Çok Yönlü Yazar, Tiyatro Oyuncusu ve Yönetmen Doğancan PINAR ile Söyleşi
Betül FIRAT: Öncelikle hoş geldiniz. Çok yönlü bir sanatçı olarak biliyoruz sizi ve
söyleşimizin başlangıcında sizi daha iyi tanımak istiyoruz. Doğancan Pınar Kimdir?
Doğancan PINAR: 05 Nisan 1994 tarihinde doğdum. Erzincanlıyım ve Ankara da ikamet
etmekteyim. Tarih benim için hep büyük bir tutku oldu bu sebeple On dokuz Mayıs
Üniversitesi Sanat Tarihi bölümünü okudum ve 2019 yılında mezun oldum. Şu anda ise
Ankara’da bir devlet kurumunda kamu personeli olarak çalışmaktayım. Tiyatro sanatı ile
ilgileniyorum. “Renkli Yüzler Kültür Sanat Tiyatrosunun” kurucusu ve koordinatörüyüm.
Diğer sanatçı arkadaşlarım gibi bende bu asil sanatı yaşatmaya çalışırken yolculuğum
boyunca birçok oyunu seyircisiyle buluşturmuş olmanın mutluluğunu yaşıyor aynı zamanda
yeni oyunları çalışma hevesinin içimde bir an olsun kaybolmasına izin vermiyorum.
Edebiyata olan merakım ilkokul yıllarımda başladı ve başladığı günden beri yazmayı bir an
olsun bırakmadım. Bugün ise yayınlanmış üç kitabım, yayınlanacak olan bir romanım, bir
bilimsel çalışma, yayınlanmış dört edebiyat seçkim, üç tiyatro oyunu ve çeşitli dergilerde yer
alan eserlerim bulunmaktadır.
Betül FIRAT: Edebiyat ve sanat olarak farklı dallarda yer alıyorsunuz. Bize
eserlerinizden ve sanatınızdan biraz bahseder misiniz?
Doğancan PINAR: Yazmaya olan tutkum ilkokul yıllarımda başladı. Maruz kalmış olduğum
veya gözlemiş olduğum yaşanmışlıkları kâğıda dökmek beni hep rahatlatmıştı. O yıllardan
günümüze kadar yazmaya devam ettim ancak somut bir eser ortaya koymam 2022 yılında
“Arızalı Bir Toplum İçin Farkındalık Bilinci” isimli eserimle gerçekleşti.
Önce hayal kurmakla başlar her şey sonra ise hayalin; çok çalışmak ve imkanlarını sonuna
kadar kullanma potansiyeli ister. Tüm bunlar gerçekleştiğinde ise başarı kaçınılmaz oluyor.
Aslında oyunlarda gerek dekor açısında gerek ise Işık kullanımı açısından pek çok şey
mümkün. Ancak yönetmenler bazen bu uğraşlardan kaçınabiliyorlar veya oyuncunun
potansiyelinin yeterince farkına varamıyorlar. Bazen oyuncunun durumu “okuma provasında
belli olur” denilir ve belki de okuma provalarında başarısız olan -ki bu göreceli bir kavramdır
ancak üzerine düşülüp emek verildiğinde bambaşka biri olabilecek oyuncular daha yolun
başındayken ret edilebiliyorlar.
Eğer bir yönetmen olarak tutkuyla bakabilen gözleri fark edebilirsen ve o kişi üzerinde daha
iyi olabilmesi için yorulmadan uğraş verirsen her şey çok farklı ve iyi yönde gelişebiliyor.
Tüm bunları fark ettiğimde kendi oyunlarımı yöneteceğim kararını aldım ve şimdi yazıp
yönetmiş aynı zamanda oynamış olduğum “Serencam” isimli ilk oyununuzu başarıyla
sahneliyoruz ve “Serencam” dışında yazmış olduğum birçok oyun hazır halde çalışılmayı
bekliyor. Ekibimizle birlikte hepsini tiyatromuzun envanterine dahil etmek için heyecanlıyız.
Betül FIRAT: Yönetmenlik alanında ilk eseriniz nedir ve ilk yayınlanan eseriniz
hangisidir?
Doğancan PINAR: İlk olarak “Serencam” isimli oyunun yönetmenliğini yaptım.
“Farkındalıklandın” isimli Vodvil türünde yazmış olduğum oyunumun çalışmalarına da yakın
zamanda başlayacağız. Oyunumun yönetmenliğini yine ben üstleneceğim.
