Burhan BOZGEYİK


Lozan Hukuku Milletin Hukukunu Kâle Almadı

.


Lozan Anlaşması'nın (23 Temmuz 1923) üzerinden 101 yıl geçti. Bu bir asrı aşan zaman zarfında bu anlaşma üzerinde ciddi bir tahlil ve tenkit yapılmadı. Oysa bu anlaşmanın hukuk yapısının mühim kısmı %1’in temel haklarını garantiye almaya dayalıydı. Milletin %99’luk kısmının hukuku ise zerre kadar kale alınmamıştı. İşin hep unutulan yönü şuydu: O tarihten sonra devamlı bu “Lozan hukuku” temel alınmıştı. Ülkede sanki “görünmez ve gizli Anayasa” buydu. Bu ülkenin bütün âkil insanlarını düşünmeye davet ediyorum. Buyrun elinizi vicdanınıza koyun ve  ilk önce şu 37. maddeyi dikkatlice okuyun:

 “Medde 37: Türkiye, 38’den 44’e kadar olan maddelerde açıklanan hükümlerin temel yasalar olarak tanınmasını ve hiçbir yasa, hiçbir tüzük ve hiçbir resmi işlemin bu hükümlere zıt ve karşı olmamasını ve hiçbir yasa, hiçbir tüzük ve hiçbir resmi işlemin sözü edilen bu hükümlerden üstün olmamasını yükümlenir.”

 

Peki ne var bu 38-44. maddelerde? Bütünüyle azınlıkların haklarının korunması ile ilgili hükümler. Merak edenler, Lozan anlaşmasının bu maddelerine bakabilir. Benim elimde Ankara Ticaret Odası’nın neşrettiği metin var. Bu metin İbrahim Sâdi Öztürk’ün hazırladığı “Mondros, Sevr, Lozan Anlaşmaları” kitabında yer almakta.

Maddelere bakıldığında, üzerine basa basa, hiçbir kanun, tüzük ve yönetmeliklerin azınlıkların inançlarına, kültürlerine zıt olamayacağı belirtilmiş. Azınlıklar, yani Yahudi ve Hıristiyan vatandaşlar, ana okulundan üniversite son sınıfa kadar bütün eğitim müesseselerinde kendi inançları istikametinde eğitim ve öğretim görecekler. Azınlıklar hayatın her safhasında ve bütün hukuk işlemlerinde kendi inançlarına uygun muamele görecekler.

Madde 42’ye bakalım: “Türkiye hükümeti, Müslüman olmayan azınlıkların aile hukuku ve kişisel hakları konusunda, bu sorunların adı geçen azınlıkların gelenek ve göreneklerine göre çözümlenmesine yardımcı olacak her türlü yasayı çıkarmaya (olur) verir.” 

 

Lozan Anlaşması'nın kabul edildiği tarihte, mahkemelerde ve hayatın her safhasında “Şer’î hukuk” mer’iyette idi. Mahkemelerde bu hukuk geçerli olduğu gibi, evlenme, boşanma, miras gibi medenî hukukta, suçluların cezalandırılmasıyla ilgili ceza hukukunda, ticaret hukukunda, elhasıl hukukun bütün sahalarında geçerli olan temeli Kur’ana ve Hadise dayalı “Şer’î hukuk” idi. 1921 Anayasası'nın 2. maddesinde, “Devletin dininin İslâm dini” olduğu belirtilmişti. Bakanlar Kurulu'nda “Şer’iye ve Evkaf Bakanı” ile “Mezahib Bakanı” vardı.

