Sarıkamış’ta donarak şehit olan o kahramanların başlarına gelenleri anlamak için Birinci Dünya Savaşı’nın başlangıcına gidelim. Birinci Dünya Savaşı 28 Temmuz 1914’te başlamış, 11 Kasım 1918’de sona ermiştir. Harbin zahirî çıkış sebebi şudur: 28 Haziran 1914’te Habsbur İmparatorluğu Veliahtı Arşidük Franz Ferdinand ve eşi Arşidüşeş Sophie, Sırp asıllı Gavrilo Princip tarafından Saraybosna’da öldürüldü. 23 Temmuz 1914’te Avusturya-Macaristan, Sırbistan’a savaş açtı. Rusya, Sırbistan’ı tuttu. 3 Temmuz’da Almanya Rusya’ya savaş açtı. 2 Ağustos’ta Almanya, Lüksemburg’a saldırdı. Almanya, Fransa’ya ve Fransız ordusunu yanına alan Belçika’ya savaş açtı. 4 Ağustos’ta İngiltere, Almanya’ya savaş açtı. Böylece tandır iyice tutuşmuş oldu. Karadağ, Avusturya-Macaristan’a savaş ilan etti. Avusturya-Macaristan Rusya’ya; Sırbistan Almanya’ya karşı savaş ilan etti. Bütün bu gelişmeler olurken Osmanlı Devleti tarafsız vaziyetteydi.
Birinci Dünya Savaşı’nın en kanlı çarpışmalarının olduğu cephe Fransa’daki Verdun’dadır. Bu cephede her taraftan toplam 300 bin kişi can vermiştir. Bu cephede Almanya’nın karşısında Fransa ile İngiltere vardır. Almanya’nın bu cepheye yığınak yapması için, Rusya’nın dikkatini başka cepheye çekmeye ihtiyacı vardı. Böylece Rusların karşısındaki askerlerinin bir kısmını Verdun cephesine sevk edebilecekti. Almanya’nın hedefinde o tarihe kadar tarafsız olan Osmanlı Devleti vardı. Almanya, bir plan dahilinde Osmanlı Devleti’ni savaşın içine çekti. Koca devleti ateşin içine atan hâdiseler şu şekilde gelişti: Almanların Goeben ve Breslau adındaki iki savaş gemisi Akdeniz’de İngiliz gemilerinin takibinden kurtulmak için Çanakkale önlerine geldi. 4-10 Ağustos 1914’te Almanya ile Osmanlı Hükümeti arasında görüşmeler oldu. Almanya, Enver Paşa’ya, gemilerin geçmesi için baskı yapmaktaydı. Osmanlı Devleti 5 Ağustos’ta Çanakkale Boğazı’nı kapattığını açıkladı. 10 Ağustos 1914’te iki Alman gemisi Boğaz’dan içeri alındı. Osmanlı Devleti, bu gemiler için 500 bin altın ödendiğini açıkladı. Gemilerin isimlerini “Yavuz” ve “Midilli” olarak değiştirdi. O tarihe kadar Osmanlı Devleti tarafsızdı. Rusya, Fransa ve İngiltere, Osmanlı Devleti’nin bu tavrını protesto etti. Bu tavır bir yerde İngiltere’ye yaptıklarının cevabı mahiyetindeydi. Birinci Dünya Savaşı patlak vermeden önce Osmanlı Devleti, parasını peşin vererek İngiltere’ye iki savaş gemisi sipariş etmişti. Ne var ki İngiltere, savaş gemilerini teslim etmediği gibi ödenen paraların üstüne de yatmıştı. Osmanlı Devleti de böylece İngiltere’den alamadığı iki savaş gemisinin yerine Almanlardan gemi almış oluyordu. Gemilerin yalnızca isimleri değişmişti. Personel yine Almandı. 16 Ağustos’ta (1914) gemilerin resmî devir teslimi yapıldı. Alman bayrakları indirilerek direklere Osmanlı bayrağı çekildi. Alman mürettebata fesler dağıtıldı. Fesli Almanlar, sözde Osmanlı personeli olmuştu! Gemilerin kumandanı yine Souchon idi.
Eylül 1914’te Almanlar birçok cephede zor durumda kalmıştı. Birinci Marne Muharebesinde mağlup olmuştu. Rusya, Avusturya-Macaristan İmparatorluğuna karşı üstün durumdaydı. Bu durum karşısında Almanya, Osmanlı Devleti’ni kendi saflarında savaşta görmeyi şiddetle istemekteydi. O tarihe kadar Alman subayların Osmanlı Devleti’ndeki ağırlığı artmaya başlamıştı. Osmanlı Genelkurmayı neredeyse bütünüyle Almanlara teslim edilmişti. 1913’te General Liman Von Sanders başkanlığında 42 subaydan oluşan Alman heyetine birer üst rütbe verilerek Osmanlı üniformaları giydirilmişti. Böylece Almanya’da tümgeneral olan Liman Von Sanders mareşalliğe yükselmiş ve ordunun komutasını ele almıştı. Çanakkale savaşlarını da o yönetmişti.
Amiral Souchon, İmparator II. Wilhem’den aldığı talimatla 14 Eylül 1914 tarihinden itibaren Osmanlı donanmasının tatbikat için Karadeniz’e açılması yönünde çabalamaya başladı. Osmanlı hükümeti 20 Eylül’de Amiral Souchon’un talebini reddetti. Ancak aynı gün Enver Paşa, savaş gemilerinin bir günlüğüne Karadeniz’e tatbikat amaçlı çıkışına izin vermiştir. Sadrazam Said Halim Paşa, duruma karşı çıkmış, gemileri geri çağırmıştır. Amiral Souchon, 23 Eylül 1914’te Osmanlı Donanma Komutanlığına getirildi. Osmanlı Donanma Komutanı Yarbay Arif Bey’e Souchon’un emrine girdiği bildirildi. Her gemiye bir Alman subay verildi. Böylece Osmanlı donanması bütünüyle Alman etkisine girmiş oluyordu.
27 Eylül 1914’te Osmanlı hükümeti Çanakkale Boğazı’ndan bütün gemi geçişlerini yasakladı. Bu karar, en çok Rusya’ya tesir etmişti. Zira Rusya’nın ithalat-ihracat trafiğinin yüzde 90’ı bu rotadan sağlanıyordu.