Türk Kadını: Sessiz Gücün Yüzyıllara Uzanan Yolculuğu
Toplumların kaderini değiştiren büyük devrimler bazen yüksek sesle değil, sessizce yaşanır. Türk kadınının yüzyıllardır üstlendiği rol de tam olarak böyledir. Bugün meydanlarda görünmeyen, kürsülerde adına nutuklar atılmayan ama her sabah bir evin, bir sınıfın, bir şehrin ışığını yakan görünmez kahramanlardan söz etmek istiyorum.
Türk kadını, tarihin her satırında kendine yer bulmuş bir güçtür. Kimi zaman cephede cephane taşırken; kimi zaman tarlada toprağı işlerken; kimi zaman da evladının başucunda dua olurken hep aynı kararlılığı göstermiştir. Onun gücü alkışla değil; sabırla, emekle ve fedakârlıkla şekillenmiş bir güçtür.
En güçlü kimliği ise anneliktir. Türk annesi yalnızca büyüten değil, aynı zamanda yoğuran bir eldir. Çocuğuna merhameti öğretirken adaleti, sabrı öğretirken cesareti; sevgisini verirken değerlerini de armağan eder. Bir neslin karakteri, bir anne yüreğinin derinliğinde şekillenir. Bu yüzden Türk annesi, toplumun en büyük öğretmeni, en güçlü yapı taşıdır.
Ama Türk kadınının öğretmenliği sadece evde başlamaz; sınıflarda bir ömür sürer. Öğretmen sıfatını taşıyan kadınlar, ülkenin geleceğine atılan her imzanın gerçek sahibidir. Bir öğrencinin gözlerinde filizlenen umut, onun emeğiyle yeşerir. Bir çocuğa verilen bir harf, bir ömre yön verir. İşte bu yüzden öğretmenlik, Türk kadınının onurla taşıdığı en kıymetli rollerden biridir.
Elbette Türk kadını sadece anne ya da öğretmen değildir; o aynı zamanda kültürün taşıyıcısı, sanatın hafızası, geleneğin koruyucusudur. Bir halı motifinde tarihin izini yaşatır; bir türküde acısını ve sevincini dile getirir; mutfağında geçmişten geleceğe bir coğrafyanın ruhunu aktarır. Geleneksel yapısını korurken yeniliğe sırtını dönmez; aksine ikisini ustaca harmanlar. Modernleşirken köklerinden kopmayan bu bilgelik, Türk kadınının en nadide özelliklerindendir.
Bugün konuşulan tüm başarı hikâyelerinin arka planında sessiz bir kadın emeği vardır. Bazen bir çocuğun hayali, bazen bir gencin cesareti, bazen bir toplumun vicdanı… Hepsi Türk kadınının izlerini taşır.
Bu nedenle Türk kadınının başarısı yalnızca bireysel bir yükseliş değil; bir milletin geleceğine uzanan güçlü bir yolculuktur.
Sessizdir, derindir, değerlidir…
Ve Türk toplumu, işte bu sessiz gücün omuzlarında yükselmektedir.
Özel Gereksinimli Bireyler Derneği Başkanı
MHP Bursa Osmangazi KAÇEP Komisyon Başkanı
Tülay Gürel

