Toplum tabanı iki siyasi kanada ayrılmış durumda.
Sağcı ve solcu.
Sağ kanatta farklı eğilimler var, sol kanatta farklı eğilimler var.
Bir siyasal parti, önce hangi tabandan oy alacağına bakmalı.
Hangi tabandan oy almayı hesaplıyorsa, onların hassasiyetlerine dikkat etmeli.
O tabanın kırmızı çizgilerini ihlal etmemeli.
Bir de, oy isteyeceği kişilerin değer verdiği liderlere ağır sözler etmemeli.
.......
Siyasetçi ilkeli olmalı
Bugün sağda, yarın solda olmamalı.
Bugün sağdakilerle, yarın soldakilerle dans etmemeli.
İnsani ilişkiler başka, siyasi işbirlikleri başka.
Sağda siyaset yapan bir siyasetçi, soldaki siyasetçilerle, solda siyaset yapan bir siyasetçi de sağdaki siyasetçilerle işbirliği yapmamalı.
...
Siyasetçi, siyaset yaptığı tabanın misyonuna sahip çıkmalı, ona aykırı davranışlar içine girmemeli.
Mesela muhafazakar bir partinin içinde siyaset yapan biri camiye gidemiyorsa bile meyhaneye gitmemeli.
Bu, ateist bir siyasetin içindeki birinin hacca gitmesi gibi bir şey.
Gidebilir tabi ama ateistligi bırakarak.
....
Siyasetçi, vefalı olmalı.
Yanına gelip, destek olanları yolda bırakmamalı onları mahcup etmemeli.
Bu rantı paylaşmak olarak değil, rantçılık bir bulaşıcı mikrobik hastalıktır. Halka ihanet hastalığıdır. Bunu demiyorum. Benim dediğim, adam gelmiş sana üye olmuş, yok zamanınızda sizi temsil etmeyi kabul etmiş ve temsil etmişse, sizin onu yok saymanız gibi lüksünüz olamaz.
Kırk yıllık teskilatçılığımda vefalı olanlara da, vefasız olanlara da çok rastladım.
Nasıl aile efradınızı yok sayamazsanız, teşkilatlarında aldığınız, beraber yol yürüdüğünüz, teşkilatımıza emeği ilanları asla unutmamalısınız. Hele hele yok sayamaz onlara zarar veremezsiniz.
...
Siyaseti "İnsana hizmet sanatı" diye öğretti Erbakan.
Bu şekliyle sevdirdi insanlara siyaseti.
Siyaseti "Nefsine, hırsına hizmet aracı" olarak görenlerden siyasetçi olamaz.
