Burhan BOZGEYİK


Yakın Tarihimizdeki Büyük Hatalar (4) Girit Nasıl Elden Gitti? (1)

..


Bu yazımızda ve sonraki yazılarımızda Girit’in elimizden gidişini hülasa olarak tahlil edeceğiz. Günümüz nesli maalesef tarihimizi hakkıyla bilmemektedir. Oysa daha dün gibi kısa zamana kadar Girit bizimdi. Sadece Girit mi? Onlarca ada, onlarca devlet bizimdi. Yunanistan’ın tamamı, Bulgaristan, Sırbistan, Avusturya, Macaristan ve daha nice beldeler bizimdi. Fas, Cezayir, Tunus bizimdi. Suriye, Irak, Mısır, Filistin, Suudi Arabistan, Ürdün, Lübnan, Körfez ülkeleri bizimdi. Say say bitmez. Tam 42 ülke… Bunlar nasıl elimizden gitti? Her biri ayrı tahlil ister. Genel durum şöyle: Osmanlı Devleti’nin kuruluş gayesi, İ’lâ-yı Kelimetullah idi. Peygamber Efendimiz’in (asm) açtığı yoldan yürümeyi şiâr edinmişti. Bütün kâinat gibi bu dünya da Allahu Teâlâ’nın mülkü idi ve bu mülkte Allah’ın hükümleri hâkim olmalıydı. İşte yegâne gâye ve yegâne dâvâ budur. Devlet bu dâvâya sadık olduğu ölçüde Allahu Teâlâ da onları muzaffer ve muvaffak eylemiştir. O zaferli ve hâkimiyetli günlerde söz sahibi Osmanlı Devleti idi. Mesela Fatih Sultan Mehmed, hasımlarıyla masaya oturduğunda söz sahibi kendisindeydi. Muhatapları koyduğu şartları kabulleneceklerdi. O güçlü devirlerde devlet, hâinlere ve zâlimlere asla tâviz vermiyordu. Sonraki devirlerde gevşeklik gösterilmeye, tavizler verilmeye başlandı.

 

Osmanlı Devleti’nin güçlü olduğu zamanlarda, Ehl-i Zimme denilen Hıristiyan ve Yahudi vatandaşlar emniyet ve refah içerisinde yaşamışlardır. Devlet hiç kimsenin burnunun kanamasına müsaade etmemiş, zerre kadar zulüm ve haksızlık edilmemesi için çalışmıştır. Azınlıklar Osmanlı idaresinde bu şekilde mutlu mesut yaşarken Fransız ihtilalinden sonra ırkçılık mikrobu içlerine girmiş, daha sonra planlı bir şekilde vücuda zerkedilmiş, ondan sonra bu ehl-i zimme’de isyan hareketleri başlamıştır. Bu isyanlar bastırılmış, ancak bu defa devreye “Batı ülkeleri” denilen ülkeler ve Rusya girmiş, onların baskılarıyla isyancılara karşı tavizler verilmiştir. Mesela Girit isyanının bastırılması sırasında, Müslüman köylerini basarak masum halkı hunharca katleden isyancılar yakalanmış, ancak Fransa, İngiltere ve Rusya başta olmak üzere Batı ülkelerinin baskısı ile bu isyancılar Osmanlı gemileri ile Yunanistan’a taşınmış, traji-komik bir gelişmeyle, ön kapıdan teslim edilen bu isyancılar, Yunan hükümeti tarafından korsan gemilerle tekrar Girit’e taşınmıştır. Aynı durum, Adana’da ve Maraş’ta isyan eden Ermeni âsilere de yapılmıştır. Bu asiler masum insanları katletmişler. Hatta 1909’daki Maraş’taki ve Zeytun’daki isyanlarda askerlerimizin derilerini yüzerek şehit etmişlerdir. Bu caniler yakalanmış, ancak yine Batılı ülkelerin devreye girmesiyle ve bütün masrafları Osmanlı Devleti tarafından ödenmek suretiyle hepsi Batı ülkelerine gönderilmiş, daha sonra Birinci Dünya Savaşı’nda bu caniler Fransız ordularıyla birlikte geri dönmüş, Adana, Antep, Maraş ve Urfa’da şenaatlerde bulunmuşlardır.

