NEDEN BUNU YAPIYORSUNUZ?
DAHA ÇOK SEVELİM DİYE Mİ?
Öyle sözler vardır ki bırakın ayları, yılları, yüzyıllarda geçse verdiği mesaj hiç bir zaman eskimez. Hâlâ diri, hâlâ canlı, hâlâ insanlık ve toplum için bir ders niteliğindedir. Oysa bazı yalakalar diyelim yüzyıllar öncesinde söylenen sözün sahibini bir kenara bırakıp biri yâda birilerini parlayan yıldız, toplum nezdinde ilah, vazgeçilmez yapmak için maalesef bu güzelim, asırlık, çınar gibi sözleri muhakkak birilerine yama ederler. Aslında bu arkadaşlarında buna ihtiyacı yoktur haaa. Dedik ya yalakalık. Bir yere yaranacak belki bir yere yamanacak. Böylelikle bir milletin zihinsel geçmişi ile adeta dalga geçmekteler veya geçmiş ile mazi arasındaki hakiki kahramanları ucuz birer insan hâline getirmeye çalışmaktadırlar Allah onları bildiği gibi yapsın.
Yazar grubundan bir yazar kardeşimizin göndermiş olduğu yazıda da buna benzer bir hadise ile karşılaştık. Şaibeli, tetkik edilmesi ve doğruluğu kati olarak ispat edilmesi gereken bir söz idi.
Gelen makalede:
“Elime geçen iki kuruşun birine kurşun, diğerine kitap alırdım” Mustafa Kemal.
İnternete girdim hatta ve hatta makalenin sahibi olan arkadaşımızı da arayıp "sözün doğruluk derecesinin ne olduğunu kanıtlayan belgeleri varsa gönderir misin?" diye de mesaj attım.
Aşağıda ondan gelen yazıları sizinle paylaşmak istiyorum.
Doğru (1)
Genellikle Mustafa Kemal Atatürk’e atfedilir, fakat resmî bir kaynakta (Nutuk, TBMM tutanakları, dönemin gazete demeçleri, Söylev ve Demeçler ciltleri vb.) yer almaz.
Doğru (2)
Yani:
Halk arasında Atatürk’e mal edilmiş, fakat doğrudan onun söylediğine dair belge bulunmamaktadır.
Doğru (3)
Bir başka kaynakta ise;
Atatürk’ün bu sözleri söylemiş olduğuna dair iddianın yegane tanığı ve kaynağı, Cemal Granda’dır. Atatürk’ün 12 yıl boyunca uşaklığını üstlenmiş olan Cemal Granda, Atatürk’ün yanındaki hizmeti süresince gözlemlerini gizlice tuttuğu bir anı defterine not etmiş ve bu anılarını daha sonraları “Atatürk’ün Uşağının Gizli Defteri” ve “Atatürk’ün Uşağı İdim” adlarıyla yayınlanan kitaplarında aktarmıştır (Cemal Granda (1973). Atatürkʼün Uşağı İdim, Hürriyet Yayınları, sf. 267).
Bu sözün izine Atatürk’ün Söylev ve Demeçleri derlemesinde rastlanamamaktadır (Atatürk Araştırma Merkezi (2006). Atatürk’ün Söylev ve Demeçleri I-III, 2006, Divan Yayıncılık Ltd. Şti). Atatürk’ün vecizelerinin derlendiği diğer kaynaklarda, Nutuk’ta, Atatürk’ün Tamim, Telgraf ve Beyannameleri‘nde de bu vecizeye rastlayamadık. Dönemin kaynaklarında Cemal Granda dışında Atatürk’ün bu sözü söylediğine dair bir tanıklık göremedik.
Cemal Granda’nın kitabında Atatürk’le ilgili aktardığı anıların doğruluk payının bulunmadığı, Granda’nın kitabının oldukça subjektif yorumlar içerdiği yönünde değerlendirmelerde bulunulduğu biliniyor.
Ve daha buna benzer bir çok ifadeler bu sözün gerçek bir ifade olmadığını gayet net bir şekilde gösteriyor.
Yazar kardeşimizden bizi bilgilendirmesi için istediğim belge ve bilgiler den bir diğeri de;
"Bazı araştırmacılar (örneğin Prof. Sina Akşin, Prof. İlber Ortaylı gibi isimler) bu sözü Atatürk’ün doğrudan değil, “Atatürkçü düşünceyi yansıtan anonim bir özdeyiş” olarak değerlendirir."
Yahu beyler, efendiler!!!
Allah'ın aşkına yapmayın!
Neden yapıyorsunuz bunu?
Daha çok sevelim diye mi? Oluyor mu peki?
Yetmedi mi gözümüzün içine baka baka,
-“Adalet Mülkün Temelidir”
Hz. Ömer'e
-Egemenlik kayıtsız şartsız milletindir”…
Fransız düşünür Jean Jacques Rousseau’ya
-Köylü de milletin efendisi.. Kanuni Sultan Süleyman'a
“Sağlam kafa sağlam vücutta bulunur”.. sözünün de Atatürk’e ait olmadığını. Latin edebiyatı üzerine çalışan dil bilimciler sözün esasının “Juvénal”e ait olduğunu.. Sözün orijinalinin; “orandum est ut sit, mens sana in corpore sano..
”Yani; ‘sağlam bir bedende sağlıklı bir kafa vermesi için dua etmelisin"i bir anlatsanız nasıl olur acaba?
Yıllarca "sizi nasıl da ayakta uyuttuk" deseniz, sahi bu yürek var mı? Yoksa bazi mahfiller üzerinize çizik mi atar, yoksa mahalleden mi kovar.?
Bu kadar mı?
Bitti mi?
Ya diğerleri
DİĞERLERİ
Örneğin Hz.Ali’ye ait olduğu bilinen; “Hayatta en hakiki mürşit ilimdir-fendir” sözü,
Yâda,
Kazım Karabekir’e ait olduğunu kendi ifadelerinden öğrendiğimiz; “ya İstiklâl ya ölüm” gibi.
Yeter artık!!!!
Neden yapıyorsunuz bunu?
Daha çok sevelim diye mi? Oluyor mu peki?
Selâm ve dua ile.
Bülent Ertekin

