Denizay Büyükdağ KONUK


GAZZE’DEN ÖĞRENDİĞİM İSLAM

..


GAZZE’DEN ÖĞRENDİĞİM İSLAM

7 Ekim 2023: Aksa Tufanı…
9 Mayıs 2025: Hâlâ “DUR” denemeyen büyük SOYKIRIM…

1,5 yıldır “Bugün biter, yarın biter” dediğimiz savaş; soykırım, hak ihlali, sadizm ve vahşetle devam ediyor. Katliamların boyutları akıl almaz seviyelere ulaştı.
Hangi patlamanın boyutu ve şekli kaleme alınacak olsa, sanki mürekkep donup kalıyor. İzliyoruz ve ne yazık ki alışmaya yüz tutuyoruz. Soykırımın başında uykusu kaçan, gözyaşlarına hâkim olamayan hâlimiz; yerini yavaşça soğuk bir vicdana bıraktı.
Liderlerin pasifliğinden şikâyet edip boykota önem vermeyişimiz, bizdeki vicdanı sorgulatır oldu. Meydanları doldururken 3-5 ayı çok gördük mücadelemize. Ne de olsa soykırım devam ediyor, öyleyse biz de normal hayatımıza devam edelim, dedik.
İlk zamanlar, eskiden gururla yaşadığımız seküler hayatımıza dönmekten utanıyorduk. O his yavaş yavaş sönmeye yüz tuttu ve dilimizden, kendimizi haklı çıkarmaya çalışan şu sözler dökülmeye başladı:
“Aman canım”, “Sadece benle mi olacak her şey?”

Hatırlar mısınız 6 Şubat depremini…
Nefes almaya, yemek yemeye, uyumaya, hatta su içmeye hayâ ettiğimiz o günleri…
Belki 3, belki 5 ay sürdü. Sonra yine ekranlarda yıkımların boyutu; yitip giden, sadece rakamlardan ibaret olmayan canlar… Uzun yemek ve su kuyrukları… Bir gece önce milyonluk evlerde uyuyup ertesi gün bezden çadırlarda kalmak için sıraya giren insanlar… Tüm bunlara rağmen içimizdeki, yaşarken hayâ eden o hissiyat büyük bir boşluk ve soğukluk bırakarak gitti.
İşte o bıraktığı boşluğun adıydı kanıksamak…

Kanıksadıkça normalimize döndük. Artık vicdan azabı çekmeden yedik, içtik, gezdik, uyuduk; hatta bol bol fotoğraf çekip sayfa sayfa reklam yaptık. İşte böyle köreliyor insani yanımız. Böylece alışıyoruz ve bu bizim yeni normalimiz oluyor. Kabulleniyoruz, göz yumuyoruz ve onunla birlikte, rahatsız olmadan yaşamayı öğreniyoruz.
Evet; bir afet, hastalık, yıkım ve dahlimiz olmayan ama bir imtihan olan durumla yaşamayı öğrenmek, kadere rıza göstermek gerekir.
Ama bir soykırım, bir canilik ve katliam; alışılacak, birlikte yaşamayı öğreneceğimiz bir şey değildir, olamaz.

Eğer illa alışmak istiyorsak, siyonist zihniyeti tanımaya ve onlarla mücadele etmeye alışacağız.
Gazze’de son nefesini verene kadar vasiyetini yazan; “Sesimizi duyurun, tarih bizi dik duruşumuzla yazsın.” diyen o insanları evlatlarımıza anlatmaya alışacağız.
Bıkmadan, usanmadan, İlk Kıblemizin işgalcilerden alınması için çabalamaya; her gün yeniden o inançla uyanmaya alışacağız.

Bu savaştan sonra, İslam’ın bölgesel bir din olarak yaşandığına şahit oldum.
Her bölgenin, her ülkenin kafasına göre bir İslam anlayışı var. Ülkemizden bahsetmiyorum bile; çünkü anayasamızın değiştirilemez maddelerinden biri, devletin dininin olmadığını belirtiyor.
(Bkz. “10 Nisan 1928 tarihinde yapılan değişiklikle Anayasa’nın 2. maddesinde yer alan ‘Türkiye Devleti'nin dini İslam'dır’ hükmü çıkarılmıştır. Ayrıca milletvekillerinin yeminlerindeki ‘vallahi’ kelimesi, ‘namusum üzerine söz veririm’ ifadesiyle değiştirilmiştir.”)

