Cevahir AYDIN


Anlam Arayışı ve Mesuliyet

...


Anlam Arayışı ve Mesuliyet

Kainatla alakalı bir varlıktır o..
Nihayetsiz maksatları,
Ve sınırsız arzuları vardır onun..
Dört mevsimi bir arada yaşayabilir,
Bazı mevsimleri mesken tutmakta ısrarcı olabilir..
Bu gerçekliklerin orta yerinde,
Kudreti ve kuvveti aciz kalır genellikle..
Evet Ezeli ve Ebedi Hakim’in kendisini tanıttırmak için yarattığı insandır bu tariflerin anlattığı, anlam arayışının baş muhatabı..

İnsan, varoluşsal nedenlerini bulmak için bazen bir girdabın içine çekilir bazen tercihleri veya yönelimleri sebebiyle bir boşluğun içinde bulur kendini.
İmtihan deriz bunun adına..
Kimden veya neyden kaynaklı olduğuna takılmadan, alınması gereken dersi düşünür, dersini alır ve yoluna devam edersin.
Bu imtihanın bana öğrettiği nedir, beni nereye taşır bu hadiseler diye bakarsın.
Güncel aktualitenin içinde kaybolmadan varoluşun temel dinamiklerini derinlemesine irdelersin çoğu imtihanda. Esasen imtihan bu irdelemenin en acı veren kısmıdır denebilir.

Hayata hâkim kılmaya çalıştığımız yaratılış kodlarımızı doğru çalıştırmayı ihmal ettiğimizde, öze dönüş için gösterilen işaret fişeklerini daha net görelim için gelmiştir onlar.

Bir silkeleme bir sarsma bir kendine getirme araçlarıdır.
Ötelere namzet benliğimizin üzerine abanmış anlık heveslerin, geçici hazların ve/veya faydaların su köpüğü misali nasıl da geçici olduğunu haykırır yüzümüze.

Haz ve hız ekseninde bir ömür süren asrımızın insanları olarak bizlere kâinatla barışık yaşamak için azaltmamız gereken beklentileri, hayatın olağan akışındaki konumumuzu unutarak maksimum hırsla taarruza geçtiğimiz özensiz kazanma çabamızı bir durduruverir.

Sarsıcı mıdır bu hamle, evet. Temel kodlarımızdaki varoluşsal terapi ile edinemediğimiz sağlıklı anlam bulma arzusu, yerini dünün kaygısına, yarının endişesine bırakır. Ve nefsani arzuların, endişelerin, kaygıların yönlendirdiği bir inanca bürür insanı.


En büyük motivasyon araçlarından biridir; tüm yaratılmışların insanın hizmetine sunulduğunu bilmek.  Kalıcı olan; insanın kendisine sunulan bu imkanlarla birlikte Hakk’a teslim olmanın getirdiği huzurdur.

Bu düşünce ve bu düşüncenin kazanımı olan teslimiyet duygusu sahibini mesuliyete bürür.

Canlı cansız tüm varlıkları, yaşanmış ve yaşanacak olan tüm hadiseleri, hakiki sahibine hizmete vesile bilen bir dimağın; tüm kabiliyet/ istidat ve imkanlarının derin bir diğergamlıkla aktif mücadelesinde kullanmanın kalıcı bir kazanç getireceği gerçekliğini, bir an olsun hatırından çıkarmadığına şahit oluruz.

Hangi ortam ve şartlar altında olursa olsun; insanı mutlu, mesut ve mesrur kılan şey; “Kurtulmak ise muradın, ateşe koşan kelebekleri kurtar.” sırrıdır.

Üstad Saidi Nursinin uğruna hayatını feda ettiği o muthiş felsefesini bir kez daha anmak adına yine kendi ifadesine kulak verelim:

“Karşımda müthiş bir yangın var. İçinde evlâdım yanıyor, imanım tutuşmuş yanıyor.”
Cehalet, yoksulluk ve ayrımcılıklarla mücadele eden üstadın, imansızlık cereyanları karşısında sessiz kalmadığına ve vargücüyle bu uğurda mücadele ettiğine şahit oldu bu toplum.

