Burhan BOZGEYİK


Tarihimizi, kültürümüzü ve Ayasofya’mızı murdar etmeyin!

.


Tarihimizi, kültürümüzü ve Ayasofya’mızı murdar etmeyin!

 

Bizler insanlık tarihinin belki de en mazlum, en mağdur milletiyiz. Düşünün siz, üzerimize öylesine oyunlar oynanmış ki bin yıllık şanlı tarihimiz ve yüzlerce zaferlerimiz unutturulmuş; en mühimi, ebedî saadet yolları kapatılmak istenmiş; tarihimize, kültürümüze, mânevî değerlerimize darbe üstüne darbe indirilmiş. Bu darbelerin tesiriyle nice nesiller, imanını, inancını, tarihî ve kültürel değerlerini kaybetmiş. Buraya kadar yazdıklarımızı açmaya kalkışsak yüz ciltlik kitap yazabiliriz. Sözü fazla uzatmadan, elinde imkân olan bütün ilgililerden istirham ediyoruz: Lütfen, tarihimizin, kültürümüzün ve Ayasofya’mızın murdar edilmesine izin vermeyin!

Haydi özel kanallara bizim gücümüz yetmez, ancak bir vatandaş olarak bizim de hissedarı olduğumuz TRT’nin yapımcılarına bizler de bir çift söz söyleyebiliriz. “Mehmed: Fetihler Sultanı” dizisinin bir bölümünü seyrettim. Yeniçeriler isyan ediyor. Zannedersiniz Sırp ordusu. Şehre dalıyorlar, vuruyorlar, kırıyorlar, öldürüyorlar, yağmalıyorlar. Evet tarihte, “buçuk tepe vak’ası” var. Ancak böylesine barbarlık yok. Bu orduyla mı cihada çıkılacak? Hele de İstanbul’un fethine… Tarihî vak’adır. Fatih, Edirne’de tebdil-i kıyafet ederek alışverişe çıkar. Bir dükkândan peynir, zeytin alır. Yağ ve bal da ister. “Ben siftah ettim begüm. Bitişikteki komşum siftah etmedi, onu da ondan alın” der. Fatih, “Bu şuurda olan insanlarla ben dünyayı fethederim!” der. Gerçek bu. Ordu da bu şuurda. Yeniçerilerin ayaklanması olmamış mı? Olmuş. Devletin içerisinde hainler olmamış mı? Olmuş. Ancak bunu abartmaya ne gerek var. Hele hatun kısmını ön plana çıkarmaya, harem hayatını nazara vermeye ne lüzum var. Bütün bunlar tarihî hakikatlere ters. O devirde değil padişahın haremini, sıradan vatandaşın hanımının saçının bir telini göremezdiniz.

Yine TRT’de “Karaağaç Destanı” diye bir dizi var. Sözde Urfa civarında geçiyor. Bütün kadınların başları açık ya da yarıya kadar açık. Siz o bölgede başı açık kadın görebilir misiniz? Son yıllarda bu bölge dizileri moda oldu. İlk başta mahalli kıyafetlere, folklora dikkat ediliyordu. Sonradan köy kızlarını, kadınlarını da modernleştirdiler. Her neyse bu ayrı bir konu. O dizideki ağa tiplerine bakın. Ne kadar gaddar, ne kadar acımasız. Merhametin “M”si yok. O bölgeyi çok iyi bilirim. Evet ağalık var, ancak bu dizideki gibi merhametsizlerini de duymadım. Bir yakınım anlattı. O bölgede vazife yaparken ihtiyaç hasıl olmuş, arabasını satmış. Satın alan kişi parayı vermemiş. Ne kadar söylediyse de aldırış etmemiş. O bölgenin insanları buna şu aklı vermişler: “Bu adam falan aşirete mensup. Sen o aşiretin ağasına gidip durumu anlat!” O da öyle yapmış. Aşiretin ağası, “Ben sana inanıyorum!” demiş ve o adamı çağırtmış. “Sana bir tek soru soracağım: ‘Bu adamın arabasını aldın mı?’ Adam, ‘Aldım!’ demiş. ‘Parasını verdin mi?’ Adam sesini çıkarmamış. Bunun üzerine, ‘Sana yarım saat mühlet. Bu adamın parasını getir. Getirmezsen ben vereceğim. Ancak ondan sonra sana ne yapacağımı sen çok iyi bilirsin!’ demiş. O gásıp adam da yarım saat sonra parayı getirmiş. Buna dair çok vak’ayı dinlemişim. Bir de bu güzellikleri anlatsalar ya.

