EN BÜYÜK ÖRNEĞİMİZ
Rahman ve Rahim olan Allah’ın adıyla…
‘Ey insanlar! Şüphesiz sizi bir erkek ve bir dişiden yarattık, tanışasınız diye sizi kavim ve kabilelere ayırdık. Allah katında en değerli olanınız, O’na itaatsizlikten en fazla sakınanınızdır. Allah her şeyi hakkıyla bilmektedir, her şeyden haberdardır.’ (Hucurat Suresi: 13)
Aile, insanlık tarihinin en eski ve en kutsal kurumudur. Hz. Adem (a.s.) ile Hz. Havva annemizin evliliği ile başlamıştır. İnsan toplumsal bir varlıktır ve bu toplumsallığı ilk başta aile kurarak oluşturur. Bir arada yaşama becerisini ilk olarak aile içinde kazanır. Aileyi oluşturan erkek ve kadının birlikteliği, zaman içinde farklılıklar baş gösterse de temelde hiç değişmeyen bazı esaslar üzerine kurulur. Bunlar merhamet, sevgi, saygı ve sadakattir. Bu temel değerler var oldukça aile ayakta durur ve her geçen gün daha da güçlenir.
Eğer bu değerler yoksa, birbirini sevdiğini söyleyen çiftler dahi ayrılmaya, o aile ise yıkılmaya mahkûmdur. Toplumsal olarak evliliğe bakış açımızı öğrenmek için sosyal medyayı biraz gezmek ve gündüz kadın programlarına göz atmak yeterlidir. Ya da hanımların günlerine katıldığınızda, evlilik veya evliliğe verilen değeri rahatlıkla görebiliriz.
Boşanma oranları, evlenme oranlarının önüne geçmiş durumda. Evlilik, oyun gibi algılanıp, menfaatler üzerinden pazarlık yapılan bir kurum haline geldi. Halbuki bizler, evliliği ebediyete yol alan bir birliktelik olarak kabul etmeliydik. Evlilik, kutsal sayılmalı ve verilen emekler hesap-kitap meselesi haline gelmemelidir.
Günümüz insanı, kalabalıklar içinde yapayalnız kalmış ve her geçen gün yalnızlaşmaktadır. Dünya hayatı zaten fazlasıyla meşakkatli ve sıkıntılıdır. Mutlu aile hayatı olanlar, bu sıkıntıları ve dünyalık dertleri daha kolay aşmaktadırlar. Allah Rasulü Efendimizin örnek hayatına baktığımızda, Hz. Hatice (r.a.) annemizle olan evliliğinde, peygamberlik vazifesi verilmeden önce on beş yıl süresince gayet uyumlu ve çocuklarıyla mutlu bir evlilik gördüğümüzü görebiliriz. O’nun güzel örnekliği, İslam dininin ilk yıllarında Hz. Hatice (r.a.) annemizin vefakâr ve eşine destek olması başlı başına bir örnektir.
Gerek Hz. Peygamberin hayatında, gerekse sahabe efendilerimizin hayatında, günümüz insanının evliliklerine ve birçok sıkıntısına derman olacak ipuçları vardır. Bizler olaylara dünyevi bir bakış açısıyla baktığımız için sorunları çözmekte zorlanıyoruz. Oysa evlilik haklar üzerinden değil, merhamet ve sevgi üzerinden devam etmelidir. Eğer sorunları sevgi ve merhamet ekseninde çözemezsek, aile sorunlarına çareler bulamayız ve sorunlar katlanarak çoğalacaktır.
Aileye bakış açımızı ve sorunlarına çözüm olarak, Kur’an-ı Kerim’e dayalı bir bakış açısıyla bakmalı ve Allah Rasulü’nün örnek hayatını rehber edinmeliyiz.
Ravza Zeybek