“İkinci Bahar” isimli oyunun ise kısa bir bölümünün ve sürecinin yönetmenliğini üstlendim.
İlk yayınlanan eserim ise “Arızalı Bir Toplum İçin Farkındalık Bilinci” isimli toplumsal
farkındalıkları konu aldığım kitabım oldu.
Ardından kişisel gelişim üzerine yazmış olduğum “Hayatındaki Rolün”
Altı farklı öyküye hayat verdiğim “Frezyanın Yaprağında Altı İspinoz” isimli eserlerim
yayınlandı.
Roman türünde yazdığım “Küçük Dünyadan Büyük Perdelere” isimli eserim ise şubat ayında
okuyucusuyla buluşacak.
Betül FIRAT: Ailenizde sizden başka sanatın herhangi bir alanıyla ilgilenen var mı?
Doğancan PINAR: Aile fertlerimde yalnızca Babam bağlama çalabilme sanatında başarılıdır.
Betül FIRAT: Sizin için en önemli olan eseriniz hangisidir?
Doğancan PINAR: Her eserim benim için özel ve önemli. Her biri içeriğinde farklı mesajlar
vermekte olup derin anlamlar taşır. Ancak daha iyi bir toplum yapısı gelişebilmesi için
“Arızalı Bir Toplum İçin Farkındalık Bilinci” isimli eserim diyebilirim.
Betül FIRAT: Bir yönetmenin işini icra ederken en çok neye dikkat etmeli?
Doğancan PINAR: Disiplin, adil olunması ve doğru planlama.
İyi bir yönetmen çalışılacak oyun süresince kadroya dahil olan oyuncuların kafasında soru
işareti bıraktırmamalıdır.
Bir prova takvimi oluşturmalı ve çalışma tarihleri tek tek belirtilmelidir.
Asla bahaneye yer vermemeli istek, tutku, inançla… hareket etmelidir. Süreç boyunca
meydana gelen olumsuz durumlardan etkilenmemeli her zaman çözüm odaklı düşünmeli ve
eylem odaklı hareket etmelidir.
Betül FIRAT: Kitaplarla aranız nasıldır? En son hangi kitabı okudunuz? En çok tavsiye
edeceğiniz kitap hangisi olurdu?
Doğancan PINAR: Ben bir yazarım ve elbette kitaplar hayatımın önemli bir kesimini
oluşturuyor.
Ben birden çok kitabı aynı anda okumayı seviyorum bu sebeple en son okuduğum kitap Josep
Campbell “Kahramanın Sonsuz Yolculuğu”
Aristoteles “Poitika” ve Sun Zi “Savaş Sanatı” isimli eserler oldu.
Betül FIRAT: Sizi etkileyen şair, yazar veya sanatçılar kimlerdir?
Doğancan PINAR: Çok kapsamlı bir soru ancak birkaç örnek verecek olursam
Edward Hopper
Bertolt Brecht
Mimar Sinan
Dante
Betül FIRAT: Sizi takip etmek isteyenler hangi kanaldan ulaşabilirler?
Doğancan PINAR: Sosyal medya olarak instagram adresime @dgnpnar kullanıcı adı ile
ulaşabilirler.
Betül FIRAT: Tiyatroda sergilediğiniz oyununuzu ve oyunculuğunuzu görmüş biri
olarak sizinle tanışmak güzeldi. Başarılarınızın devamını dilerim. Son olarak söyleşimizi
okuyan ve bizlere eşlik eden dostlara ne söylemek istersiniz?
Doğancan PINAR: Okuyan ve dinleyen herkese teşekkür ederim. Herkesin sanatla kalmasını
diliyorum. Çünkü sanatsız kalan bir toplum kör olur. Başta ebeveynler olmak üzere her
bireyin sanatın herhangi bir dalında kendilerini geliştirmeleri veyahut ilgilenmelerini
öneririm. Böylelikle bu birinci çocuklarına ve çevresine de aktarmış olacaklardır.
Okumaktan asla vazgeçmeyin, sorgulayın ve bulduğunuz cevaplardan tatmin olmayın daha
çok araştırın ve tahayyül edin ve kararlar alırken rasyonaliteye önem verin.
Size olumlu yönden bir şeyler katmayacak insanlarla fazla vakit geçirmeyin. İdealist insanlar
çevrenizde olsun ki ufkunuz daima açık kalsın.
Sanatlı günler dilerim…