MERHAMET
Merhamet, bir canlının karşılaştığı kötü durumdan dolayı duyulan üzüntü duygusudur. Merhamet acımak değildir. Merhamet acıtmamaktır. Merhamet her insanın sahip olması gereken izzetli ve yegane duygudur. Merhamet insan olmanın bir gerekliliği, insan olmayışın da en büyük sebebidir. Merhamet var olmaktır. Varlığından ötürü yüce yaratana sonsuz bir sevgi ve saygı duymaktır.
Merhamet peygamber efendimizin de dediği gibi, “Kalbinde merhamet olmayana cennet yoktur.” Dedirtecek kadar kıymetli, cennete girmemeye en büyük sebep olacak kadar mühimdir. Çünkü cennet yaratanın kullarına bahşettiği en güzel hediyesidir. Cennet mümin kullara en müşerref nimettir.
Bu yüce nimet ile huzur bulmak için, merhamet duygusuna sahip olmak gerekir. Merhamet duygusu Rabbimizin rahman isminin bizlere tecellisidir. Merhamet zülüm ile yönetilen bu zalim dünyada, nicel mesafeleri nitel gönül bağları ile aşmak demektir. Merhamet Filistin’in, Doğu Türkistan'ın, Yemen’in, insanlığın, vicdanın yok sayıldığı her yerde, kıtada; Adalet nidaları ile cesurca zalimin karşısında dimdik durabilmektir. Bir canım var o da feda olsun rabbim diyebilmektir merhamet.
Dünyanın bir yanı kan gölüne dönmüşken, umursamazca davranmak yerine elinden geleni az, çok demeden fazlasıyla yapmaktır merhamet. Merhamet öyle kudretli bir duygudur ki dini,dili,ırkı farklı olan binlerce insanı bir araya toplayabilme kudretine sahiptir. Çünkü merhamet insan olmak demektir. Kendimizi bu kudretli duygudan lütfen yoksun bırakmayalım belki bizler aynı fikirlere, hayatlara, inançlara sahip olmayabiliriz. Ancak fıtratını yitirmeyen her insanın yaratılıştan ötürü sahip olduğu merhamet duygusuna sahibiz.
Bu duyguyu her daim diri tutmalı, Sessizliğe karşı en yüksek ses ile haykırmalıyız. Ben varım ve insanım benimde canım, kanım ve vicdanım var. İsterseniz kesin, isterseniz sövün, isterseniz öldürün ben haksızlığa ve zulüme karşı sessiz kalmayacağım. Nefes aldığım sürece insanların katledilmesini normal karşılamayacağım. Sizin normalleriniz benim normalim değil. Rabbimin koyduğu emir ve kurallar benim normallerim olacak.
Ve yaşam standartlarımı bu husus belirleyecek.
