Burhan BOZGEYİK


Şehitlerimizin ve Gazilerimizin Hukukunu Müdafaa (14)

..


Şehitlerimizin ve Gazilerimizin

Hukukunu Müdafaa (14)

Kurtuluş Savaşı başladığında elimizde muazzam bir güç vardı: Hilâfet Müessesesi… Yavuz Sultan Selim’n çok büyük fedakarlıkları, Mercidabık ve Ridaniye zaferlerinin neticesi olarak Hilafet Müessesesi Osmanlı Devletinin uhdesine geçmişti. Bu Müessese bütün İslam dünyasını temsil etmekteydi. Halifenin bir emri ile milyonlar ayaklanırdı. İşte başta İngiltere olmak üzere ülkemizin bütün düşmanları bundan korkuyorlardı.

Hilafet merkezi olan İstanbul’un ve Osmanlı Devletinin elinde kalan son müstakil topraklar olan Anadolu’nun işgal edilmesi bütün Müslümanları can evinden vurmuş, derinden yaralamıştı. İlk toparlanan ve bu işgale karşı kendi imkânlarıyla mücadele eden Müslüman topluluk, Hindistan’daki Müslümanlar oldu. O sıralar henüz Pakistan, Bangladeş diye müstakil İslam ülkeleri yoktu. Hindistan topyekün İngiliz işgali altındaydı. İşgal altındaki bu ülkede yaşayan yaklaşık yüz milyon Müslüman, hilafet merkezinin işgali üzerine ayaklanmıştı.

Paris’teki Yüksek Konsey’in toplantısına iştirak eden Hindistanlı Müslümanların temsilcileri, Hindistan’daki bütün Müslümanların bu işgale şiddetle karşı çıktığını, işgalde ısrar edilecek olunursa Hindistan’daki Müslümanların da bu işgale karşı ve Hindistan’daki İngiliz işgaline karşı her türlü vasıtayı kullanarak mücadele edeceklerini açıkça dile getirmişlerdi.

Hindistan’daki Müslümanlar, İstanbul’un ve Anadolu’nun işgal edilmesine tepki olarak ilk önce pasif direniş yapmıştır. Şöyle ki; Devlet dairesinde çalışan memurlar ve işçiler işi bırakmış, İngilizlerden madalyalar, nişanlar alanlar, bunları aldıkları makama iâde etmiş, öğrenciler okula gitmeyi bırakmışlardı. Bu pasif direnişe ilk başlarda Gandi’nin talimatı üzerine Hindular da iştirak etmişse de, sonradan Gandi verdiği sözden dönmüş ve “pasif mukavemet” denilen bu mücâdeleden vazgeçmiştir. Bunun üzerine Müslümanlar tek başlarına işgalci İngilizlere karşı direnmeye devam etmişlerdir. Bu pasif direnişin yanı sıra, aktif şekilde Anadolu’daki mücâdeleye katkı sağlamak için harekete geçilmiş, yardım komiteleri kurulmuştu. Yardım toplayanlar hususî dikilmiş elbiseler giymekteydi. Maddî yardımlar iki sandıkta toplanmaktaydı. Birisi, Anadolu’daki ordu için, ikincisi ise Yunan işgali ile yakılıp yıkılan yerlerde evsiz barksız kalan mazlumlar için…Yardımlar makbuz karşılığında toplanmaktaydı. Kadınlar kollarındaki bilezikleri, parmaklarındaki yüzükleri bağışlıyordu.

Hindistan’lı Müslümanların gönderdiği paranın miktarı ve nerelere harcandığı sonraki yıllarda tartışma konusu olmuş, onlarca kitapta bu konu enine boyuna işlenmiştir. Bazı kaynaklara göre, toplanıp da Anadolu’ya gönderilen para 5 milyon liradan fazladır. Bazı kaynaklara göre de bu miktar 125 bin İngiliz lirası tutarındadır. Gerçek miktar ne kadar olursa olsun, bu paranın çok mühim bir miktarda olduğu kesindir.

Bugün Pakistan ve Bangladeş gibi müstakil devletler sınırları içerisinde kalan ve hâlâ Hindistan’ın zulmü altında inleyen Keşmir bölgesinde yaşayan Müslümanlar, bu maddî fedakârlıklarının yanı sıra, bunlardan bir kısmı bin bir zahmet ve meşakkatle Anadolu’ya kadar gelmiş ve Yunanlılara karşı cephede Mehmedcikle omuz omuza vuruşmuştur.

Hindistan bölgesinde yaşayan bu Müslüman kardeşlerimizin yanı sıra, diğer beldelerdeki Müslümanlar da Kurtuluş Savaşı için maddî-mânevî destekte bulunmuşlardır. Şeyh Ahmed Sünusi liderliğindeki Arap mücahitler ve Filistin bölgesinden gelenler de tıpkı Hindli Müslümanlar gibi Mehmedcikle birlikte cephede küffara karşı savaşmışlardır.