Az buçuk hukuk bilgisi olanlar, Lozan’da kabul edilen bu maddelerin hukuk yapısı ile şer’i hukuk yapısının çatışacağını bilir. O devirde ülke idaresini ele geçirmiş olan kadro, bu meseleyi Lozan Anlaşması hukuk yapısına uygun şekilde “çözmeyi” esas almış ve şer’î hukuku temelli ortadan kaldırmışlardır. Buna bir mânada % 99’un hukukun %1’e feda edilmesi de denilebilir. Zira o tarihten itibaren çıkarılan bütün kanunlar %1’in inanç yapısına uygundur. Mesela  17 Şubat 1926’da kabul edilen Medenî Kanun, bütünüyle İsviçre’den alınmıştır ve İsviçre Medeni Kanunu'nun motomot tercümesinden ibarettir. Ceza Kanunu İtalya’dan, Ceza Muhakemeleri Usulü Almanya’dan, İdare hukuku Fransa’dan alınmıştır.

Uğur Mumcu, bir panelde yaptığı konuşmada, bir “gülmece dergisinden” aktararak Türkiye Cumhuriyeti vatandaşının tarifini şöyle yapmıştır: “Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı kimdir; İsviçre Medeni Kanunu'na göre evlenen, İtalyan Ceza yasasına göre cezalandırılan, Alman ceza mahkemeleri usulü yasasınca yargılanan, Fransız idare hukukuna göre idare edilen ve İslâm hukukuna göre gömülen kişidir."

Bu ifade her ne kadar bir mizah dergisinde yer almış olsa da gerçektir ve bir “kara mizah”tır. Nüfusun %99’unu teşkil eden Müslümanlara kala kala “Müslüman'ca gömülme” hakkı kalmıştır. Evet şimdilik, Müslümanların gömülürken göğüslerinin kıbleye çevrilmesine kimse karışmamaktadır.

Avrupa Birliği'ne girme sürecinde hazırlanan paketlerdeki kanunlara bakınız. Müslümanların inancına uygun bir tek madde yoktur. Bilakis çıkarılan bütün kanunlar ve tüzükler “Lozan Hukukuna” uygundur. Bilhassa da “Azınlıklarının hukukunun” belirlendiği 37-44. maddelere uygundur. Zinanın yasak olmasının kaldırılmasından tutun, eşcinsellerin haklarına varıncaya kadar bütün düzenlemeler bu zaviyeden değerlendirilmelidir.

 

Şimdi 101 yıl sonra şu soru gündeme gelmelidir: Nüfusun %99’unu teşkil eden Müslümanların hakları, hukukları ne olacak? Bir İslam ülkesinde “Müslüman'ca hukuk uygulaması” mümkün olmayacak mı?

YENİ DOLANDIRICILIK SİSTEMİ!

VARİL PATLADI..1 ÖLÜ

BIÇAKLI KAVGADA ÖLÜ SAYISI 2'YE YÜKSELDİ.

FETÖ YENİDEN YAPILANIYOR

ARALAMAYA GİTTİ CANINDAN OLDU.

LİG TABLOSU

Takım O G M B Av P
1.Galatasaray 15 13 0 2 24 41
2.Fenerbahçe 16 11 2 3 25 36
3.Samsunspor 15 9 4 2 12 29
4.Eyüpspor 17 7 4 6 7 27
5.Göztepe 15 7 4 4 7 25
6.Beşiktaş 15 7 4 4 7 25
7.İstanbul Başakşehir 15 6 5 4 4 22
8.Antalyaspor 15 6 6 3 -6 21
9.Konyaspor 16 5 6 5 -5 20
10.Rizespor 15 6 7 2 -6 20
11.Kasımpaşa 15 4 4 7 -1 19
12.Gazişehir Gaziantep 15 5 7 3 -4 18
13.Sivasspor 16 5 8 3 -7 18
14.Alanyaspor 15 4 6 5 -3 17
15.Trabzonspor 15 3 5 7 1 16
16.Kayserispor 15 3 6 6 -12 15
17.Bodrum FK 15 4 9 2 -9 14
18.Hatayspor 15 1 8 6 -11 9
19.Adana Demirspor 15 1 12 2 -23 2

YAZARLAR