Şerafettin YILDIZ

Tarih: 26.12.2025 21:49

SOSYAL GÜVENLİĞİN YENİ YILI

Facebook Twitter Linked-in

SOSYAL GÜVENLİĞİN YENİ YILI

Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde kabul edilerek yasalaşan ve yılbaşında yürürlüğe girecek olan yeni yasa, sosyal güvenlik sisteminde sessiz ama derin etkiler yaratacak düzenlemeler içeriyor. Yasa, yalnızca rakamları değil; işverenin maliyet hesabını, sigortalının emeklilik planını ve nihayetinde istihdamın seyrini doğrudan ilgilendiriyor. Yeni düzenlemelerle birlikte sosyal güvenlik alanında önemli bir yön değişikliğine gidildiği açıkça görülüyor.
Borçlanma artık daha pahalı
Yılbaşı’nda yürürlüğe girecek yeni yasa ile birlikte, hizmet borçlanmalarında ciddi bir prim artışı öngörülüyor. 2026 yılından itibaren doğum ve analık izinleri hariç olmak üzere hizmet borçlanmalarında uygulanan prim oranı %32’den %45’e çıkarılıyor. Aynı şekilde BAĞ-KUR’luların durdurulan sürelerini ihya etmeleri de artık çok daha maliyetli hâle geliyor.
Askerlik, avukatlık stajı, doktora ya da tıpta uzmanlık eğitimi gibi bugüne kadar emeklilik yolunu kısaltan bu borçlanma kalemleri, yeni dönemde sigortalılar için ağır bir fatura anlamına geliyor. 


Üstelik tablo bununla da sınırlı değil. Asgari ücrette 2026 yılı için öngörülen muhtemel artış da dikkate alındığında, borçlanma maliyetlerinin toplamda yaklaşık %70 oranında yükselmesi söz konusu. Bu nedenle borçlanmayı düşünen sigortalılar için 2025 yılı sonu, adeta bir “son çıkış” niteliği taşıyor.
Primini kendi ödeyenler daha fazla zorlanacak
Yeni yasa ile uzun vadeli sigorta kollarına ilişkin prim oranı %20’den %21’e çıkarılıyor. İlk bakışta küçük gibi görünen bu artış, etkisi itibarıyla geniş bir kesimi kapsıyor. İsteğe bağlı sigortalılar, tarım ve orman işlerinde süreksiz çalışanlar ile ev hizmetlerinde çalışanlar için prim oranları yukarı çekiliyor.


Kısacası primini kendi cebinden ödeyenler, 2026 yılında SGK’ya daha fazla pay ayırmak zorunda kalacak. Bu durum, özellikle düzensiz gelire sahip sigortalılar açısından ciddi bir baskı oluşturabilir.
İşveren teşvikleri daralıyor, maliyetler artıyor
Yılbaşı’nda yürürlüğe girecek yeni yasa, işverenler cephesinde de önemli değişiklikler getiriyor. İmalat sektörü dışındaki işverenlere sağlanan 4 puanlık Hazine desteği 2 puana düşürülürken, genç girişimcilere yönelik BAĞ-KUR prim desteği tamamen kaldırılıyor.
Buna ek olarak emeklilik priminin işveren payında 1 puanlık artış yapılıyor. Böylece toplam prim oranı %38,75’e yükseliyor. Özellikle hizmet sektöründe faaliyet gösteren işletmeler için bu artış, doğrudan işgücü maliyetine yansıyacak.
Fiilî hizmet süresi zammı uygulanan işlerde MYÖ prim oranlarının daha da yükselmesi ise ağır ve riskli işlerde maliyet baskısını artıran bir başka unsur olarak öne çıkıyor.
Yüksek ücretli çalışanlar için yeni dönem
Yeni yasa, prime esas kazanç üst sınırını da yukarı çekiyor. 2026 yılından itibaren bu sınır, asgari ücretin 7,5 katından 9 katına çıkarılıyor. Bu değişiklik, yüksek gelirli çalışanların net ücretlerinde düşüşe yol açarken, işverenler açısından da ilave prim yükü anlamına geliyor.
Sonuç olarak
Özetle yılbaşında yürürlüğe girecek yeni yasa, SGK’nın mali yapısını güçlendirmeyi amaçlarken; işverenler ve sigortalılar için daha ağır bir prim yükünü de beraberinde getiriyor. Bu nedenle borçlanma yapmayı düşünen sigortalıların yılbaşından önce müracaat etmeli kendi lehlerine olacaktır. Ayrıca yüksek ücretli çalışanı bulunan işverenlerin, yeni prim tavanına özellikle dikkate ederek bildirim yapmaları gerekmektedir, aksi takdirde bu durumu gözden kaçıran işverenler hakkında eksik bildirimde bulunmaktan idari para cezası uygulanacaktır.  

Şerafettin Yıldız


Orjinal Köşe Yazısına Git
— KÖŞE YAZISI SONU —