SURİYE'NİN GELECEĞİ VE TÜRKİYE.
KÜFÜRLE YÖNETİLEN BİR İDARE (DEVLET) YAŞAR.
ZÜLMLE YÖNETİLEN DEVLET ÇÖKER.
ZÜLM İLE ABÀD OLUNMAZ.
(Hadis-i Şerif)
Suriye’deki hapishanelerdeki işkence ve tecavüzleri gördükten sonra İran’dan gelen Şiî HaştiŞabi militanlarının ve Kasım Süleymani denen İslâm düşmanı katilin yaptıklarını gördükten sonra "Evet, sıra İran’a gelsin.
Ancak İran parçalanmadan rejimi değişmelidir.
Suriye’de rejimin şekli değil, niteliği ve Türkiye’ye karşı tutumu bizi ilgilendirir.
Suriye’de halkı bir araya huzur içinde getirecek adil, kul -insan- hakkı ve onuruna saygılı, millî değerlerine saygılı bir yönetim istiyoruz.
Türkiye ile dost ve müttefik bir Suriye istiyoruz.
Suriye’de kurulacak rejimi tartışanlara...
Kendi içinizde tevhidi oluşturamamışsınız, fitne odakları ile Millî Birlik için bir mücadele yöntemi ve bakışı geliştirmemişsiniz "Suriye İslâm Cumhuriyeti mi olmalı, seküler (lâik) mi olmalı?" bunu tartışmaya kalkıyorsunuz.
Suriye huzurlu bir ülke olmalı, Türkiye ile de kardeş olmalı.
Suriye’yi Suriye Halkına sormayı neden düşünmüyorsunuz?
Suriye’de halkı bir araya huzur içinde getirecek
adil, kul -insan- hakkı ve onuruna saygılı, Millî Değerlerine saygılı bir yönetim istiyoruz.
Türkiye ile dost ve müttefik bir Suriye istiyoruz.
Medeniyet topraklarımızda birlik için mücàdele etmeliyiz.
Osmanlı Şiâsı'nı, Fars (İngiliz-ABD) Şiâsı'nın tahakküm ve baskısından kurtarmalıyız.
AB ülkelerinden birlik şartlarımız çok daha uygundur. Fetih, turan vb. tanımlara ve birlik için hamàsete gerek yok. Mevcut şartlar zaten zorlamaktadır.
Medeniyetimiz ve Coğrafyamız 1. Dünya Savaşı ile yağmalanmıştır. Yağmalayan, cetvelle parçalayanlar hàlen gerçek düşmanlarımızdır. İsrail mızrağını da bağrımıza sokmaya devam edenler yine onlardır.
Küresel oyunlar birlik ve beraberlik ile bozulur. Öncelikli hedef YURTTA BİRLİK, GÜÇLÜ TÜRKİYE, sonra Medeniyet Topraklarımızda birlik olmalıdır.
Emekli Yarbay Halil Mert