Sis Gibi
Sis gibi insanlar arasından geçip gidiyorum
Kimseye değmeden bir söz etmeden
Sessizliğim yankılanıyor gökyüzünde
Simalar, her gün değişen simalar
Yollar yüzler sözler bulanık
Sessizliğim yorgun, sabrım yorgun
Sis gibi dağılıyorum, oradan oraya
Eksiliyorum, her geçen gün körler ülkesinde
Bağırıyorum, avaz avaz sağırlar ülkesinde
Seslerin duyulduğu, kulakların sağır olmadığı Bir dünya özlemiyle dalıp dalıp gidiyorum
Çekip gidiyorum sis gibi, sonra dağılıyorum
Varıyorum hakikat kapısına
Gözlerimde bir kaç damla gözyaşı ile
Yüreğimden dilime bir kaç söz düşüyor
Yorgun yüreğim sana emanet Rabbim
Şükran Yüztaş