Yüreğimiz iyice daraldı. İnsanlık tarihinin en sıkıntılı devrini yaşıyoruz. Bütün peygamberlerin şerrinden Allah’a sığındıkları devre. Süfyaniyet ve Decccaliyet devresi. Zulmün, ahlaksızlığın, Allah’ın hükümlerine set çekmenin zirveye çıktığı bir devre… İnsanların şeytana ve şeytanî düzenlere köle edilmek istendiği bir devre…
Gazze’ye, Doğu Türkistan’a, Arakan’a, Yemen’e ve diğer İslam beldelerine yapılanlara bakınız. Bütün bunlar karşısında insan Kâinatın Sahibi olan Allahu Azimüşşan’a yalvarıyor ve canıgönülden bir yiğit göndermesini istiyor.
Bir yiğit çıksa meydana. “Ulan!” diye haykırsa. “Ulan yeter artık yaptığınız!” dese. “Ülkemizin ve milletimizin, İslam ümmetinin ve bütün İslam beldelerinin aleyhine olan bütün anlaşmaları, bütün düzenlemeleri reddediyorum. BM’nizi de, NATO’nuzu da, AB’nizi de, ne kadar kuruluşunuz varsa hepsini reddediyorum. Bütün kâğıt üzerindeki anlaşmaları da, bu kuruluşlarla ilgili imzaları da çöpe atıyorum. İslam ülkelerindeki bütün üslerinizi, bütün tesislerinizi, bütün radarlarınızı kapatıyorum” dese…
Şimdi, kem-kümcüler, hık-mıkçılar sahneye çıkacak, “Yahu sen ne diyorsun! Böyle bir şey olabilir mi?” diyecekler. Neden olmasın. Geçmiş asırlarda olmadı mı? Hz. İbrahim Aleyhisselam, bütün dünyayı zaptetmiş Nemrut’un karşısına dikilmedi mi? Hem de tek başına. Ne ordusu vardı ne de silahı. Müsebbibü’l esbab olan Allahu Teâlâ bu yiğit kuluna yardım etti. Sivrisinek taifesi Nemrut kavmini ve bu zalimi kahr u perişan etti.
Hz. Musa Aleyhisselam, o devrin en büyük devletini idare eden Firavun’un karşısına dikildi. Neticede, Allahu Azimüşşan’ın “Kahhar” ve “Müntakim” isimleri tecelli etti. O azgın zalim kâfir ve 600 bin kişilik ordusu denizde boğuldu. Hz. Musa koca memleketlerin vârisi oldu.
Peygamberler peygamberi, yiğitler yiğidi Sevgili Peygamber Efendimiz’i (asm) hatırlayalım: Bütün müşrikler, bütün kâfirler karşısındaydı. Hıristiyan ve Yahudiler de… Efendimiz (asm) hepsine tek başına meydan okudu. Sonradan etrafına yiğit Müslümanlar toplandı. Evvela o bölgedeki Yahudilere, sonra müşriklere, sonra Roma İmparatorluğu’na diz çöktürdü. Daha sonraki 40 yılda da 40 devlet mağlup edildi.
Yeter ki İ’la-yı Kelimetullah dâvâsı için yola çıkılsın. Kâinatın Sahibi olan, bütün mevcudatı yaratan Rabbimiz Kur’an yolunun sevdalılarına bir lider gönderir. Geçmiş asırlarda olduğu gibi. Allah’ın aslanı Haydar-ı Kerrar İmam Ali (ra), bütün sahabeler, Selahaddin Eyyubi, Fatih Sultan Mehmed ve daha nice kahramanlar…
Selahaddin Eyyubi, nice çileli imtihanlardan geçti. Evvela ümmeti Kur’an ve Hadis etrafında topladı. İhtilafları bertaraf etti. İttifakı sağladı. Sonra, “Ya Allah! Bismillah!” deyip hedef gösterdi. Hedef Kudüs-ü Şerif’i Haçlılardan kurtarmaktı. Neticede bu büyük fetih gerçekleşti. Haçlı orduları Hıttin Çölü’ne gömüldü.
Fatih Sultan Mehmed’e bakınız. Nice muhalifleri, etrafını sarmış nice hainler, karşısında nice düşmanlar vardı. O ise sadece ve sadece Allah’a dayanarak, güvenerek yola çıktı. Doğu Roma İmparatorluğu’nun son kalesi olan Konstantinapol’u fethedip “İslambol” yaptı. Daha sonra da 15 yılda 25 devletle birden savaştı ve hepsine diz çöktürdü.
Bir yiğit çıksa meydana!.. Diyoruz. Bunu da Rabbimizden istiyoruz. O, “Ol!” deyince oldurur. “Kün! Feyekün!” O’nun kanunlarındandır. Okuduğum Kur’an’dan ve hadis-i şeriflerden aldığım dersle buna bütün kalbimle inanıyorum ki bir yiğit çıkacaktır. Allah’ın hükümlerinden başkasını reddeden bir yiğit. Hiçbir zalimden, hiçbir kâfirden korkmayan bir yiğit. Allah’ın bütün düşmanlarına sinek kanadı kadar değer vermeyen bir yiğit… Allah’ın izniyle bütün ihtilafları bertaraf edecek. Bütün ümmeti Kur’an ve Sünnet etrafında birleştirecek. Birliği ve beraberliği sağlayacak. Cihadı ders verecek bir yiğit…
Söylediklerimiz hayal değil. Onların sarı kafası var da bizim bir yiğidimiz olmayacak mı?.. Olacak. İşte o vakit bütün zalimler, bütün cebbarlar, bütün mütekebbirler kaçacak delik arayacak. Gazze’ye saldıran, Filistin’i hapishaneye çeviren o zalimler şimdiden kendilerine bir yer beğensinler. Şayet bulabilirlerse… O yiğit meydana çıktığında bütün zulümlerin hesabını soracak. Ya Rab, tez zamanda gönder!..