DELSÛZÎ
Ben yorgun; yüzyıllık bir çınar,
Dışarısı güllük gülistan,
İçerisi harabedir inan,
Ben bile bilmezken kendimi,
Sana nasıl izah edeyim derdimi,
Sükûtum tercihim değil mecburiyetim,
Sormayasın neredeyim bilmem ki ne haldeyim,
Bahis edersin; bunlar dert mi diye?
Madem görünürde dert yok, yürek yanar mı boşuna?
Ne veliyim ne deli; meczup bir acemi,
Yerim yurdum belli değil; araftayım bir başıma,
Ah Sultanım yüreğim yangın yeri,
Değildir mübalağa kelamım,
İşitmez oldu cihanın meramım,
Lâkin yetti gaflet şuursuz dimağıma,
Aşksa senden gelsin; sevdaysa sana olsun,
Ben acizim ki; elimde aciz bir kalem, dilimde aciz bir kelam,
Ey rahmet elçisi haykırım son seste, tek nefeste:
Sen yoksan bu acizden geriye ne kalır avuçta?
Müsaade et aczim ile varayım huzuruna,
Bundan gayrı Fâtıma yanmasın bir başına.
Delsûzî: Kalp acısı, gönül yanması
Fatma Nur Özcan

