KURTULUŞ
Kurtuluş, iyi, dürüst ve sağlam dostlarla olur.
Şu an dostluk, kardeşlik anlayışı bizde nasıl?
İşin düştüğü, çıkarın olduğu zaman bu dünyevi bir ihtiyaçtır.
O da seni kurtuluşa değil, bataklığa götürür.
Kardeşlik bağlarını koparmış, her tarafı sırtlanlarla dolmuş, bedenini parçalamışlar. Hâlâ diyorlar ki, biz nasıl kardeşiz? Kardeşini kurtuluşun için seçersen, seni sırtlanların arasına bırakmaz, bırakamaz.
Ama menfaat için seçersen, seni eninde sonunda helâke götürecektir.
İslam, bize kardeşlik, cemaat ve birlik beraberlik hakkında ne anlatıyor?
Sen yokken mahzun olan,
Varlığınla huzur bulan,
Gerisi yalan dolan.
AYETLER
Bismillâhirrahmânirrahîm
SAFF 4
Allah, kendi yolunda birbirine kenetlenmiş, kurşunla perçinlenmiş müstahkem bir bina gibi saf bağlayarak mücadele eden kimseleri sever.
HUCURÂT 10
Bütün müminler kardeştir; öyleyse kardeşlerinizin arasını düzeltin ve Allah’a gönülden saygı besleyip O’na karşı gelmekten sakının ki O’nun rahmetine erişesiniz.
ALİ İMRAN 103
Ey müminler! Hepiniz birlikte Allah’ın ipine sımsıkı sarılın ve ayrılığa düşmeyin. Allah’ın size olan şu nimetini hatırlayın: Hani siz birbirinize düşmandınız; derken Allah kalplerinizi kaynaştırdı da O’nun bu nimeti sayesinde kardeş oldunuz. Ateşten bir çukurun tam kenarında idiniz, fakat Allah sizi oraya düşmekten kurtardı. Doğru yolu bulasınız diye, Allah size âyetlerini işte böyle açıklıyor.
HADİSLER
Allah Resûlü (sallallâhu aleyhi ve sellem) şöyle buyurmuştur:
“Cemaat hâlinde olmanızı ve ayrılığa düşüp dağılmaktan şiddetle kaçınmanızı isterim. Zira şeytan, yalnız başına yaşayan kimselerle beraberdir. İki kişi de olsa, beraber yaşayanlardan ise uzaktır. Cennetin ortasında bulunmak isteyen kimse, cemaate devam etsin...” (Tirmizî, Fiten, 7/2165)
“Sizden biriniz, kendisi için sevdiğini, mümin kardeşi için de sevmedikçe gerçek mümin olamaz.” (Tirmizî, “Sıfatü’l-Kıyâme” 59)
“Müminler, birbirlerini sevmede, birbirlerine karşı sevgi ve merhamet göstermede tek bir beden gibidir. O bedenin bir organı acı çektiği zaman, bedenin diğer organları da uykusuzluk ve yüksek ateş çekerler.” (Müslim, “Birr” 66)
“Müslüman, Müslüman’ın kardeşidir. Ona zulmetmez, onu (zalimlere de) teslim etmez. Kim din kardeşinin bir ihtiyacını giderirse, Allah da onun ihtiyacını giderir. Kim bir Müslümanın bir sıkıntısını giderirse, Allah da onun kıyamet sıkıntılarından birini gider. Kim bir Müslümanın (kusurunu) örterse Allah da kıyamet günü onu örter.” (Müslim, “Birr” 58; Tirmizî, “Hudud” 3)
Ebû Hüreyre’den (radıyallahu anh) nakledildiğine göre, Resûlullah (sallallahu aleyhi ve sellem) şöyle buyurmuştur:
“Kişi dostunun dini üzeredir. Bu yüzden her biriniz, kiminle dostluk ettiğine dikkat etsin.” (Tirmizî, Zühd, 45; Ebû Dâvûd, Edeb, 16)
Ebû Musa’dan (radıyallahu anh) nakledildiğine göre, Hz. Peygamber (sallallahu aleyhi ve sellem) şöyle buyurmuştur:
“İyi arkadaşla kötü arkadaş, misk taşıyan kimse ile körük üfüren kimse gibidir. Misk taşıyan ya sana onu ikram eder yahut sen ondan (miski) satın alırsın ya da ondan güzel bir koku duyarsın. Körük üfüren kimse ise ya elbiseni yakar ya da ondan kötü bir koku duyarsın!” (Müslim, Birr, 146; Buhârî, Sayd, 31)
Ebû Saîd’den (radıyallahu anh) rivayet edildiğine göre, o, Resûlullah’ı (sallallahu aleyhi ve sellem) şöyle derken işitmiştir:
“Sadece müminle arkadaş ol! Yemeğini de ancak takva sahibi olan yesin!” (Tirmizî, Zühd, 55; D4832 Ebû Dâvûd, Edeb, 16)
Abdullah bin Amr’dan (radıyallahu anh) nakledildiğine göre, Resûlullah (sallallahu aleyhi ve sellem) şöyle buyurmuştur:
“Allah katında arkadaşların en hayırlısı, arkadaşına karşı hayırlı davranandır. Allah katında komşuların en hayırlısı ise komşusuna karşı hayırlı davranandır.” (Tirmizî, Birr, 28; Dârimî, Siyer, 3)
Ebû Hüreyre’den (radıyallahu anh) nakledildiğine göre, Resûlullah (sallallahu aleyhi ve sellem) şöyle buyurmuştur:
“Ruhlar, bir araya gelmiş topluluklardır. Onlardan birbirleriyle uyuşanlar kaynaşır, uyuşamayanlar da anlaşamaz ve ayrılır.” (Müslim, Birr, 159)
Dipnot:
Cemaat, kardeşlik, dostluk nasılmış, öğrendik mi?
Dua ile kalın, hoşça kalın.
Ahmet Sağlam