Aydın BENLİ

Tarih: 18.09.2025 20:14

Olası Bir Hava Saldırısına Hazır mıyız?

Facebook Twitter Linked-in

Olası Bir Hava Saldırısına Hazır mıyız?

Türkiye’nin etrafı adeta ateş çemberi… Komşu ülkelerde süren savaşlar, uluslararası krizler ve bölgemizin stratejik önemi bizi doğrudan hedef haline getirebilir. Peki, böyle bir ihtimalde halk hazır mı? “Türkiye’ye hava saldırısı olsa” diye sorduğumuzda cevabımız ne olmalı? Panik değil, hazırlık. Hem devletin sorumluluklarını hem de her vatandaşın alabileceği somut önlemleri bugün konuşmak zorundayız. Türk istihbaratı, Türk Silahlı Kuvvetleri ve diğer Kurumlarımız gerekli savunma tedbirlerini aldılar her an savaşa ve savunmaya hazırlar ama halkımız buna hazır mı? Komşularına saldırmaktan imtina etmeyen bir İsrail gerçeği var!
Bir hava saldırısı ihtimalinde en kritik nokta sığınaklar. Yıllardır mevzuatta yer alan bina altı sığınaklarının çoğu ya depo yapılmış ya da bakımsız bırakılmış durumda. Oysa her apartman sakininin ilk bilmesi gereken şey, “En yakın sığınak nerede?” sorusunun cevabıdır. Belediyeler bu envanteri güncellemek ve halka duyurmak zorunda.
Bir diğer mesele siren sistemleri. Bu sistemler çalışır durumda olmalı, düzenli test edilmeli ve halk hangi sirenin ne anlama geldiğini öğrenmeli. Tek uzun siren neyi ifade ediyor, kısa aralıklı siren ne anlama geliyor? Bu bilgiler okuldan iş yerine kadar herkesin ezberinde olmalı.

Vatandaş cephesinde yapılması gerekenler net
Her evde 72 saatlik bir acil durum çantası hazır olmalı.
İlk yardım çantası, yangın söndürücü ve basit arama-kurtarma malzemeleri evin bir köşesinde beklemeli.
İlk yardım ve temel yaşam desteği eğitimleri sadece sağlıkçılara değil, herkese verilmelidir.
Çocuklar, yaşlılar, engelliler için özel planlar aile içinde yapılmalıdır.
Bireysel güvenlik tartışmalarına da değinmek gerek. Toplumda, “Bireysel silahlanmanın önü açılmalı, kadınlar da dahil olmak üzere herkese silah ve askeri eğitim verilmeli” görüşü sıkça dile getiriliyor. Evet, bu öneri bazı yönleriyle toplumsal güvenlik kaygısından doğuyor. Ancak bu çok hassas bir konu. Eğer böyle bir adım atılacaksa, mutlaka sıkı denetim, sertifikalı eğitim ve devlet gözetimi altında olmalı. Aksi halde faydadan çok zarar getirebilir.
Unutmayalım, sivil savunma sadece silah değil, ilk yardım, yangınla mücadele, siren eğitimleri, arama-kurtarma ve en önemlisi dayanışma demektir. Mahallelerde gönüllü ekipler kurulmalı, tatbikatlar düzenlenmeli.
Türkiye’nin güçlü diplomasisi ve caydırıcı ordusu elbette var. Ama vatandaş olarak biz de elimizi taşın altına koymalıyız. Sirenin sesini duyduğunda ne yapacağını bilen, evinde çantasını hazırlamış, komşusuyla dayanışma içinde bir toplum, en büyük güvence olacaktır.

Kısacası, hazırlık vatana karşı görevdir. Bugün yapacağımız küçük hazırlıklar, yarın yüzlerce hayat kurtarabilir. “Barışta ter dökmeyen savaşta kan döker.” M. Kemal ATATÜRK. Elbette ki Milli istihbarat teşkilatımız, Ordumuz, Polis teşkilatımız ve diğer kurumlarımız her zaman hazırlar ve 10 düvelde saldırsa onları bertaraf etmeye gücü fazlasıyla yeter. Milli ve yerli savunma sanayimiz bu günler için her türlü savunma silah ve teçhizatı üretti ve üretmeye devam ediyor. Ülkemizin ürettiği savunma sanayi sistemlerinin çoğu süper devletiz diyen devletlerde dahi yok. Hava savunma sistemlerimiz, Milli ve Yerli savunma sistemlerimiz İsrail’in F 35 savaş uçaklarını ve füzelerini havada imha edecek sistemlerimiz mevcut. Allah kahramanlarımızı, vatanımızı ve milletimiz korusun. 
Hoşça kalın…
Aydın Benli


Orjinal Köşe Yazısına Git
— KÖŞE YAZISI SONU —