Gelelim şu bizim gözbebeğimiz Ayasofya Camii’nin başına gelenlere: Ayasofya Camii ibadete açıldı diye sevinmiştik. Çok geçmeden sevincimiz kursağımızda kaldı. Bir defa orası fıkhen cami statüsüne sokulamadı. Derken üst katı müze yapıldı. İlk önce oraya T.C. vatandaşları kabul edilmedi. Sonradan 25 avro (yaklaşık 850 TL) veren herkes kabul edilir oldu. Derken işin cılkı çıktı. Bir Yunan çıfıtı Yunan bayrağı açtı, “Üstü aldık, sıra alt katı almakta” dedi. Kimileri ayin yapmaya başladı. İstanbul’a gittiğimde yerinde inceleyeyim, dedim. Bizim “Sürekli basın kartı” bir işe yaramadı. “Vakıflar Bölge Müdürlüğünden izin almanız gerekli” dendi. Zaten aşağıdan yukarısı görülmekte. Kilise resimleri açığa çıkarılmış. Ayin yapan yapabiliyor. Anlayacağınız, “altı kaval, üstü şişhane” olmuş. Ya da bilmecedeki gibi; “Bıcırlının gıcırlısı, gıcırlının bıcırlısı. Yarısı canlı yarısı cansız. Yarısı yenir yarısı yenmez.” (Kağnı arabası). Yarısı cami, yarısı müze (kilise) olur mu? Bu Fatih’in vakfiyesini ihlal değil mi? Fatih’in, “Bu Ayasofya’mı camilikten çıkaranlar üzerine Allah ve melekler ve bütün lanet edenler lanet etsin!” bedduası ne olacak?

Bir sayın milletvekili şöyle buyurmuş: “Ayasofya sadece Müslümanların değil, ne kadar başka dinlerden insanlar varsa onların da ibadet alanı. Hangi dinden olursa olsun bütün dinleri kuşatan kavuşmalara ihtiyaç var.” Yok ya, bırakın bu Fetö ağızlarını. Orası Ayasofya Camii… On binlerce şehidin mübarek kanının hediyesi. Kılıç hakkı. Senin babanın malı değil. Orasını dilediğin gibi kullanamazsın! Sayın Recep Tayip Erdoğan, bu sayın milletvekiline, “Bu ne biçim konuşma!” deyip kulağını çekeceğine, o da şöyle konuşmuş: “Bilsinler ki Mescid-i Aksa, Müslümanların ve Hıristiyanların ortak mabedidir ve Ayasofya’da da biz bu adımı atacağız. Erdoğan’ın ağzından laf bir kere çıkar.”

Evet, benim ağzımdan da laf bir kere çıkar. Ancak yerim doldu. Ârif olana bir işaret yeter!..

YENİ DOLANDIRICILIK SİSTEMİ!

VARİL PATLADI..1 ÖLÜ

BIÇAKLI KAVGADA ÖLÜ SAYISI 2'YE YÜKSELDİ.

FETÖ YENİDEN YAPILANIYOR

ARALAMAYA GİTTİ CANINDAN OLDU.

LİG TABLOSU

Takım O G M B Av P
1.Galatasaray 36 32 1 3 65 99
2.Fenerbahçe 36 29 1 6 61 93
3.Trabzonspor 36 19 13 4 16 61
4.İstanbul Başakşehir 36 17 12 7 11 58
5.Beşiktaş 36 16 13 7 6 55
6.Kasımpaşa 36 15 14 7 -4 52
7.Alanyaspor 36 12 10 14 3 50
8.Rizespor 36 14 15 7 -8 49
9.Sivasspor 36 12 12 12 -10 48
10.Antalyaspor 36 11 13 12 -6 45
11.Adana Demirspor 36 10 12 14 -2 44
12.Samsunspor 36 11 16 9 -8 42
13.Kayserispor 36 11 14 11 -12 41
14.Konyaspor 36 9 14 13 -11 40
15.Ankaragücü 36 8 13 15 -4 39
16.Gazişehir Gaziantep 36 10 18 8 -10 38
17.Fatih Karagümrük 36 9 17 10 -3 37
18.Hatayspor 36 8 15 13 -9 37
19.Pendikspor 36 9 18 9 -30 36
20.İstanbulspor 36 4 25 7 -45 16

YAZARLAR