Ahbaplarımdan erkek çocuklarını evlendirmek isteyenler, çocuklarına eş bulmakta zorlandıklarını, ev hanımlığına talip olanların sayısının azaldığını söylediler. Şöyle çevrenize bir göz attığınızda bu şikâyetlerin haklılığını göreceksiniz. Son yıllarda öylesine bir algı operasyonu yapıldı ki, sanki ev hanımlığı ayıpmış gibi lanse edilmeye başlandı. Oysaki ev hanımlığı, şerefti ve bir hanım için en büyük faziletti. Ev hanımı, mücahidin cihad sevabını evinde kazanan bir kahramandı.
Ev hanımının evinde yapmış olduğu her iş -kocasına ve çocuklarına hizmet etmesi, yemek ve temizlik yapması, misafir ağırlaması, çamaşır yıkaması, ütü yapması vs.- nafile bir ibadetti. Öte yandan kadın, kocasının yaptığı bütün ibadetlere ortaktı. Zira onun huzurla ibadet etmesine, dinini öğrendiği sohbetlere gitmesine manen katkıda bulunmaktaydı.
Kadın, tebliğle mükellef değildi. O görev kocasının üzerineydi. Kadın için cihad farz değildi. O, cihad eden kocasının evini ve çocuklarını korumakla görevliydi. Böylece cihad sevabını almaktaydı.
Kadın, bir ailenin saadet kaynağıydı. Atalarımız bunun için “yuvayı dişi kuş yapar” demiştir. Kadın “dahiliye nazırı”, yani “içişleri bakanı”dır.
Kadının aslî görevi evindedir. Atalarımız kız çocuklarını işte bu fıtrî göreve göre yetiştirmişlerdir. Kız çocuğu, çok küçük yaştan itibaren namahremlerden sakınmayı, annesinin nezaretinde yemek yapmayı, ev idaresini öğrenecektir. Allah nasip edip de evlendiğinde kocasına hizmet edecek, çocuklarının maddî manevî gelişmesi için çalışacaktır.
Kadın, beş vakit namazını kılarsa, Ramazan orucunu tutarsa, iffetini muhafaza ederse, kocasını razı ederse cennete girer. Peygamber Efendimiz (asm) böyle buyurmuştur: “İze salleti’l mer’etü hamsehe ve samet şehreha ve hafizet ferceha ve etaat zevceha dehaleti’l cennete” [“Kadın beş vakit namazını kılar, Ramazan orucunu tutar, namusunu muhafaza eder, kocasının meşru isteklerine itaat ederse cennete girer.”]
Bir başka hadis-i şerifte; “Kadının cihadı, kocası ile iyi geçinmektir” buyrulmuştur. Kadın, ev işi yapmakla mücahid sevabını kazanmaktadır. Buyurun şu hadis-i şerifi okuyalım: “Sizden birinizin kendi evinde yapacağı bir iş, mücahitlerin yaptığı cihat sevabını kazandırır, inşeallahu tealâ.”
Bir de şu ibretli hadis-i şerifi okuyalım:
Esma isimli sahabiye, çok yerinde ve güzel konuşan, akıllı bir hanımdı. Rasûlullâh (asm)’ın huzûruna çıktığında, Efendimiz'e derin bir saygı içerisinde ve tatlı bir ifâde ile şunları söyledi:
“Anam babam sana fedâ olsun ey Allâh'ın Rasûlü! Ben kadınlar tarafından elçi olarak gönderildim. Allah, Seni bütün erkeklere ve kadınlara peygamber olarak göndermiştir. Biz kadınlar, Sana ve Senin Rabbine îmân ettik. Lâkin biz evlere kapanıp kalıyoruz. Beylerimize hizmet edip çocuk yetiştiriyoruz. Siz ise cumâ namazları kılmak, câmilere ve cemâate gitmek, hastaları ziyâret etmek, cenâze namazı kılmak, hac üstüne hac yapmak, daha da önemlisi Allâh yolunda muhârebe ve cihâd etmek gibi fazîletlerle bizden üstün oluyorsunuz. Ancak siz hac, umre ve kâfirlerle mücâhede etmek üzere evinizden çıktığınız vakitlerde, biz sizin mallarınızı korur, iplik eğirip elbiselerinizi dokur ve çocuklarınızı besleriz. O hâlde bizler de o hayır ve sevaplı işlerin ecirlerinde sizlere ortak olur muyuz?"
Peygamber Efendimiz (asm), Esmâ'nın bu sözlerini dinledikten sonra, yanlarında bulunan ashâbına dönerek:
“Siz hiç din işlerinde soru soran bir kadından, bundan daha güzel sözler işittiniz mi?” buyurdu. Onlar da:
“Ey Allâh'ın Rasûlü! Biz bir kadından, böyle güzel ifâdeler beklemezdik!” dediler. Rasûl-i Ekrem, tekrar ona hitâb ederek:
“Ey hatun! Diyeceklerimi belle ve seni gönderen kadınlara da anlat ki; hanımların kocası ile iyi geçinip, kocasının hoşnutluğunu kazanması, o fazîletlerin hepsine eşit olur.” buyurdu.
Bir başka hadis-i şerifinde Sevgili Peygamberimiz şöyle buyurmuştur: “Kocası kendisinden memnun olarak ölen her mü’min kadın cennete girecektir.”
Bizim bahsimiz İslamiyet üzeredir. İslamiyet’te aslolan budur. Ev hanımlığı şereftir. İslam dışı yollara gidenler, illa da harama bulaşacağım diye diretenler, huzurlu yuva ve huzurlu hayat bulamayacaktır. Ey Müslüman kızlar! Yol yakınken aklınızı başınıza alın ve fıtratınızın gereğini yapın… İnanın Peygamber Efendimiz’in (asm) müjdelediği bu ev hanımlığı yüz üniversite diplomasına bedeldir.
