Gençlik Kime Emanet? Bayraklı’daki Söyleşi Üzerinden Ciddi İddialar”
Yakın zamanda, duayen gazeteci Yunus Karakaya abimizin İzmir Bayraklı’daki bir okulda düzenlenen etkinliğe ilişkin haberi yayımlandı. Haberin linki aşağıdadır:
https://www.egitimrotasi.com/bayrakli-da-genclik-hareketi-soylesisine-tepki/7437/
Haberde, Bayraklı’daki bir lisede düzenlenen “Gençlik Hareketi” temalı söyleşinin, Umut Parıltıları Derneği organizasyonuyla gerçekleştirildiği ifade ediliyor. Etkinlik, öğrencilerin toplumsal dönüşümdeki rolünü ele alma iddiasıyla duyurulmuş olsa da içerik ve katılım açısından ciddi soru işaretleri barındırmaktadır.
Zahiren bakıldığında masum bir faaliyet gibi görünen bu etkinliğin, sağlıklı biçimde değerlendirilebilmesi için ilgili derneğin misyonu ve vizyonunun iyi bilinmesi gerekmektedir. Zira derneğin resmî internet sitesine girildiğinde, yapılan faaliyetlerin hiç de masum olmadığı; okuduğunu anlayan ve aklıselim sahibi herkes tarafından rahatlıkla fark edilebilecek nitelikte olduğu görülmektedir.
Haberin yayımlanmasının ardından biz de
“Gençlik Üzerinde Oynanan Oyunun Adı: Seminer mi, Tebliğ mi?”
başlığıyla bir yazı kaleme alarak kamuoyunu bu tehlikeye dikkat çekmek istedik:
https://www.egitimrotasi.com/yazarlar/bulent-ertekin/genclik-uzerinde-oynanan-oyunun-adi-seminer-mi-teblig-mi/120/
Yayımlanan haber ve makalenin ardından, İzmir İl Millî Eğitim Müdürlüğü’nün okul idaresi ve sorumlular hakkında savunma aldığı bilgisini edinmek bizleri memnun etmiştir. Ancak bu sürecin yalnızca savunmayla sınırlı kalmaması; ihmal, kusur ve sorumluluk çerçevesinde kimlerin ne tür bir işlem yaptığı titizlikle incelenerek, gerekiyorsa yaptırımların uygulanması hem hukukun hem de kamu vicdanının gereğidir.
Bir diğer önemli husus ise haber ve yazı sonrasında okuyuculardan gelen yorumlardır. Asıl can alıcı nokta da tam olarak burasıdır. Zira yapılan yorumlar, sıradan eleştirilerin ötesinde, suç duyurusu niteliği taşıyabilecek kadar ciddi iddialar içermektedir.
Bu yorumların paylaşılmasının ve yetkili kurumlar ile idarecilerin konuyu yeniden ele alarak kapsamlı bir değerlendirme yapmasının gerekli olduğu kanaatindeyiz.
Okuyucu Yorumlarından Bazıları:
Selahaddin Eyyubi
Halit Özpirinç Anadolu Lisesi müdürünü biz Selahaddin İmam Hatip Ortaokulu velileri çok iyi tanırız. Velilerin talebi üzerine İl Milli Eğitim Müdürlüğü onun terk ettiği eski okulu Selahattin Eyyubi İmam Hatip Ortaokulu yapmak istedi. O zaman her türlü haksızlığı zorluğu gösterdi. Cesim Zeydan "İmam Hatip Ortaokulu buraya gelirken bana mı sordu?" diyerek o eski okula yaklaşık en az 400 bin lira zarar açtı. Rezil bir şekilde okulu teslim etti. Cesim Zeydan'a sormak lazım BAHAİLER gençlerimizin aklını çelerek Müslümanlıktan uzaklaştırıp bahailiğe yaklaştırmak için geldiklerinde Cesim Zeydan'a mı sormuşlar acaba. Evet İmam Hatip Okulu'nun mahalleye daha doğrusu boşaltılmış olan eski bir okula gelmesine tahammülü olmayan Cesim Zeydan BAHAİLERİN mahallede dernek çatısı altında ve de okulda konferans düzenlemelerine nasıl tahammül edebiliyor, teşvik mi ediyor acaba? BAHAİ denilen bir gruba destek olmak gençlerimizin yanlış bilgilere düşmesine sebep olmak ne derece doğru bir davranıştır.
İhsan Öztaş
Okul müdürü daha önce Yüzbaşı Ali Rıza Sadak okulunda müdür iken kur'an-ı Kerim ve dini bilgiler derslerini seçtirmediğine dair öğrenci velileri arasında devamlı konuşuluyor, şikayet konusu ediliyordu. Kur'an-ı Kerim ve dini bilgiler derslerini seçtirmediğine dair dedikodular söylentiler olan bir okul müdürünün Halit özpirinç Anadolu Lisesi Müdürü iken de BAHAİLİK dinine hizmet ettiğine dair hiçbir kuşkumuzun olmadığı bu derneğin konuşmacısını Milli Eğitim Müdürlüğü'nden izin almadan okulda program yapılmasına izin vermesi hepimizde kuşku uyandırmaktadır. Milli Eğitim Müdürlüğü ümit ederiz ki hakkıyla soruşturma yapar.
Muhammet Demir
Okul müdürüne soruşturma açılmış. Çok güzel soruşturma açılması. Fakat soruşturma açsalar ne olacak olsa olsa göstermelik soruşturma olur. Kesinlikle yaptığı yanına kâr kalacak. Okul müdürü C.Z belki de konferans düzenleyenlerin desteği ile daha iyi konuma bile getirilebilir. Tabii ki bekleyip göreceğiz. Yalnız şu unutulmasın mahalle halkı olarak biz bu işin takipçisi olacağız gerekirse yargıya taşıyacağız.
Adem DOBUR
Velilerin endişelerini ve eleştirilerini yerinde buluyorum ve katılıyorum. Çünkü yaptığım araştırmaya göre bu derneğin sapık bir din mensubu olan Bahailik Dinini yayma faaliyeti içerisinde olduğunu öğrendim. Çok dikkatli olmak gerekiyor. Bu dinin ne olduğunu merak edenler araştırabilirler.
Aydın Babacan
Çok önemli bir konu izin alınmadan içerik anlamında ne olduğu bilnmeden böyle bir organizasyon bir resmi kurum tarafından gerçekleştirilmesi. Bülent beyin belirttiği gibi bir dini misyonerlik faaliyeti mi? Bu sorular ve cevaplarını öğrenmek gerekiyor.
Görüldüğü üzere dile getirilen iddialar son derece ciddi ve dikkatle ele alınması gereken hususlardır. İzmir İl Millî Eğitim Müdürlüğü’nün bu konuda en kısa sürede gereken adımları atacağına olan inancımız tamdır.
Bekliyoruz.
Ve takipçisiyiz.
Selâm ve dua ile.
Bülent Ertekin.