GAZZE, SENİNLE BİRLİKTE GÖZYAŞI DÖKÜYORUZ!
Gazze, insan olma erdemini kaybedenler, seyrediyor!
Gazze harap, Gazzeliler aç, suçsuz, kimsesiz ve sahipsiz!
Gazzeli çocuklar diri diri yakılıyor. Masum insanlar ölüyor... Gazzeli analar ya Rabb! diyor! İnsanlık 21. yüzyılda bir büyük utancı yaşıyor!
Soykırım...
Savaş suçu...
İnsanlık suçu...
Katliam...
İslam dünyası Gazze'yi seyrediyor. Aslında İslam dünyası diye bir dünya yok, müslümanların yaşadığı topraklar diyebiliriz...
Bu topraklar öksüz, sessiz ve sahipsiz! Cihad ruhunu kaybetmiş!
Cihad, İslam'ın bize hediye ettiği mübarek bir emanettir. Bu mübarek emanet, bugün emin ellerde değil maalesef!
Halifeliğin kaldırılmasıyla birlikte İslam dünyasının kafası koparıldı ve o gündür bu gündür, ses ve seda yok!
Yönetimde bir grup köle var!
Şu anda İsrail Gazze’de bir "nihai çözüm" uygularken ve muhalefet artık çok geç kalmışken, işler yavaş yavaş değişmeye başlıyor. Gazze yerle bir edildikten, toplu mezarlara ve enkaz yığınına çevrildikten sonra, son 19 aydır sessiz kalan insanlar yavaş yavaş konuşmaya başlıyor. İsrail ve ABD, Gazze ve Batı Şeria’yı Filistinlilerden temizleme niyetlerini artık gizlemeye bile çalışmazken, bazı eleştiriler sızmaya başladı.
19 aydır süren soykırım niteliğindeki şiddet ve yaklaşık üç aylık bir aç bırakma kampanyasından sonra, İngiltere durumu nihayet "korkunç" olarak nitelendirmeye karar verdi. İngiltere, Fransa ve Kanada ile birlikte, kitlesel öldürme ve açlık devam ederse "somut" bir tepki gelebileceğini söyleyerek İsrail’i "tehdit etti."
Bana çok da inandırıcı gelmese de bu çok geç kalınan tehdit, sistematik biçimde yıkılan hastaneleri, anaokullarını, tüp bebek merkezlerini ve üniversiteleri yeniden inşa etmeyecek, çocukların kaybettikleri uzuvlarını geri getirmeyecek ve iki yıl boyunca eğitimsizliğin bir nesil üzerinde yarattığı kalıcı zararları da iyileştirmeyecek!
Gazze’deki katliamın gerçek boyutu açığa çıktığında, bu dehşeti 19 ay boyunca meşrulaştıran siyasetçiler ve medya mensupları, "bakın! ben de bir şey demiştim! sadece izlemedim!" diyebilsinler diye...
Peki siz ne diyeceksiniz? Gelecek nesiller Gazze'de yaşanan zulmü okurken; tüm o ahlaki üstünlüğüyle, hukuk temelli düzeniyle ve uluslararası insan hakları vurgusuyla Batı dünyasının nasıl olup da canlı yayınlanan bir soykırıma izin verdiğini merak ettiğinde, siz ne diyeceksiniz?
Bugünkü utanç verici duruşunuzu o gün okuyanlar, eminim ki, sizden utanacaklardır!
Filistin’de şu anda yaşanan vahşeti seyredenler, ellerindeki kanı temizleyemeyecekler.
Tüm bu dehşetin tek sorumlusu sadece Netanyahu’nun soykırımı değil, Biden, Harris ve Trump soykırımıdır. Bu, ana akım medyanın soykırımıdır. Tarih, sonunda tüm bu insanları yargılayacak!
Gazze için artık gerçek adalet çok geç ve ölen çocukları geri getiremeyiz. Yaşananları silemeyiz. Ancak şimdiye kadar sessiz kaldıysanız, sesinizi yükseltmek için hala geç değildir!
