Enteresan; Delileri akılların idare etmesi istenmiş. Eşleştirmeyi de denkliği de bu şekilde tasarlamışlar.
Oysa 'denklik' ve' eş ' kavramlarına paradoksal bir vaziyette ters düşüyor...
Deli, akıllıya nasıl denk ve nasıl eş olabilir...
Akıllıya bir deli nasıl layık görülebilir ve nasıl idare etmesi istenilebilir, daha kötüsü nasıl bir deli ile bir akıllının hayatı beraber götürmesi istenilebilir?
Nasıl bir mantıksızlık ve nasıl bir vicdansızlıktır bu...
Vicdansızlıktır diyorum çünkü özellikle evliliklerde zıt karekter ve kişiliklerin ve ruhen uyuşmayan çiftlerin ' idare etme' mantığıyla hayatı birbirlerine çekilmez kıldığını görüyoruz.
Bir tane aklı başında insan çıkıp ta ; bir defa siz ne aklen ne ruhen uyumlusunuz, bu ilişki böyle gitmez ferasetini veya aklı başındalığını gösterememiş...
Hayat karşılıklı cehennem kılınmış; türlü güzellikteki alternatifler ve seçenekler varken...
Sanki uyumsuz, çekilmez, huzursuz, iletişimsiz, ruhsuz, mutsuz evlilikler sürdürülmek zorunda...
Bu tabuyu ve zorunluluğu kılan anlayış ne olabilir?
Yaşamı ve sözde evliliği huzursuz bir mengeneye sıkıştırmanın ve orada tutmanın nasıl bir mantığı ve vicdanı olabilir?
Böyle bir sürdürme anlayışını kutsal kılan hangi inanç olabilir?
Hangi inanç her türlü çıkmaz kılan bir birlikteliğe kutsallık atfedip de sonuna kadar götürme öğüdü verebilir?
Ve hangi anlayış akıllı insanları dengi olmayan akılsızların elinde heder edebilir?
Enerji, kabiliyet, zaman ve varlığı öldürebilme hak ve haddine sahip olabilir?
En klişe tabirle ' Psikologlara gerçek hasta insanlar değil, onları hasta eden, akıllı insanlar gider ' realitesiyle bu yalancı fakat acı tarafıyla gerçek olan, hastalıklı ilişkileri sürdürme zarureti nereden doğabilir ?
'çocukların” hatırına giden evlilikler(!), yanlış anne baba modeli ile büyüyen çocukların ileride aynı yanlış anne baba profili olabileceği gerçeği göz önünde bulundurulmadan, yapılan kötülüğün adı ne olabilir?
Herkesin evliliği, herkesin birlikteliği, herkesin ilişkiyi, herkesin anne baba olmayı hak etmediği gerçeğini anlamak bu kadar zor mu?
Hastalıklı ilişkileri, ilişki kategorisi ne olursa olsun, sürdürmeye çalışmak ve sürdürmeyi kutsal bilmek ve fikrin zirve yaptığı şu yüzyılda ; nasıl bir gerekçe ile açıklanabilir?
Yanılmıyorsam Schopenauer ' ın sözüydü,'Akıllı insanlar bulun birbirinizi” diyordu.
Evet tam da bu...
Akıllı insanların birbirlerini bulması lazım.
Ve ' delileri kendi haline bırakın...”
Onlar da hak ettiği yerde olsunlar.
Hiç olmazsa akıllıyı zayi etmemiş ve de toplum adına büyük bir fayda sağlamış olursunuz..
Katılıyorum Schopenauer ‘a sonuna kadar;
AKILLILAR BULUN BİRBİRİNİZİ...