FARKINDA MISINIZ?
Ben küçük bir çocukken, annemlerin omuzlarına yerleştirilen bir sopanın uçlarına asılmış kovalarla su taşıdıklarını hatırlıyorum. Bazen de mahalleye gelen su tankerlerinden sıraya girip bidonlara su doldurulurdu.
O zamanlar “küresel ısınma” nedir bilmezdik; çünkü su şebekesi yoktu, bu yüzden suyumuz da yoktu. Zamanla suya kavuştuk ama kıymetini unuttuk.
Eskiden yeşillikler ve meyveler yıkandıktan sonra çıkan su, çiçeklere dökülürdü. Bulaşıklar bir leğende yıkanır, başka bir leğende durulanırdı.
Benim bu yazım gibi, birçok insanın televizyonlarda, sosyal medyada veya çeşitli yazılarla sizleri uyardığının farkındayım.
Eğer yağmur yağmazsa, çok yakında su kesintileri başlayacak.
Anaokulundan itibaren su ve çevre konularında bilinçli bir eğitim almamız gerekiyor.
Konuşmaya gelince hepimiz artık birer doktor, avukat, kişisel gelişim uzmanı; yani kısacası her şey oluyoruz.
Ama asıl mesele, bilgiyi yaşam biçimine dönüştürebilmek.
Umarım sözlerim etkili olur.
Su kıtlığının sebepleri arasında iklim değişikliği olduğu gibi, insanların su tasarrufu konusundaki bilinçsizliği de büyük rol oynuyor.
Yıllar önce Ankara Beypazarı’nı gezerken, Osmanlı döneminden kalma evlerde yağmur suyunu toplayıp ev içi ihtiyaçlarda kullanmak için tesisatlar yapıldığını görmüştüm.
Bu konu ilgimi çekince araştırma yaptım ve bazı ülkelerde bu tür sistemleri evlerine kuranlara belediyelerin emlak vergisinde indirim yaptığını öğrendim.
Ayrıca bazı ülkelerde lavabolardan giden suyun arıtılarak tuvaletlerde kullanıldığını; deniz suyunun ise tesisatlara zarar verdiği için tercih edilmediğini okudum.
Balkon ve merdivenlerin yıkanmadan silinmesi, bulaşıkların elde değil bulaşık makinesinde yıkanması, park ve bahçelerin ise fıskiye sistemleriyle sulanması gerektiğinin de farkındayım.
Dünyayı kirlettiğimizin, doğal kaynakları tükettiğimizin farkındayım.
Eğer yağmur yağmazsa, şu an aldığımız tedbirler sadece bir ay daha bizi idare eder.
Bazı kişilerin "Allah büyüktür, telaş etmeyin." dediğini duyuyorum. Amenna...
Ama unutmayalım ki bizler küçüğüz; sorumluluk bizde.
Gelecek nesillere bırakacağımız ormanların, suların ve temiz bir tabiatın kalmasını istiyorsak, “Benim yapmamla ne olacak?” dememeliyiz.
Çünkü okyanus, bir damlayla başlar.
Bu yazıyı okuyorsanız, siz de farkında olanlardansınız.
Sevgiyle…
Aydan Kurt