Herkesin her şey hakkında konuştuğu, mutlaka bir fikrinin olduğu acı tabloyu hatırlayacak olursak mücadeleden imtina edenlerden daha çok nefsine, nesline ve insanlığa dair söyleyecek sözünü, yapıcı icraatleri ile ortaya koyanların daha çok kalıcı tesir uyandırdığını görürüz.

Dertlenmediği derdi anlatmaya hayâ eden, bunu ‘hakikati, magazine meze etmek’ sayan sinelerin; özünü koruyan kâinatla ve kainatın içerisindeki mümtaz şahsiyetlerle ilişkilerinde muhteşem bir anlam ve uyum oluşturduğuna şahit oluruz.

Kendisinin ve heveslerinin ötesine geçmeyi başarmış ve kendisi için önemli olan şeylere veya ötekine odaklanmayı aşmıştır. Yani benmerkezciliği, benliği aşmıştır. Bunun doğal seyrinde de sorumluluk bilinci geliştiğinden anlamlı eylemler ile hayatını bezemiştir.




Ondan ne geldi de hoş olmadı?
Onun sana layık gördüğüne mi isyanın?
Senin tercihlerinin neticelerini, yine buradayken sana gösterdi diye mi söylenirsin?

Hangi kısık sesin semayı inlettiğini bilemeyeceğin gibi,
Hangi hasbi fiilin senin kurtarıcın olacağını da bilemeyeceğin için aktif mücadeleye devam etmelisin.

Seferden sorumlu tutan, zaferin hesabını sormadı hiç.
Dünyanın ve ukbanın saadeti için gerekli çabayı sarf ettikten sonra, O’nun rahmet ve keremine itimat et, huzuru bul.

Sefere çıktıktan sonra O’na itimat eden, kaybettiğine gam çekmez, kazandığıyla mesrur olmaz.

Elden kaçırdıkların için âh etmemeli.
"Şöyle olsaydı böyle olmazdı!" yahut, "Böyle olmasaydı şöyle olurdu!" gibi lâfların ruha sıkıntı vermekten öte bir fayda sağlamadığını unutmamalı.
Mazinin yükünü sırtından atarak, On'a güvenerek istikbale doğru yol almaya koyulmalı, hakiki huzuru bulmalı..

Ki hayatlarımızın ağır yüklerinden kurtulup, teslimiyet vesilesi ile ruhumuza bir rahatlık ve hafiflik lutfedilsin.

Gayret bizden, Tevfik/başarı O’ndandır.

Cevâhir AYDIN – Küçük Dünyam

YENİ DOLANDIRICILIK SİSTEMİ!

VARİL PATLADI..1 ÖLÜ

BIÇAKLI KAVGADA ÖLÜ SAYISI 2'YE YÜKSELDİ.

FETÖ YENİDEN YAPILANIYOR

ARALAMAYA GİTTİ CANINDAN OLDU.

LİG TABLOSU

Takım O G M B Av P
1.Galatasaray 16 14 0 2 28 44
2.Fenerbahçe 16 11 2 3 25 36
3.Samsunspor 16 9 4 3 12 30
4.Göztepe 16 8 4 4 10 28
5.Beşiktaş 17 7 4 6 7 27
6.Eyüpspor 17 7 4 6 7 27
7.İstanbul Başakşehir 16 6 5 5 4 23
8.Gazişehir Gaziantep 16 6 7 3 -2 21
9.Alanyaspor 17 5 6 6 -2 21
10.Antalyaspor 16 6 7 3 -8 21
11.Rizespor 17 6 8 3 -9 21
12.Kasımpaşa 16 4 4 8 -1 20
13.Konyaspor 17 5 7 5 -6 20
14.Trabzonspor 16 4 5 7 2 19
15.Sivasspor 17 5 8 4 -7 19
16.Kayserispor 16 3 7 6 -16 15
17.Bodrum FK 16 4 10 2 -10 14
18.Hatayspor 16 1 9 6 -13 9
19.Adana Demirspor 16 2 12 2 -21 5

YAZARLAR