Gazze’de ise Kur’an ile hayat iç içe. Herkes her şartta Kur’an okuyor, yetmiyor hafızlık yapıyor ve tefsir dâhil birçok ilimle hemhâl oluyor.
Aşırı pozitifler; basit şeylerle hayata tutunmayı öğrenmişler. Tam da “Mü’min ümitsiz olamaz.” diyen Peygamberin tarif ettiği insanlar…
Bombalar yıktıkça onlar yeniden inşa ediyor; siliyor, temizliyor, çiçek ekiyor ve kahvelerini yudumluyorlar.

Bunca yıkımın arasında “Psikolojim bozuldu”, “Depresyona girdim”, “Öfke patlaması yaşıyorum”, “Bıktım” tarzı tek bir ses çıkmıyor.
Aksine her seferinde büyük bir dirayetle “Hasbünallahi ve ni’mel vekîl!” diyorlar sadece.

Şu psikoloji ilmi oraya ulaşamamış mı?
Antidepresanlar yolunu bulamamış mı?
Klinik vaka ve travma kavramlarını duymamışlar mı?

Evet, bunların hiçbiri yok Gazze’de.
Çünkü orada sadra şifa olan Kur’an ve Sünnet var sadece.
Onları bu kadar güçlü, ümitvar ve dirayetli kılan da budur.
Bizde olmayan ahlâk, onlarda var. Bu yüzden bitmiyor ve bitmeyecek haklı direnişleri, korkusuz mücahitleri.
Bu yüzden bir avuç siyonist, 2 yıla yakındır havadan, karadan ve denizden saldırmasına rağmen o kutsal toprakları alamadı ve asla alamayacak.
Bu yüzden:
“Nice azlar çoklara galip gelir.”
…ve gelecek!

Gazzeli kardeşlerimizle yan yana Mescid-i Aksa’yı seyrederken ve Zeytin Dağı’nda kahvelerimizi yudumlarken dilimizden dökülecek şu sözler:
Ey katil Netenyahu! Ne çok uykun kaçtı bu manzarayı göreceğin günü beklerken…
Ne de çok isteyeceksin ölmeyi ama hiç de kolay olmayacak o sekerâtın…

Vesselâm…
Denizay Büyükdağ Konuk

YENİ DOLANDIRICILIK SİSTEMİ!

VARİL PATLADI..1 ÖLÜ

BIÇAKLI KAVGADA ÖLÜ SAYISI 2'YE YÜKSELDİ.

FETÖ YENİDEN YAPILANIYOR

ARALAMAYA GİTTİ CANINDAN OLDU.

LİG TABLOSU

Takım O G M B Av P
1.Galatasaray 32 26 1 5 51 83
2.Fenerbahçe 32 23 3 6 48 75
3.Samsunspor 33 17 10 6 12 57
4.Beşiktaş 32 15 7 10 17 55
5.İstanbul Başakşehir 32 15 11 6 9 51
6.Eyüpspor 33 14 11 8 8 50
7.Göztepe 32 12 10 10 13 46
8.Trabzonspor 32 12 10 10 13 46
9.Kasımpaşa 32 10 9 13 -2 43
10.Konyaspor 33 12 14 7 -4 43
11.Antalyaspor 32 12 13 7 -20 43
12.Gazişehir Gaziantep 32 12 14 6 -4 42
13.Kayserispor 32 10 11 11 -10 41
14.Rizespor 32 12 16 4 -12 40
15.Alanyaspor 32 9 15 8 -11 35
16.Sivasspor 33 9 17 7 -13 34
17.Bodrum FK 32 9 16 7 -13 34
18.Hatayspor 32 4 21 7 -31 19
19.Adana Demirspor 32 2 26 4 -51

YAZARLAR