TUHAF ÂDETLER
Bismillahirrahmânirrahîm.
Günümüzde tuhaf âdetler ortaya çıktı; hatta o kadar fazla ki hangisini yazacağız, hangisini anlatacağız bilemiyoruz. Sanki eski, saçma sapan bize aşılanan âdetler yetmiyormuş gibi…
Eski âdetler; yılbaşı, doğum günü, yok kara kedi, kulağı tutup tahtaya vurma, yok anne-baba, evlilik, kadın şu bu diye devam edip gidiyor.
İslâm, anne babaya “öf” bile demeyi yasaklar. Anne veya baba bir gün hatırlanır mı?
Kadın günü bir gün müdür? İslâm’ın kadına verdiği değer üç yüz altmış beş gün altı saattir.
Bu tuhaf âdetlere ve günlere birçok örnek verebiliriz; sanki bunlar yetmiyormuş gibi…
Günümüzde ortaya çıkan tuhaf gün ve âdetler:
Çocuk doğmuş; yok bir aylık, iki aylık, üç aylık kutlamaları…
Mevlit kınası
Umre kınası
Hacı kınası
Daha nice tuhaf âdetler… Bu âdetlerin yüzde sekseni bize Avrupalı ve diğer milletlerden gelmiştir. Onların âdetleri bizi alakadar etmez; kaldı ki onlar bizim dostlarımız da değildir.
Onlara benzeyenler, onlar gibi olur; onlardan olur.
İslâmî gibi gözüken ama İslâm olmayan âdetler ise içimizdeki din bilmezlerden gelmiştir.
İnsanlar açlıktan ölüyor, sıkıntı içinde yaşıyor ama biz bunu görmüyoruz. Bu tuhaf âdetler ve günlerde israf yolunu seçiyoruz.
İslâm, israfı ve gösterişi yasaklar; yardım etmeyi, sade olmayı emreder.
Sakın ha bu işleri dinî bir emir gibi algılamayın. Dediğimiz gibi İslâm ile alakası yoktur.
Bu tuhaf âdetler devam ediyor; bunlar ise ateş ile oynamaktır.
Umreye veya hacca gidenlerin, her şeyden değerli bu iki kutsal yerde videolar çekip sanki turistik bir yere gidiyormuş gibi davranmaları… Zemzem suyuyla şakalaşıp dökünerek alay etmeleri… “Yakışıklı erkekler var/yok” gibi sözler sarf etmeleri çok mide bulandırıcıdır.
Hayali o kutsal topraklar olan, gitmek için yananlar var; bir de böyle davrananlar var.
Kâbe’de olup hacı olamayanlar var; Kâbe’den uzak olup hacı olanlar var…
Ayrıca görüş ve yorumlarınızı bekliyoruz. Bir kusur veya eksik olduysa affola.
Bu konularla ilgili âyet ve hadisler:
Bismillahirrahmânirrahîm.
1.
“Ey iman edenler! Kendi din kardeşlerinizden başkasını dost ve sırdaş edinmeyin. Çünkü onlar size ellerinden gelen kötülüğü yapmaktan geri durmaz; her zaman sıkıntıya düşmenizi isterler. Baksanıza, size olan şiddetli öfkeleri ağızlarından taşıyor. Kalplerinde gizledikleri kin ve düşmanlık ise daha korkunçtur…”
Âl-i İmrân, 118
2.
“Onlar, müminleri bırakıp kâfirleri dost ve sırdaş ediniyorlar. Yoksa onlar kâfirlerin yanında izzet, şeref ve kuvvet mi arıyorlar? Boşuna aramasınlar. Çünkü izzet, şeref ve kuvvet tamamen Allah’a aittir.”
Nisâ, 139
3.
“Ey iman edenler! Yahudi ve Hristiyanları dost ve sırdaş edinmeyin. Çünkü onlar birbirinin dostudur. Sizden kim onları dost edinirse, kesinlikle onlardan olur…”
Mâide, 51
4.
“Eğer şeytandan gelen bir vesvese seni kötülüğe kışkırtacak olursa hemen Allah’a sığın! Çünkü O, her şeyi hakkıyla işiten, her şeyi hakkıyla bilendir.”
Fussilet, 36
5.
“Sizin veliniz (dostunuz) ancak Allah’tır, Peygamberidir ve namazı dosdoğru kılan, zekâtı veren müminlerdir.”
Mâide, 55
Hadis-i Şerifler
“Kim bizim bu dinimizde olmayan bir şeyi sonradan ortaya koyarsa, o reddedilir.”
(Müslim, Akdiye, 17; Buhârî, Sulh, 5)
“Her bidat dalâlettir.”
(İbn Hanbel, III, 310)
“Kim bir kavme benzerse, onlardan olur.”
(Ebû Dâvûd, Libâs, 4/4031)
“Sade yaşamak imandandır; sade hayat sürmek imandandır.”
(Ebû Dâvûd, Tereccül 2)
“Allah, annelere hürmetsizlik etmeyi… ve malı israf etmeyi size haram kılmıştır…”
(Buhârî, İstikrâz, 19)
“Kibre düşmeden ve israfa kaçmadan dilediğiniz gibi yiyin, sadaka verin, harcayın ve giyinin.”
(Nesâî, Zekât, 66)
Ahmet Sağlam