Eğitimin Unuttuğu Yarım: Sağ Beyin, El ve Duygu
Okullarda ve evlerde çocuklara sorulan sorular neredeyse hep aynıdır:
Kaç aldı? Testi çözdü mü? Hızlı mı okuyor?
Ama kimse şunu sormaz:
Dokunabiliyor mu? Üretebiliyor mu? Sabredebildi mi? Hayal kurabildi mi?
Modern eğitim sistemi, çocuğun zihnini yalnızca sol beyin üzerinden beslemeye odaklanmış durumda. Mantık, analiz, hız, ölçüm, sınav… Oysa insan zihni iki kanatla uçar. Sağ beyni yok sayarak yapılan her eğitim, çocuğu eksik bırakır.
Nöropsikoloji bize şunu söyler:
El becerisi gelişmeyen bir çocuk, duygusunu da düzenleyemez.
Çünkü duygu yalnızca düşünceyle değil, bedenle öğrenilir.
“El, beynin dışarıya uzanmış halidir”
Ünlü nöropsikiyatrist Frank R. Wilson, bu durumu çok net ifade eder:
“El, beynin dış dünyaya açılan uzantısıdır. Eli kullanmadan gelişen bir beyin, tamamlanmış sayılmaz.”
Çocuk bir şeyi keserken, yoğururken, boyarken, tamir ederken yalnızca kaslarını değil; sabır, tahammül, hayal gücü ve duygusal regülasyon becerilerini de geliştirir.
El becerisi, çocuğun iç dünyasıyla kurduğu en ilkel ama en güçlü köprüdür.
Bugün “duygusunu yönetemeyen çocuk” diye tanımladığımız birçok çocuk aslında bedenini hiç kullanamamış bir çocuktur.
Sağ beyin çöp değildir; bastırılmıştır
Ünlü sosyolog Richard Sennett, modern toplumun üretimden kopuşunu şöyle açıklar:
“İnsan, eliyle üretemediği bir dünyada sabrını ve karakterini de kaybeder.”
Bugün çocuklar:
• Dokunmadan öğreniyor
• Yapmadan başarıyor
• Düşünmeden ezberliyor
Ama hissetmeden yaşıyor.
Sağ beyin; sezgi, empati, ritim, duygusal ton ve bütünsel algının merkezidir. Onu “gereksiz” ilan etmek; çocuğun insan olma kapasitesini daraltmaktır.
Duygular testle değil, temasla öğrenilir
Travma ve gelişim psikiyatrisi alanında önemli bir isim olan Dr. Bessel van der Kolk şöyle der:
“Beden öğrenmeden zihin iyileşmez.”
Bu cümle yalnızca travma için değil, çocuk gelişimi için de geçerlidir.
Hamurla oynamayan, bir şey inşa etmeyen, ritim tutmayan, çizim yapmayan çocuk; öfkesini, kaygısını ve hayal kırıklığını tanımayı da öğrenemez.
Sonra ne olur?
• Duygular taşar
• Davranış bozulur
• Etiketler yapışır
Oysa sorun çocukta değil, tek kanatlı eğitim anlayışındadır.
Sol beyin başarılı, sağ beyin insan yapar
Ünlü psikiyatrist Iain McGilchrist, modern dünyanın beyin dengesini şöyle özetler:
“Sol beyin dünyayı kontrol etmek ister, sağ beyin onu anlamaya çalışır. Kontrol arttıkça anlam kaybolur.”
Bugün çocuklar kontrol ediliyor, ölçülüyor, hızlandırılıyor.
Ama anlaşılmıyor.
Eğitim; sadece akademik başarı değil, duygusal olgunluk üretmelidir.
Elini kullanamayan bir çocuk, içindeki duyguyla da temas edemez.
Eksik büyüyen çocuk değil, eksik sistem
Çocuklar “yetersiz” değil.
Onlara sunulan eğitim tek taraflı.
Sağ beyni yok sayan her sistem;
• Empatiyi törpüler
• Sabırsızlığı artırır
• Duygusal kırılganlığı büyütür
Çocuğun ellerine izin verin.
Çünkü eller serbest kalmadan, duygular konuşamaz.
Ve unutmayalım:
Başarılı çocuklar değil, bütünlüklü insanlar yetiştirmek zorundayız.
Prof. Dr. Kürşat Şahin YILDIRIMER