Bu yüzden, bir kez daha, gelecekte torunlarınıza şu an ne yaptığınızı sorduklarında ne diyeceğinizi düşünün! Sessizlik tarafsızlık değildir, namussuzluktur. Sessizliğiniz unutulmayacak! Martin Luther King'ın dediği gibi, "sonunda, düşmanlarımızın sözlerini değil, dostlarımızın sessizliğini hatırlayacağız."
Bugün müslümanlar ve İslam ümmeti olarak kardeşlerimize reva görülen zulmü sadece seyrediyoruz! Hatta destekleyenler de var!
İsrail'den mal alanlar...
İsrail'e mal satanlar...
İsrail mallarını kullananlar...
İsrail aleyhine bir kelime etmeyenler...
Endonezya, İsrail ile normalleşme için tek şart öne sürdü. Siyonist İsrail destekçisi Macron'u ağırlayan Endonezya Cumhurbaşkanı Prabowo Subianto, "Endonezya, İsrail'in Filistin'i tanıması durumunda İsrail'i tanımaya ve diplomatik ilişkiler kurmaya hazır olduğunu açıkça belirtmiştir" açıklaması yaptı.
Endenozya gibi dik durun, Türkiye gibi ayakta durun ey Arap ülkesi liderleri!
Gazze'de doğranan sizin öz kardeşleriniz!
Suud-i Arabistan...
Mısır...
Ürdün...
Birleşik Arap Emirlikleri...
Bahreyn...
Katar...
Kuveyt...
Umman...
....
Utanmıyor musunuz!? Utanmaz mısınız!?
Gazzeli çocukları katleden İsrail'in katil uçaklarının benzinini kim veriyor!?
Allah da sizi yaksın he mi?
Gazze'de;
Kan var...
Gözyaşı var...
Acı var...
Izdırap var...
Açlık var...
Sefalet var...
Soykırım var...
İnsanı dram var...
İnsanlık suçu var...
Savaş suçu var...
Katliam var...
yüzyılın Hitleri kudurmuş bir köpek var, etrafa saldırıyor!
ABD ve BATI, hiç bir zaman medeni olmadı/olamadı!
ABD ve BATI zihniyetinden nefret ediyorum, ama bunların himayesine sığınan sözde müslümanlardan daha çok nefret ediyorum! Ve tabi bütün Arap ülkesi liderlerinden de...
Bosna kahramanı Aliya İzzet Begoviç diyor ki:
"Bunu hiç bir zaman unutma evlat! Batı hiç bir zaman uygar olmamıştır ve bugünkü refahı, devam eden sömürgeciliği; döktüğü kan, akıttığı gözyaşı ve çektirdiği acılar üzerine kuruludur!"
Gazze! Seni harap ediyor zalimler!
Sadece seyrediyor bütün dünya ve insanlık!
Ve sözde müslümanlar!
Haçlı zihniyeti yine bir oyun peşinde!
Bütün Arap liderler zavallı ve aciz!
Elbet Allah, zalimlerin ne yaptıklarından haberdardır!?
Ey şanlı şehidler!
Bizi Allah'a şikayet etmeyin he mi?
Ey bir avuç mücahhid!
Şanlı direnişiniz, imanınız için bir şereftir...
Biliyorum şehadete koşuyorsunuz!
Milletinizin kurtuluş savaşını yapıyorsunuz!
Unutmayın, şehidi olmayan bir milletin şerefi olmaz!
Biz müslümanlar ise!
Aklını kullanamayan, bölünmüş/parçalanmış basiretsiz yığınlarız!
Tevhid, Cihad, Tebliğ, Ahlak, Adalet, Aksiyon ve akıl eksik akıl!
Ya Rabb! İmdad eyle, yol göster bize!
Saygılarımla...
Mehmet Bozkurt, Eğitimci İlahiyatçı Araştırmacı Yazar