Öte yandan Azerbaycan Hükümeti de Kurtuluş Savaşı için mühim miktarda maddî destekte bulunmuştur. M. Nazmi Çelenk Tercüman’daki 1 Mayıs 2009 tarihli makalesinde Azerbaycan’ın bu yardımını şu şekilde nakletmektedir:

“Mustafa Kemal Paşa, 3 Mayıs 1920 günü Doğu Cephesi Komutanı Kâzım Karabekir Paşa’ya yazdığı mektupta ‘Devlette hiç para kalmadı. Şu anda içeride para temin edebileceğimiz bir kaynak da yok. Başka kaynaklardan para temin edinceye kadar Azerbaycan hükümetinden borç para alınmasını temin etmenizi rica ederim’ diyordu. Kazım Karabekir Paşa, isteği Azerbaycan hükümetine iletti. Bu istek, Azerbaycan Sovyet Sosyalist Halk Cumhuriyeti ile Ankara Hükümeti arasındaki ilk resmî temastı.

“1921 yılı içinde Nerimanov’un şahsi emri ile Azerbaycan Dışişleri Bakanı Mirza Davut Hüseyinov, kazanılan Birinci-İkinci İnönü Savaşları münasebetiyle çektiği telgrafta ‘…Kazanılan bu büyük zaferlerden dolayı Türk halkını Azerbaycan Sovyet Sosyalist Cumhuriyeti adına kutluyoruz.’ Diyor ve bu büyük zaferlerin şerefine Azerbaycan halkının yardım için 30 sistern petrol, 2 sistern benzin, 8 sistern kerosin gönderdiğini bildiriyordu.

“Aynı yılın Mayıs ayında Azerbaycan devleti, TBMM hükümetine 62 sistern petrol gönderdi ve bundan sonra savaş bitinceye kadar aynı değerde petrol ve üç vagon dolusu kerosin göndermeyi taahhüt etti. Bu taahhüdün dışında 1922 yılında Batum yolu ile Azerbaycan dokuz bin tondan fazla kerosin ve 350 ton benzin gönderdi.

“Mustafa Kemal Paşa, 1921 yılında Nerimanov’a bir mektup yazarak borç para talep etmişti. Bu mektubu 17 Mat 1921 günü büyükelçi Nerimanov’a ulaştırdı. Nerimanov, derhal 500 kg. altın gönderdi. Bunun 200 kg. devlet bütçesine, kalan ise mühimmat ve silah için kullanıldı. Daha sonra Nerimanov Rusya’dan aldığı 10 milyon altın Rubleyi Ankara’ya gönderdi. Bu yardımlarla savaş içindeki ülkenin durumunda belirgin bir düzelme oldu.

“23 Mart 1921’de Azerbaycan hükümeti talep etmediği halde Türkiye’ye Azerbaycan halkının hediyesi olarak 30 sistern petrol, 2 sistern benzin, 8 sistern yağ gönderdi.

“Nerimanov, Mustafa Kemal Paşa’nın yazdığı mektuba cevabî mektubunda her gün kazanılan başarılarla Türk halkının emperyalizmden kurtulma günlerinin yaklaştığını, bu yüzden kahraman Türk halkını kutladığını yazıyor ve sonra ilave ediyordu; ‘Paşam, bizim Türk milletinde kardeş kardeşe borç vermez. Kardeş, her zaman kardeşinin elinden tutar. Biz kardeşiz, her zaman elinizden tutacağız ve tutmaya devam edeceğiz.’ (A. Şemseddinov, Kurtuluş Savaşı Yıllarında Türkiye-Sovyetler Birliği Alâkaları, shf. 66)”

YENİ DOLANDIRICILIK SİSTEMİ!

VARİL PATLADI..1 ÖLÜ

BIÇAKLI KAVGADA ÖLÜ SAYISI 2'YE YÜKSELDİ.

FETÖ YENİDEN YAPILANIYOR

ARALAMAYA GİTTİ CANINDAN OLDU.

LİG TABLOSU

Takım O G M B Av P
1.Galatasaray 4 4 0 0 12 12
2.Trabzonspor 4 3 0 1 3 10
3.Göztepe 4 2 0 2 5 8
4.Konyaspor 3 2 0 1 6 7
5.Fenerbahçe 3 2 0 1 4 7
6.Samsunspor 3 2 0 1 2 7
7.Antalyaspor 4 2 2 0 0 6
8.Gazişehir Gaziantep 4 2 2 0 -4 6
9.Alanyaspor 3 1 1 1 1 4
10.Eyüpspor 4 1 2 1 -3 4
11.Beşiktaş 2 1 1 0 -1 3
12.Fatih Karagümrük 3 1 2 0 -4 3
13.İstanbul Başakşehir 2 0 0 2 0 2
14.Kayserispor 3 0 1 2 -4 2
15.Kocaelispor 4 0 3 1 -4 1
16.Rizespor 3 0 2 1 -5 1
17.Kasımpaşa 3 0 3 0 -3 0
18.Gençlerbirliği 4 0 4 0 -5 0

YAZARLAR