KALEM, KELAM OLA…
Kalem, kelam ola…
Ola ki, dil söyleye…
El söyleye…
Hakkı, hakikati söyleye…
Tasvir edene değil,
Tasvip eden Yaradana,
Kalp, kelam eyleye…
Kem edene, köz eyleme.
Eyleme ki, kalp naaşı
Hakk’ a ulaşsın da…
Ulaşan mahzun kalp nara ede.
Zatin insan; insan ola ki…
Ay ola, hak peşinde perva ola.
Ebu Cehil çok var.
Ben Ömer olayım.
Hakkın kapısında perva olayım.
Söz ki; söz ola…
Kalplere inşirah ola…
Ölçülü söyle ki,
Kalbin sükut etsin.
Göz göre, kader nizam ola.
Nizam edenin asması üzüm ola…
Üzümü pak ola…
Pak olan, şükrün edasını semaya eyleye.
Sevmek, Hakk’ ın kapısında…
Yoksa vallahi çekilmez bu dünya.
Dünya ki; söyleyene değil,
Eyleyene vuslat ola…
Vuslat yakındır,
Sabrın meyvesi ufka yol ola…
Sus, bir elif vakti kadar…
Sus ki…
Gönül beratın, inşiraha mayalansın.
Eylül SEYHAN