 

Şimdi bu “girizgâhtan” sonra Girit hâdiselerine ve Girit’in elimizden nasıl gittiğine bakalım.

Girit, Akdeniz’i Ege Denizi’nden ayıran, stratejik ehemmiyeti çok büyük bir adadır. Yüzölçümü 8259 kilometrekaredir. (Kıbrıs’ın yüzölçümü 9251 kilometrekaredir. Aşağı yukarı Kıbrıs büyüklüğündedir.) Girit’in Doğu-Batı istikametindeki uzunluğu 260 km. Genişliği ise 15-50 km. arasındadır. Bu adanın bazı kısımları Emeviler ve Abbasiler zamanında ele geçirilse de uzun müddet muhafaza edilememiştir. Osmanlı Devleti bu adanın fethi için büyük emek vermiştir. Sultan II. Selim zamanında Kıbrıs’ın fethinden sonra Girit’e akınlar yapılmış, bu adadaki şiddetli savaşlarda çokça şehit verilmiştir. Sadrazam Fazıl Ahmet Paşa komutasındaki büyük bir ordu 1666’da Girit’e çıkarma yapmış ve adanın bütün kaleleri kuşatılmıştır. 2,5 yıl devam eden kuşatma ve şiddetli çarpışmalar neticesinde 1669’da Girit fethedilmiştir. 6 Eylül 1669’da imzalanan teslim anlaşması ile ada Venediklilerden alınmış ve Osmanlı Devleti’nin bir eyaleti yapılmıştır.

Girit adasının tamamında söz sahibi Osmanlı Devleti idi. Osmanlı Devleti’nin tayin ettiği vali ve diğer memurlar işbaşında idi. Adalet mekanizmasının işlemesi için kadılar görevdeydi. Emlak, veraset ve nikâh konusunda çıkan dâvâlar şer’î mahkemelerde; Hıristiyanlar arasındaki boşanma dâvâları ise piskoposlara aitti. Ehl-i zimmeden vergi olarak cizye alınmaktaydı. Zenginlerden 48, orta hallilerden 24, dar gelirlilerden 12 dirhem gümüş alınmaktaydı.

Girit’te Mora isyanına kadar yaklaşık 150 yıl mühim bir hadise çıkmadı. Çar Petro’nun politikası Fransız ihtilali ile ırkçılık mikrobunun bulaşması neticesinde Mora’da Rumların çıkardığı isyanlar Girit’e de sıçradı ve Girit’teki Rumlar 1821 Temmuz başlarında ayaklandılar. 

YENİ DOLANDIRICILIK SİSTEMİ!

VARİL PATLADI..1 ÖLÜ

BIÇAKLI KAVGADA ÖLÜ SAYISI 2'YE YÜKSELDİ.

FETÖ YENİDEN YAPILANIYOR

ARALAMAYA GİTTİ CANINDAN OLDU.

LİG TABLOSU

Takım O G M B Av P
1.Galatasaray 15 13 0 2 24 41
2.Fenerbahçe 16 11 2 3 25 36
3.Samsunspor 15 9 4 2 12 29
4.Eyüpspor 17 7 4 6 7 27
5.Göztepe 15 7 4 4 7 25
6.Beşiktaş 15 7 4 4 7 25
7.İstanbul Başakşehir 15 6 5 4 4 22
8.Antalyaspor 15 6 6 3 -6 21
9.Konyaspor 16 5 6 5 -5 20
10.Rizespor 15 6 7 2 -6 20
11.Kasımpaşa 15 4 4 7 -1 19
12.Gazişehir Gaziantep 15 5 7 3 -4 18
13.Sivasspor 16 5 8 3 -7 18
14.Alanyaspor 15 4 6 5 -3 17
15.Trabzonspor 15 3 5 7 1 16
16.Kayserispor 15 3 6 6 -12 15
17.Bodrum FK 15 4 9 2 -9 14
18.Hatayspor 15 1 8 6 -11 9
19.Adana Demirspor 15 1 12 2 -23 2

YAZARLAR