1982 Anayasası hukuksuz olduğu için hükümsüzdür
Bütün darbeci faşist ülkelerde yöneticiler yüzde 90'ın üzerinde bir oy oranı ile seçilirler.
Bunun sebebi halkın o kişiyi sevmesi veya yetenekli görmesi değil; idam, suikast, sopa veya hapis korkusudur.
Türkiye'de faşist darbeci Kenan Evren ve generalleri "Ne vereyim abime?" diyen Profesör Orhan Aldıkactı'ya 1982 Anayasasını hazirlatmişlardir.
Halkımız bu anayasaya yüzde 92 civarında bir oy oranı ile evet demiştir. Peki bu seçim meşru mudur?
Elbette değildir.
Çünkü anayasa seçimi hür ve bağımsız bir ortamda yapılmamıştır.
Anayasanın meşru olmadığını söyleyen gazete ve dergiler kapatılmış sorumlularına da hapis cezaları verilmiştir.
Halkımız bu gerçekleri görüp "Şu darbeci faşistler bir an önce def olup gitsinler de normal siyasi yaşam başlasın" diye anayasaya evet demişlerdir.
Elbette bu durum ferasetli bir bakış açısını yansitiyordu. Zira anayasaya "hayir" denilmesi faşist cuntanın iktidarı devretmeyip daha baskıcı bir yönetimi dayatabilirdi.
Kenan Evren ve Milli Güvenlik Konseyi üyesi generaller, hapishanelerde muhalif gördüğu kişilere her türlü işkenceyi yapan 17 yaşındaki gençleri dahi idam edip öldürecek kadar acımasızdılar.
Amerikalılara uşaklık edecek derecede ülke menfaatlerini ayaklar altina alan bir dizi anlaşmaları imzamislardi.
Allah’tan korkmadıklari gibi kuldan da utanmazlardı.
Nitekim Kenan Evren ve cuntası hakkında devleti ve anayasayı silah kullanma yolu ile yıkmak suçu ile davalar açıldı. Sonuçta Evren ve arkadaşları suçlu bulundu. Fakat devlet yönetiminde bulunan siyasetçilerin beceriksizliği ve sucluları infaz etme ile yükümlü memurların ihmali yüzünden verilen cezalar infaz edilemedi.
Faşist darbeciler hapse girmeden ecelleri ile ölüp ruzi mahşerde alacakları cezayı beklemeye başladılar.
Aradan 42 yıl geçmesine rağmen faşist Evren anayasası hala yürürlüktedir.
CHP gibi faşist partiler bütün güçleri ile bu faşist anayasayı degistirmemek için çaba gostermektedirler.
Bu faşist anayasanın evlere şenlik bir dördüncü maddesi de vardır. Der ki; ilk üç maddesi değiştirilemez hatta değiştirilmesi teklif dahi edilemez. Örneğin devletin başkenti olarak İstanbul veya Antalya gibi bir şehri teklif bile edemezsiniz.
Bu ilk üç maddenin en kabul edilemez olanı ise CHP’nin sembolü olan Atatürk’ün altı ilkesinin bulunmasıdır.
Bu altı ilkenin ilk üç tanesi İtalyan faşistlerinin ilkeleri olan cumhuriyetcilik, devletçilik ve milliyetçilik maddelerdir.
CHP ve faşist yöneticileri, İtalyan fasistlerinin bir adım ötesine geçerek yönetimde dinsizligi öne çıkaran laikliği ayrıca Bursa nutkunda geçtiği üzere taşlı sopalı faşist bir yıkıcılığı öne çıkaran devrimciliği (inkılapçılık) ve özünde millete tepeden bakmak olan halkciligi ilave etmişlerdir.
İtalyan faşistleri, milliyetçidirler. Fakat bizim Sabetay faşistleri ise kafatası ırkciligini benimsemiş iğrenç bir milliyetçilik anlayışını benimsemislerdir.
Bütün milletlerin atasinin Türk olduğunu iddia edecek derecede uçuk-kaçık "Güneş Dil Teorisi" bizim Sabetay faşistlerinin icadidir.
Bu faşistler; dolikosefal kafatası, brekisefal kafatası diyerek o kadar ileri gitmislerdir ki; 500 yıl önce vefat etmiş Mimar Sinan'ın kabrini açmış kafatasını ölçmeye varıncaya dek manevi ve ahlaki değerlerden ne derece yoksun olduklarını ispatlamislardir.
Mimar Sinan'ı kafatası sonrasında Satanistlerin eline geçmiş ve halen kayıp olup içine düştüğümüz çirkin durumu pek güzel bir şekilde özetlemektedir.
Umarım, 1982 faşist anayasasının niçin değişmemesi gerektiğini savunan birilerinin bir yerlerini yırtarcasina bağırıp çagirmasini şimdi daha iyi anlamışsınızdır, vesselam...
