Yeni Trafik Yasaları
Koruyan, kollayan ve bağışlayıcılığı bol olan Allah’ın adıyla başlarım. Allah’ın selamı, rahmeti, bereketi, affı ve mağfireti tüm kardeşlerimin üzerine olsun.
Kıymetli Okurlarım!
Yeni çıkan trafik kanunları iyi mi, kötü mü? Elbette can sağlığımız için yapılan her türlü çaba iyidir. Ancak! Reis uğraşıyor, çabalıyor; bölünmüş yol yapıyor, otoyol yapıyor, şehirler arası yol yapıyor. Ancak yolu yapanlara, ihaleyi alanlara gelince, hiç hazırlık yapmıyorlar. Nedir o hazırlık? Yola yaya geçidi konuyor. Yahu kardeşim, sen bölünmüş yola, şehirler arası yola hangi akla hizmet yaya geçidi koyuyorsun? Yap alt geçit, üst geçit. Alt geçidi bağlantı yoluyla bölünmüş yola, otoyola, şehirler arası yola bağla. Yayalar da üst geçidi kullansın. Peki, üst geçidi kullanmayanlar olacak mı? Elbette olacak. Lakin orada kaza olursa, yayaya gerekeni yap. Tabii hayatta kalırsa...
Bölünmüş yolda, otoyolda, şehirler arası yolda hız sınırlamasının olması toplumun sinir uçlarına dokundu. Bu bir gerçek. Sürücü kalksa Edirne’den Kars’a gitmek istese, 50 km/s hızla ne kadar sürede varacak? "Havayolunu kullansın," mı denilecek? Havayolu taşımacılığı bayramlarda, özel günlerde ve hafta sonlarında ne kadar fırlıyor, biliyor musunuz? Üstelik bir de havayolunu tercih etmemek gibi bir hak da var. Uçak korkusu olanlar var, sağlığı elverişli olmayanlar var… Var oğlu var. Otobüsle veya özel aracıyla 50 km hızla yolcu ne zaman hedefine ulaşacak? Hiç düşünülmeden, alelacele alınmış bir karar bu.
Otoyollarda, bölünmüş yollarda, şehirler arası yollarda hız sınırının 50 km’ye kadar düşürülmesi, saçmalıktan başka bir şey değil. Ev yapıyorsun, temeli atmadan kolonları oturtmaya, duvarları yapmaya çalışıyorsun. Saçmalık. Nasıl ki böyle bir ev olmazsa, aynı şey yollar için de geçerlidir. Alt geçit, üst geçit yapmadan yolların üzerine yaya geçidi yaparak yayayı karşıya geçirmeye çalışıyorsun. En komiği ne biliyor musunuz? Yaya geçidinin karşısı bariyerle kapalı! Peki, geçidi kullanan yaya karşıya nasıl geçecek? Olmaz efendim, olmaz! Bu göl maya tutmaz.
Elbette yeni yapılan yollar bize konforlu bir ulaşım sağlıyor, ancak plansız hareket ediliyor. Ayrıca yolları bir yerleşim yerinin içinden geçirmek de yanlış. Yerleşim yeri için çevre yolu yaparsın, bir bağlantı yolu yaparsın; o bağlantı yolundan da ulaşımı sağlarsın. Yerleşim yerinin ortasından geçmesi gereken bir yol varsa, yaparsın alt geçit, üst geçit, olur biter.
Hülasa: Tam hazır olmadan güreşe başlayan pehlivan gibi tuş olursun. Bu yeni trafik yasaları, maalesef vatandaşın burnundan solumasına sebep oldu. Hele bir de tam bayrama denk gelmesi, tuzu biberi oldu.
Işık ihlali yapanlara, alkol ve uyuşturucu etkisinde araç kullananlara bu cezalar bile yetersiz bence. Çünkü resmen Azrail gibi geziyorlar yollarda. Hele alkol veya uyuşturucu etkisinde araç kullananlar ile ehliyetsizlere “ilk defa”, “ikinci defa” gibi muamele yapmayacaksın. İlkinde bile olsa, al ehliyetlerini ellerinden. Gerekirse at kodese. Tutuklu olarak götür kömür ocağına, taş ocağına; bari topluma faydaları olsun. Hiç olmazsa cana zararları olmaz.
Sonuç olarak: Toplum, ekonomiden dolayı zaten gergin. Bir de damarına basar gibi ceza yağdırılması – hele ki bu uygulamaların bayrama denk getirilmesi – vatandaşı bıktırdı, bezdirdi. Umarım planlı bir hareket değildir. Sayın Cumhurbaşkanımız tam dünyaya açılmaya çalışırken, yönünü dünyaya çevirmişken, dünya genelindeki gelişmelere yoğunlaşmışken, dilerim ki bu uygulamalar ona zarar vermek için yapılmış bir hareket değildir.
Elbette her vatandaşın canı değerlidir. Ama bunu yaparken kimseye mobbing uygulanmamalı, kimseye hem ekonomik hem siyasi zarar verilmemelidir.
Yapılması gereken, ileri gelen yetkililerle oturulup konuşulmalı; acilen durum düzeltilmelidir. Yollardaki hızın normale dönmesi için gereken adımlar atılmalıdır. Bu şekilde bir girişimden sonra yapılan tüm uygulamalara vatandaşımız asla tepki göstermeyecektir. Dahası, bizim halkımız yapılan yeniliklere derhal uyum sağlayan bir millettir. Umarım yetkililer, bu uyumun sağlanmasına vesile olacak gelişmeleri hemen, acilen ve derhal ele alıp işe koyulurlar.
Hepinizi sevgi ve saygıyla selamlıyorum.
Fahri URHAN