AKIN, AKIN AKIN GELİYOR MU?
Malum seçim dönemindeyiz. Siyasiler için harman zamanı denilebilir.
Siyasiler şu kalan 5 günlük süreçte ibreyi kendilerine döndürmek amacı ile ellerinden gelenin fazlasını yapmaya çalışıyorlar ki buda normaldir.
Belediye Başkan adayları sahada oradan oraya koştururken ben onları uzaktan izlemeyi tercih ettim.
Hoş zaten geçtiğimiz haftaya dek kimse de davet etmedi.
Ahmet AKIN’ın seçim gezilerine katılmak için davet aldığımda iftar sonrası çöken rehavetten dolayı sıcak bakmamama rağmen dostlarım katılmaya ikna ettiler.
Aslında bende uzun süredir “AKIN AKIN GELİYORUZ” söyleminin sahadaki karşılığını görmek istiyordum ama birazda naz etmeli değil mi?
Şehir Merkezine, ova köylerine hatta Dursunbey’in ücra bir köyüne yapılan birkaç geziye bizzat katıldım.
Bu gezilerde Ahmet AKIN’ı analiz etmeye çalışırken aynı zamanda seçmenlerle de konuşma, görüşme şansı buldum.
Benim açımdan verimli olduğunu düşünüyorum.
Öncelikle Ahmet AKIN’ın şahsı hakkındaki gözlemlerimi yazmak istiyorum.
Bir kere Ahmet AKIN, ilk bakışta itici biri değil aksine İnsana sevimli gelen bir tavrı var. Bu tavır ve davranışlarının yapmacık olmadığını düşünüyorum en azından bana öyle geldi.
Konuşma tarzında İnsanı küçümseyen bir tavır, kibir veya enaniyet hissetmedim aksine sıcak, samimi ve içten bir tarzı var. Karşısındaki kim olursa olsun, ne sorarsa sorsun aşağılar bir şekilde konuşma ve cevap verme tarzı yok.
Bunun seçime mahsus zorlama bir tavır olduğunu zannetmiyorum. Hani bazı siyasilerde vardır ya yüzünüze gülerken içinden “Hele sen dur seçim bitsin görürsün” diye işte o türden bir mesaj almadım.
Konuşmalarında Şehrin sorunlarına hakim olduğu ve çözüm önerilerini de bildiğini açıkça gösteriyor.
Kendisinden duymadım ama onun için hep “Sağdan Devşirme” diyorlar ya açıkçası bende bunu mülahaza ettim.
Tavırlarında ve konuşmalarında Muhafazakarlara itici gelen bir “CHP” li tarzı yok daha çok liberal bir muhafazakar üslubu var.
Bu da yirmi iki yıldır AK Partiye oy veren muhafazakar kırsal kesimin hoşuna gidiyor olmalı ki, AK Partinin kalesi Dursunbey’in köylerinde bile oy olarak karşılık buluyor.
Vaadleri diğer adayların vaatleri gibi elbette fazla..
Hemen hemen her aday Proje adı altında hepimize uçuk gelen vaatler vermiyor mu?
Veriyor eee AKIN neden geri kalsın?
Peki bu verdiği vaatleri gerçekleştirir mi?
Asıl önemli olan o bence.
İktidarda olanların verdiği vaatler “Madem böyle bir şey olabiliyordu, yapılabiliyordu da neden bu zamana kadar yapmadın” diye insanlara sorgulattırıyor da Muhalefette olanın verdiği vaatler “Kim bilir belki yapar” diye hoş görülebiliyor.
Ahmet AKIN’da verdiği vaatleri yerine getirir mi?
Elbette bunu kazanırsa zaman gösterecek.
Seçmenlere gelince,
Ahmet AKIN’a yoğun sevgi gösteriyorlar, Özellikle geçen seçimde muhafazakar partiler lehine oy çoğunluğu olan yerlerde gecenin geç saatleri olmasına rağmen gösterilen ilgi açıkçası beni de şaşırttı.
Evet AKIN’ın iddialı olduğunu düşünüyordum ama bu kadarını bende beklemiyordum.
Ahmet AKIN’a gösterilen bu yoğun ilgi sadece Ahmet AKIN’ın şahsı ile ilişkilendirilemez.
Kanımca diğer Partilere ve adaylara, özellikle kibri ve enaniyeti yüksek adaylara duyulan antipati de AKIN sempatisine dönüşmüş.
Tabi ekonomide ki kötü gidiş ve özellikle emekli maaşlarının düşüklüğü ile süt fiyatlarının yerlerde sürünmesi, buna karşılık yem ve benzeri ürünlerin fiyatlarının yüksekliğini de muhalefetin destekçisinin artmasında önemli bir etken olarak görüyorum.
Sahada gördüğüm kadarı ile son olarak şunu söylemeliyim
Evet, öyle görülüyor ki Ahmet AKIN, akın akın geliyor.
Ama bu geliş, bu hız kazanmaya yeter mi?
Onu da 31 Mart gecesi göreceğiz.