UÇSUZ BUCAKSIZ DERYA
Rıhtımda bekler bir gemi,
Hâline bakılırsa epey elemli,
Her yanı efkâr ile bezeli,
Arşı inletir serzenişi,
Etrafa yaydığı hüznü ile,
Yerden göğe iletir dileğini,
Dinsin ister sancılar ve acılar,
Uyanmak ister uyuduğu gaflet uykusundan,
Ondan ötürüdür hiddeti,
Hiddetin sevk ettiği gafleti,
Bu öyle bir hiddet ki beraberinde götürür izzeti,
Götürdüğü izzet ile yitirir yüce fazileti,
Fazilet yitince, insandan geriye elde ne kalır?
Bir dem keder, bir dem hasret,
Kederden sebep denizin mavisi dahi örtemez yaşları,
Uçsuz bucaksız derya, kimi zaman unutturur hikmeti,
Gafletin esiri olur, kapar hakîkâte gözlerini,
Ancak bahşedilen ömür bitmeden, verilen müddet son bulmadan,
Açması icap eder gözlerini,
Uyanması icap eder gaflet uykusundan,
Mühim olan ise uyanışın kendi rızası dahilinde olmasıdır,
Bu gözler her hâlükârda açılacaktır,
Açtığında göreceği kimi göz neşe, kimi göz elem dolu,
Öyle ki bir çift sedadır yaşayan, yapamadıklarının hüznünü,
Ancak kendi rızası ile açmış ise gözlerini,
O zaman bekler ebedi saadet yeri olan cennetini.