İRAN AKLI İLE İŞ TUTULMAZ.
Malumunuz geçtiğimiz günlerde Hamas lideri Heniyye İran'da misafir olarak ağırlandığı odasına yerleştirilen uzaktan kumandalı bir bombayla şehadete kavuştu.
Her ne kadar sosyal medyada bir İsrail füze saldırısı ile şehit edildiği söylense de gerçek olan aylarca önceden misafir olduğu odaya yerleştirilen bombanın uzaktan kumanda ile patlatılması ile rahmeti rahmana kavuştu.
Başka başka söylentiler de oldu ama doğrusu buydu.
Ne yazık ki Heniyye aylar önceden devlet misafirhanesine yerleştirilen bombayla şehit edildi.
İsmail Heniyenin İran’a geleceği, hatta kalacağı oda bile önceden belli olmuş ki bomba ona göre yerleştirilmiş ve onun odada olduğu anda uzaktan kumanda ile patlatılmış.
Belli ki ortada ya bir işbirliği ya da güvenlik zaafiyeti var.
Aslında biz bu tezgahları biliyoruz
Kallesçe suikast düzenlemek CIA ve MOSSAD’ın işi.
Katil ve işbirlikçi kim olursa olsun ortada bir gerçek var ki o da Heniyye şehit oldu.
Elbette ki Devlet ve Millet olarak içimiz kan ağlıyor, acımız büyük.
Katil belli siyonist İsrail ve onun sahibi ABD.
Kinimiz, nefretimiz ise elbette çok büyük.
Her ne kadar öfkeli de olsak bize düşen öfkeyi kontrol edip, İslam Ülkeleri olarak doğru bir strateji ile siyonist İsrail ve koruyucusu ABD ye gerekli karşılığın verilmesi gerekir.
Bu karşılık verilecekse asla ve asla Şia İran’a asla güvenilmemelidir.
İran yaptıkları ile yıllardır İsrail ile mücadele etmek yerine ona destek veriyor. İsrail'i güçlendirirken Müslümanları da zayıflatıyor.
Günümüzde İran Hamas mücahitlerini fitleyerek açıkça onlara ölmeyi emrediyor.
Tabii Hamas’ın bu kontrolsüz saldırıları İsrail’in Filistinlilere daha güçlü bir şekilde insanlık dışı saldırılarına sebep oluyor.
İran kendisi hiçbir eylem yapmadan sadece akıl vererek Hamaslılara adeta ölmeyi emrediyor.
Peki sonunda ne oluyor Filistin'de daha fazla insan ölüyor.
İran Hamaslılara “Vatan için, Allah için ölmek şehadettir bunun için mücadele edin” diyerek fütursuzca, kontrolsüzce İsrail’e saldırılmasını öğütlüyor.
Peki bu aklı veren İran sen neredesin?
Senin şehadet aşkın yok mu?
Senin gücün ancak Müslüman Ülkelere mi yetiyor?
Şehadetse şehadet buyurun sahaya inin öyleyse.
Şöyle silahım var böyle nükleer gücüm var demeyi biliyorsun.
Sen evinde Hamas lideri gibi her an hayati tehlikesi olan bir misafirinin hayatını koruyamıyorsun daha neye yararsın?.
Hoş kendi Cumhurbaşkanlarını bile koruyamamışlardı.
Elbette ki günü geldiğinde Vatan için, Allah için can vermek şehit olmak güzeldir.
Ancak bazı şeyleri ölmeden de yapmak mümkündür.
Herhangi bir mücadelede doğru strateji önce hayatta kalmak sonrasında da kazanmak üzerine yapılmalıdır.
Ölmek üzerine strateji yapmak Vatana da, Dine de, sana güvenen İnsanlara da ihanettir.
Açıkça görülüyor ki Hamas, elinde yeterli sayıda asker ve silah olmadan kazanamayacağı bir savaşa kalkıştı ve neticesinde birçok Filistinlinin şehit olmasına sebebiyet verdi. .
Kanaatimce Heniyye İslam üzerine oynanan oyunları ve perde arkasındaki aktörleri iyi göremedi ki İran'a gitti.
Neticede İran da Şehit oldu.
İran Heniyyenin kendi evinde öldürülmesini unutturmak adına adeta İsrailden alınacak intikamın liderliğine soyunur açıklamalar yapıyor.
Bugün bazı mihraklarca İran, İslam milletinin lideri, öncüsü gibi gösterilmeye çalışılarak İran başkanlığı etrafında toplanılması çağrıları yapılıyor.
İran bugüne dek İslam ümmetine hiç bir şey kazandırmadığı gibi bugün de kazanmayı, öldürmeyi değil, kaybetmeyi ve ölmeyi emrediyor.
İran tarafından öldürülen bir tek İslâm düşmanı duydunuz mu?.
Ama İran tarafından öldürülen veya gaza getirilerek öldürtülen milyonlarca Müslümanı görebilirsiniz.
İran’ın içinde olduğu formüllerin hiçbirinde İslam ümmeti kazanmaz, kazanamaz.
İran, İslam’ın, Müslümanların değil ABD nin ve İsrail'in dostudur.
Bugüne dek yaptıklarına bakınca bu yazdıklarıma hak vereceksiniz.
İran, gerçekte İslam toplumları içinde nifak sokma, fitne ve iç savaş çıkartma projesinin uygulayıcısıdır.
Ortadoğudaki savaş aslında İsrail ve Filistin arasında değil Siyonizm ve İslam arasındadır.
Bu savaşta da en büyük hedef Türkiye’dir.
Türkiye başta İran olmak üzere gaz vermeye çalışan Ülkelerin tahriklerine kapılmamalı itiyatla hareket etmelidir.
ABD ve İsrail'in asıl hedefi Türkiye'nin parçalanması, işgal edilmesi veyahut İran gibi yönetiminin kuklalaştırılmasıdır.
Asıl hedef İran veya başka bir Ülke değil, Türkiye'dir.
İsrail saldırılarının asıl amacı bölgede büyük bir savaş çıkartıp, Türkiye'nin de bu savaşın içine çekilmesidir.
Türkiye her an savaşa hazır olmalı ancak önünü arkasını hesap etmeden de savaşa girmemelidir.
Hele ki Siyonizmden sonraki en büyük İslam ve Ümmet Düşmanı İran’ın aklı İle
Mesut BALYEMEZ