---
Ömür Kalemi
İnsanın her hücresinde yaşamın şifresi saklıdır: DNA.
Bu çift sarmallı molekül yaklaşık 3 milyar baz çifti içerir ve her biri, hücrenin işleyişini yöneten bir bilgi deposudur. Hücre bölünmesi başladığında DNA kendini kopyalar; bu süreçte genetik bilgi yeni hücrelere aktarılır. Milyarlarca hücrede milyarlarca kez tekrarlanan bu işlem, yaşamın sürekliliğini sağlar.
Ancak her kopyalama, mikroskobik düzeyde bir eksilme, bir yıpranma barındırır. DNA uçları her bölünmede biraz daha kısalır. Bu biyolojik saat, hücrenin ömrünü belirler. Yani, varlık sahnesine çıkan her şey, aslında yavaş yavaş sahneden çekilmeye başlar.
Bu döngü, yaşamın değişmez bir yasasıdır. Tıpkı bir deftere yazılan her kelimenin sayfayı tüketmesi gibi… Ama boş bir defter, yazıldıkça bir kitaba dönüşür. Kalemi tutan el, cümleleri anlama dönüştürür. Her satır, her hece, bir iz bırakır okuyucuda.
Kalemin ucu gitgide azalır.
Bazen yazı, kalemden önce biter.
Bazen kalem tükenmeden hikâye tamamlanır.
Ama geriye kalan, güzel hatıralardır — bizim ömür sayfamızda yer eden satırlarda.
Tükenmeyeni Ararsan
“Eğer yeryüzündeki ağaçlar kalem, deniz de mürekkep olsa; ardından yedi deniz daha ona katılsa, Allah’ın sözleri yine de tükenmez. Şüphesiz Allah, mutlak güç sahibidir, hüküm ve hikmet sahibidir.”
— Lokman Suresi, 27. Ayet
Saygılarımla,
Aydın Babacan
13 Kasım 2025