demektir. Yaşarken değersiz, emeklilikte sessiz kalmamızı kimse beklemesin. "Para için değil ONUR için",üç çeyrek asırdır verilmeyen haklarımız için, 19 Mayıs'ta Başkomutan Mustafa Kemal ATATÜRK önderliğinde bağımsızlık meşalesinin yakıldığı Samsun'dayız. Biz buradayız. Ve hakkımızı alana kadar da susmayacağız!