URGAN ŞART
Hikaye bu ya,
Ülkenin birinde kanunsuzluk almış yürümüş. Eşkiyalık, haramilik, adam öldürme, yaralama, hırsızlık vs. o kadar çoğalmış ki masum vatandaş sokağa çıkamaz olmuş.
Ülkenin Padişahı da bu durumdan rahatsızmış ama gücü de yetmiyormuş. Asker var, Hakim, savcı var ama nafile.
Hapishaneler ardına kadar dolu olmasına rağmen her an suç işlenmeye devam ediyormuş.
Padişah en sonunda bunalmış ve buna bir çözüm bulma ümidiyle tellal çıkartmaya karar vermiş. Ülkenin her tarafına tellallar gönderilmiş. Tellallar “Padişahımızın buyruğudur her kim ki ülkedeki anarşiyi bitire ona istediği her şey verile”
Tellalın bu duyurusunu öhne bir hamamın külhanında yatıp kalkan, açlıktan nefesi kokmuş bir evsiz de duyar “Ahanda karnımı doyuracak bir fırsat buldum” diyerek Padişahın kapısını çalar.
-Sultanım ben bu anarşiyi durdururum der.
Padişah,
-Nasıl olacak bu?
-Efendim siz merak etmeyin ama öncelikle bana bir hafta dinlenme fırsatı verin günlerdir açım biraz yiyip içip kendime geleyim. Ondan sonra size yapılması gerekeni söyleyeceğim.
Padişah, adama inanmaz ama başka şansı da yok.
-Tez bu adama bir hafta boyunca istediği yiyecek içeceği verin.
Adamı bir köşke yerleştirirler ve adam bir hafta boyunca envai çeşit et, sebze ve meyveleri yer.
Bir hafta sonra Padişahın huzuruna çıkartırlar.
Padişah,
-Evet söyle bakalım bu ülkeyi nasıl düzelteceksin?
-Efendim öncelikle şu dağın başına bir kulübe yanına da darağacıyapacağız. Ondan sonra da siz lütfedip bütün mahkumları affedip serbest bırakacaksınız.
Padişah şaşırır,
-Bre sen benimle dalga mı geçersin? Biz bu haramileri zorla yakalamış içeri atmışız sen serbest bırak diyorsun.
-Sultanım siz bana bırakın bakın nasıl düzelteceğim. Diyerek Padişahı ikna etmiş.
Adamın dediği gibi dağın başına bir ev yanına da bir darağacı yaparlar. Bina bitince genel af ilan edip tüm mahkumları affederler. Tabi affedilip çıkan mahkum durur mu? Hemen başlarlar talana, cinayete. İlk suç işleyeni yakalanıp bu kulübeye getirilir. İkinci suç işleyen kulübeye gelince ilk gelen mahkum dışarıdaki darağacında ibreti alem için asılır. Üçüncü suçlu gelince ikinci suçlu asılır. Yeni mahkum gelince eskisi idam edilir. Derken bu bir süre devam eder. Aradan bir ay kadar bir zaman geçer. Artık ilk günlerdeki suç oranı azalmıştır öyle ki artık haftada bir suç işlenir olmuştur.
Padişah memnun, Halk memnun. Aradan birkaç ay daha geçer ortada ne suç kalır ne suçlu. Padişah anarşiyi bitiren bu adamı ihya etmiş.
Kıssadan hisse,
Günümüzde özellikle Ülkemizde istenmeyen olaylar diz boyu.
Terör tanımlamasını sadece sokak olayları ya da Kolluk kuvvetlerini ilgilendiren olaylar olarak düşünmemek lazım.
Çok şükür o tür terör olayları yok denecek kadar asgariye indi ancak bugün Ülkemizde Halkımızın boynunu büken enflasyon terörü var.
Enflasyon terörü yanında Faiz terörü, Ev sahibi terörü, market terörü, dolandırıcı terörü, koca terörü, töre terörü, ahlaksızlık terörü, uyuşturucu terörü, meziyetlerini halkı soymakta kullanan usta terörü, trafik terörü vs.
40-50 Dosyası olup da hala sokaklarda elini kolunu sallayarak dolaşan hırsız, kapkaççı, hapçı terörü var.
O kadar çok şey sayabiliriz ki yazmakla bitmez.
Terörist artık dağda, değil aramızda.
Unutmayalım ki Ahlaksızlıkta bir Terördür.
Terörist, bazen bir Ev sahibi, bazen bir kiracı, bazen bir Esnaf bazen de bir usta kılığında karşımıza çıkabiliyor.
Milleti yolunacak kaz olarak gören zihniyet terör değil de nedir?
Daha çok kazanmak için vicdanı bir kenara bırakmak,
Bir koltuğa oturmak için insanları kandırmak kullanmak, bulunduğu makamı çıkarı için kullanmak, sağını solunu kollamak, Para için, şerefini, onurunu, namusunu satmak, Devletin, Milletin hakkını yemek terör değil de nedir.
Bu saydığım ahlaksızlıklara, ahlak anarşistlerine de dur demek lazım.
Bugün bu Ahlaksızlığa dur demezsek, gelecekte torunlarımız birbirini yiyecek bilesiniz.
Bizler bir şekilde ömrümüzü tamamlarız ya gelecek nesiller?
Demem o ki,
Ağır kanunlar ve bu ağır kanunları Adaletle uygulamak şart.
Yanii Urgan şart, Darağacı şart.
Hem de acilen.
