Şerafettin YILDIZ


AHLAK VE SOSYAL GÜVENLİK SUİSTİMALİ: HİLELİ BOŞANMA

...


AHLAK VE SOSYAL GÜVENLİK SUİSTİMALİ: HİLELİ BOŞANMA

Ülkemizde sosyal güvenlik alanında yürürlükte olan 5510 sayılı Kanunun 34. maddesi ile; vefat eden emeklinin veya sigortalının dul eşleri ile yaşları ne olursa olsun evli olmayan, evli olmakla birlikte sonradan boşanan veya dul kalan kızları hak sahibi olarak tanımlanmıştır. Aynı maddede, vefat eden sigortalı veya emekli için belirlenecek aylığın belirli oranlarda hak sahiplerine ödeneceği hüküm altına alınmıştır. Bu düzenleme ile dul eşler ile dul ve yetim kalan kız çocukları sosyal güvenlik şemsiyesi altına alınmıştır.

5510 sayılı Kanunun 56. maddesinde ise, “Eşinden boşandığı halde, boşandığı eşiyle fiilen birlikte yaşadığı belirlenen eş ve çocukların bağlanmış olan gelir ve aylıkları kesilir. Bu kişilere ödenmiş olan tutarlar, 96’ncı madde hükümlerine göre geri alınır” denilmektedir. Bu hükümle, boşandığı eşiyle birlikte yaşayan hak sahibi eş ve çocukların almış oldukları ölüm aylıklarının kesileceği ve bu durumdayken kendilerine ödenen tutarların faiziyle birlikte geri alınacağı belirtilmiştir.

Sosyal güvenlik sistemimizdeki en büyük suiistimallerden biri, kamuoyunda “hileli” veya “muvazaalı boşanma” olarak bilinen, evli olmaları nedeniyle hak sahibi olamayan kişilerin boşanarak hak sahibi olması ve boşandıkları eşleriyle birlikte yaşamaya devam etmeleridir. Hak sahibi olarak aylık veya gelir alabilmenin şartlarından biri olan "dul olma" koşulunu sağlamak için, resmi evliliğini sonlandırıp fiilen birlikte yaşamaya devam eden kişiler, kanuna aykırı bir davranış sergilemiş ve hakkı kötüye kullanmış olmaktadır.

Bu suiistimal genellikle vefat eden sigortalı ya da emeklinin kız çocukları tarafından yapılmakla birlikte, bazen de ölen eşinden kalan aylığı almak isteyen kadın eşlerin, daha sonra evlendikleri kişiden boşanarak gerçekleştirdikleri bir yöntem olarak da karşımıza çıkmaktadır. Bu durumda olan hak sahiplerinin, 5510 sayılı Kanunun 56. maddesi gereğince hak sahipliği sıfatı ortadan kalktığı için gelir veya aylıktan yararlandırılmaması ve eğer bu durumda iken ödeme almışlarsa, bu tutarların kendilerine borç çıkarılması gerekmektedir.

Kişileri bu tür bir suiistimale yönelten sebepler arasında ekonomik koşullar ve işsizlik gibi etkenler yer almakla birlikte, çoğu zaman temel sebep kolay kazanç veya ek gelir elde etme isteğidir. Ülkemizde uluslararası sosyal güvenlik standartlarının dışında kalacak şekilde, kız çocuklarına evlenmemeleri koşuluyla ömür boyu hak sahipliği tanınarak aylık bağlanması, bu sorunun temel nedenidir. Ayrıca bu haklar, sadece hileli boşanmalara değil; hak sahibi bekar kız çocuklarının hiç evlenmemelerine ya da nikahsız yaşamalarına, işyerlerinde ise kayıt dışı çalışarak ikinci bir suiistimale yol açmaktadır.

Sosyal güvenlik sistemi; bireyleri hayatları boyunca karşılaşabilecekleri sosyal tehlikelerin zararlarından korumak amacıyla oluşturulmuştur. Bu nedenle sosyal güvenlik sistemi, toplumun geleceğinin güvencesidir. Sisteme karşı yapılan suiistimaller, toplumun geleceğini de tehlikeye atmaktadır. Bu tür suiistimalleri önlemek için yapılan denetimler tek başına yeterli değildir. Asıl önemli olan, bireylerin ahlaklı davranması ve hukuk ile ahlak kurallarına riayet etmesidir.

Ahlak; toplumun huzuru için bireylerin davranışlarının doğru ya da yanlış olduğunu belirleyen bir yargı ve ilke sistemidir. Türk milletini bir arada tutan en büyük değerlerden biri de ahlaktır. Ahlak kurallarının işlemediği bir toplum, önce huzurunu ve mutluluğunu kaybeder; ardından ekonomik olarak da çöküşe sürüklenir. Ülkemizde yaşanan sosyal güvenlik suiistimalleri, kamuya verdikleri büyük maddi zararların yanı sıra, aile birliğinin korunması ve haksız kazancın önlenmesi gibi önemli toplumsal değerleri de zedelemektedir. Toplumun geleceği, sosyal güvenlik sisteminin sürdürülebilmesine; bu da bireylerin hukuk ve ahlak kurallarına uymasına bağlıdır.

Sonuç olarak, boşanma sonrası vefat eden anne, baba veya eşinden dolayı aylığa hak kazanan kız çocukları ve eşlerin, boşandıkları eşleriyle fiilen birlikte yaşamaları halinde hak sahipliği sıfatları ortadan kalkacaktır. Bu durumda, hak sahibi kişinin Sosyal Güvenlik Kurumuna bilgi vererek hak sahipliğini sonlandırması gerekmektedir. Aksi halde, bu durumu gizleyip aylık almaya devam eden kişi, hem hukuk hem de ahlak kurallarına aykırı hareket etmiş olur. Ayrıca bilinmelidir ki, ihbar ve şikâyet bir vatandaşlık görevidir. Bu tür bir suiistimali yapan kişileri, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’nın iletişim hattı olan ALO 170 üzerinden sözlü olarak ya da en yakın Sosyal Güvenlik Kurumu birimine yazılı olarak bildirebilirsiniz.

Şerafettin YILDIZ

YENİ DOLANDIRICILIK SİSTEMİ!

VARİL PATLADI..1 ÖLÜ

BIÇAKLI KAVGADA ÖLÜ SAYISI 2'YE YÜKSELDİ.

FETÖ YENİDEN YAPILANIYOR

ARALAMAYA GİTTİ CANINDAN OLDU.

LİG TABLOSU

Takım O G M B Av P
1.Galatasaray 34 28 1 5 56 89
2.Fenerbahçe 34 25 3 6 52 81
3.Samsunspor 34 18 10 6 13 60
4.Beşiktaş 34 16 7 11 20 59
5.İstanbul Başakşehir 34 16 12 6 7 54
6.Eyüpspor 35 14 13 8 4 50
7.Trabzonspor 34 12 11 11 11 47
8.Göztepe 34 12 11 11 10 47
9.Kasımpaşa 34 11 10 13 0 46
10.Konyaspor 34 13 14 7 -3 46
11.Kayserispor 34 11 12 11 -11 44
12.Antalyaspor 34 12 14 8 -22 44
13.Gazişehir Gaziantep 34 12 15 7 -5 43
14.Rizespor 34 13 17 4 -10 43
15.Alanyaspor 34 10 15 9 -10 39
16.Bodrum FK 34 9 16 9 -13 36
17.Sivasspor 35 9 18 8 -14 35
18.Hatayspor 34 5 21 8 -26 23
19.Adana Demirspor 34 2 28 4 -59

YAZARLAR