BİR AYET- BİR KADIN- BİR DİZİ
Rahman ve Rahim olan Allah’ın adıyla…
İnsanlık adına utancımızın ağırlığını taşıyamayan kalplerimizle yaşamaya çalışan bizler, mahcubiyetimizin gelecek insanlığa kadar ulaşacak çaresizliğimizle kahrolup durmadayız. Bizleri teselli eden şehit kardeşlerimizin mübarek kanlarının yeryüzünde ki insanların kalplerine İslam sevgisi olarak doğuşuna şahitlik edişimiz.
Gazze direnişi başladığı ilk zamanlarda tüm dünyada İslam araştırılmaya başlanmış en çok okunan kitap da Kura-ı Kerim olmuştu. Elhamdulillah halen de her geçen gün İslam dinine giren Kardeşlerimizin sayısı çoğalmakta. Onlardan biri olan Amerikalı Abbey isminde bir kardeşimizin İslam dininin kadınlarla ilgili ayetlerden olan Nisa suresi 34.ayetten çok etkilenip ‘’Ben daha önce böylesi inanılmaz bir seviyede kadınları el üstünde tutan bir din duymadım. Erkekleri kadınları için onların geçimini sağlamak için, onlara bakmaları için teşvik eden bir din duymadım. İslam kadın hakları konusunda zirvede ve kadınlara toplum içinde çok yüksek bir statü veriyor.’’ Diyor bu burada bir dursun.
Gelelim geçen hafta gösterime giren bir dizi filme. Sosyal platformlarda bayağı gündem oldu. Bu dizi için o kadar çok söz söylendi ki olumlu bulan oldu olumsuz bulanlar oldu. İşin garip tarafı dizide bir pavyonda Ankara havası oynayan kadının giydiği elbise internette saatler içine tükenmiş, yaptığı dansın dersini almaya kalkan kadınlar olmuşmuş…Falan…Filan…Hiç şaşırmadım!
Bahsedilen olay örgüsü tam bir trajediyken ‘’Gece hayatı’’ sektöründe çalıştırılan yüzlerce binlerce kadınların dramları bir diziyle gündem olmuş! Ya hu bu ülkede her geçen gün sayıları artan bu sektörün en fazla müdavimleri erkekler değil mi? Gündüz mangalda kül bırakamayan adam kılıklı erkekler, gittikleri pavyonda kadının dansı ve bedeni üzerinden para harcarken bir başka erkekler de aynı kadınlar üzerinden para kazanıyorlar. Bunu modern dünyanın gerçeği diye kendilerine inandırmaya çalışıyorlar ve maalesef kadınlarda inanıyorlar.
Evlerinde ki kadına kadınlığı çok görüp küçük gören bu zihniyet yaşı başı fark etmez bir şekilde cinsel bir obje gördüğü kadınları suistimal etmeye devem edecekler. YouTube da dizinin ilk bölümü bu yazıya yazdığım sırada 12 millyon izlenme almış.
Hadi her şeyi geçtim dizi için olabilir dediğim birçok şey var diyelim. Ya bizim kadınlarımız kendilerinde nasıl bir aşağılanma ve eksiklik hissediyorlar da Dilber dansını öğrenmeye kalkıyorlar? Kadının kadınlığı üzerinden para kazanmayı öğreten ve özendiren bir senaryo var mı? Var! Var da son dönemde ki dizilerin hepsi kocasını veya karısını aldatmak yasak ilişkiler hatta sapkınlıklar üzerinden senaryolar yapılmıyor mu? Belki en açık ve en masumu kalacak olan bu dizi olabilir derim!
Kendi dinimizin kadına verdiği değeri yeni Müslüman olan başka bir kadının ağzından duymanın verdiği sevince mi yanalım. Yoksa % 90 Müslüman bir ülkede kadın daha fazla nasıl ayaklar altına alınırı mı izleyelim bilemedim? Söylenecek daha çok söz var…
Kadın düşmüşse sebebi erkektir. Erkek dağılmışsa sebebi kadındır. Allah’ın bir birini tamamlamak üzerine kurduğu düzen bozulursa orada ne kadın ne erkek ne aile kalır ne de sağlıklı bir toplumdan söz edilebilir. Evliliği zor ve kötü gibi gösterip evlilik dışı ilişkileri özendiren sapkınlıkları meşrulaştıran her ne olursa olsun bu toplumun yapıtaşlarına dinamit koymaktır. Kadının da erkeğinde kendini, cinsel kimliklerinin farkına varması ve bir birini korumanın bir aile olmanın güzelliğinin fark edilmesi temennisiyle…
Ravza Zeybek