Aydın BABACAN

Tarih: 08.12.2025 20:53

VİCDAN TERAZİSİ İLE TARTMAK

Facebook Twitter Linked-in

Vicdan Terazisiyle Tartmak.

​İnsan, varoluşundan itibaren hayatın her alanında ölçüye ihtiyaç duyan bir varlıktır. Evrendeki her şeyin bir kıvamı, bir dengesi, bir hakkı vardır. Ölçmek sadece metreyle, litreyle ya da bir terazide tartmak değildir; asıl mesele, hayatı vicdanla tartmaktır.
​Fiziki dünyada ölçü; bir yemeğin lezzetini belirleyen bir tutam tuzda, bir yapının sağlamlığını sağlayan betonda ve demirdeki oranda gizlidir. Eskilerin "göz kararı" dediği şey bile, aslında yılların tecrübesiyle ayarlanmış bir denge sanatıdır. Duvar ören usta şakülünü boşuna kullanmaz; çünkü biliyoruz ki, en küçük ölçü sapması bile sonuçta büyük bir soruna neden olur.
​Ancak öyle ölçüler vardır ki, ne cetvelle ne de terazide ağırlığını bulabiliriz. Bunlar, insan ilişkilerinin en derin yerinde, vicdanda saklıdır. Bir iş görüşmesinde verilen kararda, bir karne notunun belirlenmesinde, dostlukta kurulan menfaat dengesinde... Düzenin bozulduğu, menfaatin devreye girdiği, kayırmanın başladığı her an, en hassas terazi devreye girmek zorundadır: Adalet.
​Adaletin sahası, yalnızca mahkeme salonlarıyla sınırlı değildir. O, ticaretteki dürüstlükte, iş hayatındaki hakkaniyette, ailedeki eşitlikte, komşulukta, trafikte, pazarda ve hatta sosyal medyada attığımız bir mesajda bile aranır. Adaletin ölçüsü ise, insanın içindeki o kadim terazide, vicdanda tartılır.
​Yüce Kitabımız, bu hassasiyeti en açık şekilde emrediyor ve bizi uyarıyor:
​“Ey iman edenler! Allah için hakkı ayakta tutan, adaletle şahitlik eden kimseler olun. Bir topluluğa olan kininiz, sizi adaletsizliğe sevk etmesin. Adil olun! Bu, takvaya daha yakındır. Allah’a karşı gelmekten sakının. Şüphesiz Allah, yaptıklarınızdan haberdardır.”
— Maide Suresi, 5:8
İnanan için her ölçümün sonunda bir Mizan vardır. O Mizan, bir ömrün tüm anlarını, zerrelerini bile tartar. Tartıda ağır gelen, samimiyetle ve hakkaniyetle işlenen salih amellerdir. Ticarette, günlük hayatta ve tüm beşerî ilişkilerde doğru olmak, aldatmamak ve hakkı gözetmek, bu ebedi yurt hedefinin anahtarlarıdır.
​“Ölçtüğünüz vakit tam ölçün, tarttığınız zaman da doğru teraziyle tartın. Bu, ticaretiniz için daha hayırlı ve sonuç itibariyle daha güzeldir.”
— İsra Suresi, 17:35
​Unutmayalım ki, insan; ölçen ve tartabilen bir varlık olarak yaratılmıştır. Bu dünyadaki yolculuğumuzda, aldatmadan, kandırmadan, adaletli ve hakkaniyetli yaşamak; sadece başkalarına karşı değil, asıl olarak kendimize karşı dürüst olmaktır. Zira o büyük hesap gününde, kurulacak olan o mutlak adaletin karşısında, hardal tanesi kadar bile haksızlık edilmeyecektir.
​“O gün, adalet terazileri kurarız. Hiç kimseye zerre kadar haksızlık edilmez. Yapılan bir iyilik, bir hardal tanesi kadar bile olsa, onu getiririz. Hesap gören olarak biz yeteriz.”
— Enbiyâ Suresi, 21:47
​Hem kendimiz hem de sevdiklerimiz için, hayatın her anını vicdan terazisiyle tartarak yaşayabilmeyi ve o günün sahibinin rahmetine sığınmayı diliyorum.
​Saygı, selam ve duayla.
​Aydın Babacan.


Orjinal Köşe Yazısına Git
— KÖŞE YAZISI SONU —