BİZİ ÇOK YORDUNUZ!
100 yıllık Türkiye tarihinde, keşke;
Darbe şakşakçılığı yapmasaydınız?
Kırmak, dökmek, bozmak niye?
Teröre destek görüntüsü vermek niye?
Milletin inancına ve değerlerine savaş açmak neden?
Ülkeye bir çivi çakmamak neden?
Fikir üretmek yerine, küfür üretmek niçin?
Ülkesini dünyaya şikayet etmek neden?
Milletin milli, manevi, insani ve ahlaki değerlerini hiçe saymak neden?
Demokrasiyi sokakta aramak niçin?
Laiklik kisvesiyle zulmetmek neden?
Sadece kendisi için ve kendi menfaatine uygun hak, hukuk ve adalet istemek neden?
Daha neler neler!..
Yalan mı?
Cumhuriyet, bize travma yaşatmadı mı?
Bunun hesabını mahşer günü kim verecek?!
Kripto zihniyet, Cumhuriyetin içine laikliği zulüm aracı olarak yerleştirdi ve milletimizi acıttı, incitti ve inletti...
Bizi çok yordunuz ve bize çok eziyet ediyorsunuz?
Siz yaparken yorulmadınız, ama biz sizinle yaşarken yorulduk!
Hala anlamadım sizi, bilen varsa bana anlatsın?
Her şeye rağmen hamdolsun yine devletimiz var! Ve bayrağımız nazlı nazlı dalgalanıyor!
Biz de yaşıyoruz ve ayaktayız!
... Ve
Ne oluyor CHP'de...
Doğrusu çok isterdim ki, milli duruş sergileyen, iktidara alternatif güçlü bir Anamuhalefet Partisi'ne sahip olmayı... Ama CHP bunu başaramadı!
Ve CHP diyor ki:
Libya'da ne işimiz var!?
Akdeniz'de ne işimiz var!?
Karabağ'da ne işimiz var!?
Suriye'de ne işimiz var!?
Ne işimiz mi var!?..
Çok işimiz var çok, ufkunuzda Türkiye'yi Angola zannediyorsunuz!
Bu ufuk ve vizyon ile büyük Türkiye'yi yönetmeniz mümkün değil...
Son iki yıldır, her gün ülkemiz ve milletimiz CHP ile uyanıyor ve CHP hergün ülkenin gündeminde!?
Atatürk maskesi ile laiklik zırhına bürünmüş CHP, meydanlarda milletimize parmak sallıyor!
Artık kabul edilemez noktasına gelindi!
Ve CHP'de son iki yıldır kıyamet kopuyor!
Onlarca şikayet, itiraf, iddia ve iddianame...
Ve kongre üstüne kongre...
Yüzlerce insan hakkında bir çok iddia ve belge...
Rüşvet, partiden ihraç ve kendi aralarında adeta savaş...
Sosyal medyada trollerin utanç verici hakaretleri...
Sonunda, Ekrem İmamoğlu’nun yönettiği yolsuzluk ve rüşvet ağıyla ilgili soruşturma tamamlandı. 19 Mart’ta operasyon için düğmeye basan İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı, 230 gün sonra iddianamenin yazımını bitirdi. Yaklaşık 4 bin sayfalık iddianamede İstanbul’u ahtapot gibi saran bir örgüt tüm çıplaklığıyla ortaya konuldu.
100 yıllık koca parti, bir adama mahkum olmuş, hakikati görmüyor, görmek istemiyor!
Hakikati inkar etmekle, hakikat yok olmaz!
... Ve
Ülkemizde korkunç bir hastalık var!
Ülke olarak ne zaman zor bir süreçten geçsek içerdeki hainler, teröre karşı ağızları kilitlidir!
Devletimizin yükselişini ve huzurunu hazmedemeyen küresel şer güçler; içerdeki hainleri harekete geçirerek terör olaylarıyla ülkemizde güvensizlik ve kaos havası oluşturmaya çalışmaktadırlar. Şimdi de "terörsüz Türkiye!" projesini sabote ediyorlar!
"Kahpe içerden olunca kapı kilit tutmaz oğul! Halk içinde bozgunluk yapan Haindir oğul!" sözünü söyleyen Dede Korkut, geçmişte söylemiş olduğu bu anlamlı deyimle günümüze adeta ışık tutmaktadır.
Ülkemizi dünya kamuoyunda zor durumda bırakmaya çalışan içimizdeki sözde aydın müsveddeleri ise teröre tek bir cümle sarf etmezler!
... Ve
Türkiye'de bir irade diyor ki: "Erdoğan kendini Abdülhamid sanıyor. Biz ise Jön Türk geleneğinin temsilcisiyiz"
Jön Türkler gibi Batı ve İngiliz hayranı gibi davranarak İngiltere’ye sızlanarak, "Bizi yalnız bıraktınız!" diye sitem ediyor!
Ne büyük utanç!
İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu yolsuzluk ve rüşvetten içeri alınınca ona en çok sahip çıkan CHP’nin yanı sıra yine FETÖ’cüler oldu. Yurt dışındaki hesaplar üzerinden Türkiye’ye saldırıya geçtiler.
Ancak devletimiz, devletin damarlarına çöreklenmiş bu 100 yıllık masonik ağı temizlemekte kararlı...
Ve adım adım ilerledi. İçerdeki masonik–Sabataycı klik her adımda paniğe kapıldı.
Bugün yaşanan gelişmelerin hiçbirinin tesadüfi olmadığı açıktır.
Gözaltına alınarak tutuklanan holding sahibi sıradan biri değil... Türkiye masonluğunun en tepesindeki bir isim, bir Mason Üstad-ı Azam olduğu bilinmektedir. Artık devlet, çetenin tam merkezine girmiştir. "Suç örgütü kurmak" ve "kara para aklamak" suçlamasıyla birileri cezaevine alınıyor! Demek ki, devletimiz artık doğrudan çekirdeğe, merkeze dokunuyor diyebiliriz.
Yüz yıldır perde arkasından Türkiye’yi yöneten karanlık yapı ilk kez böyle bir darbe yiyor.
1900’lerden beri Türkiye’yi dizayn eden masonik çekirdeğe vurulmuş en sert tokattır.
Düşünün, darbelerle iktidar kuran bu yapı, bugün ilk defa savunmasız yakalanmış durumdadır.
Bugüne kadar;
Edebiyatı onlar şekillendirdi.
Sanatı onlar belirledi.
Medyanın önemli bir kısmını onlar yönetti.
Siyaseti ise büyük ölçüde bazı partiler üzerinden dizayn ettiler.
Ama şimdi duvar yıkılıyor.
Çatı çökmeye başladı.
Üstad-ı Azam’ın tutuklanması bunun en güçlü işaretidir.
Türkiye belki de ilk kez kendi kaderini gerçekten kendi elleriyle belirliyor.
Millet artık gizli locaların değil, kendi iradesinin yönettiği bir ülke istiyor.
Ve devletimizin attığı adımlar, bu karanlık organizasyonun köküne doğru ilerleyen tarihi bir hesaplaşmaya işaret ediyor.
Görünen o ki, bir asırlık gizli çete çöküyor.
Birilerine rağmen…
Türkiye yüz yıllık sinsi masonik çete esaretinde kurtuluyor...
Şimdi millet olarak bütün bunlardan sonra yorulmamak mümkün mu? Milletin sırtında yük oldunuz!
Artık yeter!
Saygılarımla...
Mehmet Bozkurt, Eğitimci İlahiyatçı Araştırmacı Yazar