VALENTİNA VE PORTEGA
Portega acısını nasıl yoğurmuştu?
Kalbinin bu paslı kapısı,
Hangi zamanın elindeydi?
Bilgi akışının çok hızlı olduğu bu zamanı kim yaratmıştı?
Şimdi onun kapısının arkasındaki duygu
Belki de bir çocuğun elinde boğulmuştu.
O, odanın içinde kapıdan sızan bir ışık hüzmesi…
İşte orada bulacaktı sevgilisini,
“ Valentina Valentina (bir sesleniş) neredesin mahur gözlüm “
Şimdi, doğruldu yaralarının içinden.
Aynaya baktı ve kendisine bakan o gözlere yabancıydı.
Değişmiş miydi yoksa bu bir dönüşümün kendisi miydi?
Sedire uzanmak için uzattı kolunu,
Zamanın ellerinde duran fötr şapkasını aldı.
Sırtında kamburu, elinde yıllara doğru akan hibuskus bardağı,
Vitrinde eski bir çalar saat…
Zaman makinasını icat etmiş olmalıydı birileri.
Çünkü Valentina ölmüştü,
Portega ise kendini o eski virane odaya hapsetmişti.
Aşk kapitalizmin hızına yetişememişti.
Bu viran olmuş bir oda, anıların sessizliğiydi.
Şimdi tüm suskunluklar şiirsizdi.
Eylül SEYHAN