"Çakallar Pusuda, Horoz Sofrada"
Ajanslardan İzmir Milli Eğitimi ile ilgili iki haber geçti.
Birinci haber: İzmir’de bir ilçe Milli Eğitim müdürü, belediye otobüsünde bir kadına yönelik cinsel taciz suçlamasıyla İzmir Cumhuriyet Başsavcılığı’nın talimatıyla gözaltına alındı. Sorgunun ardından şüpheli müdür, yurt dışına çıkış yasağı ve adli kontrol şartı ile serbest bırakıldı.
İkinci haber: İzmir’de eğitim yönetiminde önemli değişiklikler yaşandı. Bayraklı İlçe Milli Eğitim Müdürü Tahir Büdün görevden alındı.
Bugün size ister masal deyin, ister darb-ı mesel... Rahmetli dedemden dinlediğim bir olayı anlatmak istedim.
Niyetim kimseye ders vermek ya da nasihat çekmek değil. Kalpten gelen hakikat çıplak çıktı; namahrem olanlar nazar etmesin.
Bir zamanlar köyün birinde, ahali derin bir uykuya dalmıştı.
Köyün yakınlarında, köylünün canı olan koyunları korumakla görevli köpekler ve çoban da uykudaydı.
Uyumayan bir çakal, geceleyin sürüye daldı.
Gecenin karanlığını delen bir ses duyuldu: köyün uyanık horozunun sesi…
Çakalı gören horoz uzun uzun öttü.
Önce çoban uyandı.
Sonra kemik rüyalarına dalmış köpek…
Çoban bağırdı, köpek havladı.
Pencereler bir bir açıldı.
Eline baltayı, sopayı alan köylüler koyunların başına koştu.
Çakal kalabalığı görünce kaçtı.
Ahali koyunların kurtulmasına sevindi.
Bu sevincini horozu kesip ziyafetle kutladı.
Olan, tehlikeyi görüp bağıran horoza oldu.
Köpek hâlâ uyuyor.
Çakal pusuda bekliyor.
Ahali çobana güveniyor.
Olan oldu.
Kime mi?
Çakalları görüp öten horoza…
Horozlara selam olsun mu?
Ne dersiniz?
Lütfen yorumlarınızı bekliyorum.
Selâm ve dua ile,
Bülent Ertekin