Bu kılıçları kime çekiyorsunuz?
Erdoğan'dan beklenen çıkış geldi.
Aslında sözlü çıkış gelmeyip uygulama gelseydi daha doğru olurdu.
Erdoğan bu kılıçları kime çekiyorsunuz. Dedi. Ordu içinde bazılarının siyasi sloganlarla kılıç çekmesini doğru bulmuyoruz
Bunlar üç beş kişi neyse tamamı Ordu'da yer almayacak. Dedi.
Evet.
Orduyu siyasete alet etmemek Ataturkün taaa işin başında koyduğu bir prensip. Cumhuriyetin ilanından hemen sonra silah arkadaşlarına ya Ordu'da kalın, siyasete karışmayın, ya da ordudan ayrılın, siyaset yapın dedi.
Ama Atatürkten sonra Ordu'da bir grup hep devletin asıl sahibinin kendilerinin olduğunu, rejimin bekçisi ve güvencesinin kendileri olduğunu, Atatürk'ün bu görevi kendilerine emanet ettiğini söyleyerek sürekli siyasete müdahale planları yaptı.
Halbuki Atatürk devleti silahlı kuvvetlere değil gençlere, Türk milletine emanet etti. Açın gençliğe hitabeyi okuyun.
Devletin sahibi millettir
Devlete de rejime de hakim olan milletin kendisidir.
Ordu milletin varlığının savunmasının güvencesidir.
Yani devlet milletindir, ordu milletin ordusudur.
Türk tarihinin hizmetkârı büyük liderlerimizin hepsi milletin hakimi değil hadimidir. Hizmetkarıdır.
Onlar Türk milletini toprağın altından idare edenler değil, Türk milletini uzaktan seyredip, başarılarıyla ruhları şad olanlardır.
Tüm dünyanın tarihin büyük insanları liderleri toplumlarının gönlünde yer alırlar ama onlar kendi dönemlerinin lideri olarak anılırlar. Binlerce yıl uygulanacak kuralların sahibi, değişmez doğmalarıin yaratıcısı değildirler. Tarihte böyle bir anlayış yok.
Tartışılmayan tek değer ilahi emirlerdir. Onlar da insanların gönlüne, kalbine hükmederler.
Atatürk de, fatih te, yavuz da, Osman Gazi de, Alpaslan da Atilla da çok büyük liderlerdir ama kendi dönemlerinin liderleridir.
Millete düşen her dönemde güçlü ve büyük liderler çıkarıp devletlerini güçlü, insanlarını mutlu etmeye çalışmaktır.
Hiç kimse ölen dedesinin taklidi olamaz. Herkes atasını sever sayar ama hiç bir genç onların yaptıklarıyla yetinemez. Çağının döneminin gerektirdiği değişim ve dönüşümleri gerçekleştirmek zorundadır.
Hiç bir faninin sözü ebedi kural olamaz.
....
Ordumuz, askerimiz millet olarak göz bebeğimizdir. Toplumsal farklılıkların, siyasal çekişmelerin, rejim tartışmalarının yatağı olamaz.
Ordumuz seksen beş milyon her Türk vatandaşının ortak değeridir, herkesin güven duyduğu, sevdiği bir güçtür.
Eğer ordu toplumsal farklılıkların tarafı olursa bu güven zedelenir.
Fert olarak herkesin farklı kanaat ve tercihleri olabilir.
Ama asker, Hakim-Savcı, Devlet memuru olduysanız, siz taraf olamazsınız. Siz kanaat ve tercihlerinizi davranışlarınıza yansıtamazsınız.
Eğer siyasal kanaatlerini davranışlarınıza yansıtırsanız, o görevlerde kalamazsınız.