DİLİ KOPARILACAK İNSAN ÇOK
Hikaye bu ya,
Geçmiş zamanda küçük bir beldede harami bir genç vardır. Genç yaşına rağmen onlarca hırsızlık yapan, adam öldüren, gasp yapan, yol kesen bu genç sonunda yakalanır ve yargılamalar sonunda idama mahkum edilir.
Zindana atılır ve idamdan hemen önce son dileği sorulur.
Genç,
-Annemi görmek ve onun dilini öpmek istiyorum.
Herkes şaşkınlık içindedir. Anneyi görmek tamam da dilini öpmek niye?
Tabii son dileği annesine iletirler. Yaşlı kadın sevinçle,
-Beni oğluma götürün bari ölmeden son bir kez daha göreyim. Der.
Kadını alır zindana götürürler. Genç annesine sıkı sıkı sarılır. Kadın, aylardır görmediği oğlunu öpüp koklar.
Genç;
-Anneciğim senin dilini öpmek istiyorum?
Deyince kadında şaşırır ama biraz sonra asılacak olan oğlunun son isteğini de kıramaz.
Dilini çıkartıp oğluna doğru uzatır. Oğlan annesinin dilini öper gibi yapıp birden ısırır ve dilin bir kısmını kopartır.
İlk şaşkınlığı atlatan asker ve cellatlar kadını kurtarırlar ama kadının ağzı kan revan içindedir. Kadını alıp hemen hastaneye götürürler.
Bu arada orada bulunanlar oğlana sorarlar,
-Bre hayırsız evlat az sonra öleceksin neden annenin diline zarar verdin hiç mi acımadın yaşlı kadına..
Genç,
-Küçüktüm on-on bir yaşlarındaydım bizim komşu bahçede erik ve meyve ağaçları vardı. Sahibi huysuz bir adamdı kimseye bir gram meyve vermezdi. Bir gün dayanamadım gizlice bahçeye girdim. Hem yedim hem de ceplerimi doldurup eve getirdim. Annem çok sevindi erikleri, kirazları birlikte yedik. Bir süre sonra ben başka bir komşunun evinden kuru et çaldım yine eve getirdim. Annem yine bana kızmadı aksine çok sevindi. Sonra ben yavaş yavaş hırsızlığa alıştım. Çaldığım şeyleri anneme getirirdim ve bugün geldiğim noktayı görüyorsunuz. Eğer ilk erik çaldığım gün annem bana kızsaydı, dövseydi ya da kopardığım o dili ile hırsızlığın kötülüğünü bana anlatsaydı ben bir daha hırsızlık yapmazdım şimdi de idam sehpasında olmazdım. Karşınızdaki hırsız, katil, masum görünen o annenin eseri. İşte annemin o gün bana tepki vermeyen dilini kopartarak bugün asılacak olan canımın intikamını aldım.
Ne ders verici bir hikaye değil mi?
Bugün ortalıkta kötülük yapanların veya kötülük olarak algılanabilecek davranışları yapanların hemen hemen hepsinin azmettiricisi, müsebbibi Annesi, Babası, eşi ailesi değil mi?
Günümüz kötülüklerinin asıl sebebi, yeter ki gelsin de nereden gelirse gelsin zihniyeti değil mi?
Oğlum, kızım okusun en kötü memur olsun diye çocuklarını pohpohlayanlar, Benim çocuğum önce “Ahlaklı, onurlu, vefalı, düzgün bir İnsan” olsun diyor mu?
Bugün üç’e alıp yüz’e satan, İşini dürüst yapmayan, kendisine gelen müşteriyi yolunacak kaz gören, Hırsızlığa, yolsuzluğa, rüşvete bulaşan, üç kuruş Dünyevi menfaat, Dünya’da kalacak kıçı kırık koltuk ve makam için yalakalıktan, yalandan, dolandan, iftiradan medet uman, kırk takla atan, Eşini, dostunu para veya makam için satan, Vefa’yı ilk yol ayrımında unutan velhasıl İnsan’da olmaması gereken kötü hasletlere sahip olanların suçlusu sadece Hükümet veya zaman mı?
Anne, Babaların hiç suçu yok mu?
Sözün özü,
Günümüzde dili koparılacak Anne, Baba, Eş çok.
Mesut BALYEMEZ.