Işık Kahvaltı'daki “Suda Kalan Zaman”
Sabah güneşi, ırmağın yaygınlaşarak oluşturduğu gölün üzerinden ince bir tül gibi süzülüyordu. Su o kadar durgundu ki, karşı kıyıdaki kavaklar, sanki baş aşağı bir başka dünyada yaşıyor gibiydi. Ahmet Nureddin, göl kenarındaki taş terasa oturmuş, yılların yüzüne işlediği hatıralarla sessizce suya bakıyordu.
Yan masalarda çocuk sesleri, kahkahalar, çay kaşıklarının şıngırtıları vardı. Ama o, zamanın yavaşladığı bir noktanın içinde gibiydi.
Önündeki masa, kalabalık bir sofranın ardından dağınık bırakılmıştı. Boş çay bardakları, yarım kalmış gözlemeler, ezilmiş karpuz dilimleri... Her biri o sabahın yaşandığına, o anın gerçekliğine birer tanıktı sanki... Ama Nureddin'in zihni, çok daha eski sabahlarda geziniyordu.
Bu ırmağın tedaisi ona "Yollar Irmağa Çıkar" kitabını hatırlattı. İnsanlar, bilhassa gençlik okumuyor; hele hikâyeden fellik fellik kaçıyordu. Sebebi.... Halbuki...
Fırat Irmağı kenarına ilk kez elli yıl önce, babasıyla gelmişti. Küçük bir sandalda, babasının elleriyle kürek çekişini izleyerek, gökyüzünü okumuşlardı.
“Bak oğlum,” demişti babası, “suya baktığında sadece yansımanı değil, geçmişi de görürsün. İnsan suya değil, kendine bakar aslında.”
Bugün, o sözlerin ne demek olduğunu daha iyi anlıyordu. Kendi damat ve torunları az önce kahvaltıyı tamamlamış, göl kıyısında oynarken selfie çekerken ya da telefonlarına dalarken, o hâlâ babasının sesini duyuyordu.
Gözleri uzaklara daldı. Bir martı ırmak üzerinde süzüldü, suya yakın bir noktada çırpındı ve yeniden yükseldi. O an, içindeki sükûnetle birlikte hafif bir gülümseme yayıldı yüzüne. Zaman durmuş gibi hissetti. Her şey yerli yerindeydi: ırmak, kavaklar, güneş... Ve anılar.
Yanına torunu geldi, bir şeyler söyledi ama Ahmet Nureddin Bey, duymadı bile. Elini torunun başına koydu, saçlarını okşadı. Gözleri hâlâ suda, ama kalbi geçmişle şimdi arasında ince bir köprüdeydi. Bu ırmak, bir ayna değil; bir hatıra kutusuydu onun için. Ve o kutunun kapağını her açtığında, biraz daha genç, biraz daha çocuk oluyordu.
Mehmet Nuri Bingöl