Burhan BOZGEYİK

Tarih: 11.12.2025 21:46

“Yol Varsa Budur, Bilmiyorum Başka Çıkar Yol” (17)

Facebook Twitter Linked-in

“Yol Varsa Budur, Bilmiyorum Başka Çıkar Yol” (17)

En Büyük Şeref: Rabbimize Kulluk ve İbadet (3)

Zekat

Sevgili Peygamberimiz, “Ezzekatü kantaratü’l İslâm” [Zekat İslâm’ın köprüsüdür] buyurmuştur. Köprü, karşıya geçiş yoludur. Buradaki köprüden murad, Cennet’e geçiştir. Peki zekat vermeyen ne olur? O kimse köprüyü yıkmış olur. Şu hadis-i şerif, zekat verme durumundaki her Müslümanın kulağına küpe olmalıdır: “Malının zekatını vermeyen, kıyamet günü Cehennem ateşinin içindedir.”

Zekatın kimlere verileceği Kur’an-ı Azimüşşan’da beyan buyrulmuştur. Tevbe suresinin 60. âyetine meâlen bakalım: “Sadakalar (zekatlar) Allah’tan bir farz olarak ancak, Yoksullara, düşkünlere, (zekat toplayan) memurlara, gönülleri (İslâm’a) ısındırılacak olanlara, (esirlik ve kölelikten kurtulmak isteyen esir ve) kölelere, (borcuna karşılık malı olmayan) borçlulara, Allah yolunda çalışıp cihad edenlere (harçlıksız kalmış) yolcuya mahsustur. Allah Alîm ve Hakîmdir.”

Bu âyet-i kerimede zekatın sarf yerleri olan 8 sınıf zikredilmiştir. Zekatın nasıl hesaplanacağı sarf yerleri ve miktarları fıkıh kitaplarında teferruatlı şekilde belirtilmiştir. Ne hazindir ki günümüzde zekat verecek durumdaki Müslümanları birçoğu ya zekatını hiç vermemekte, ya noksan vermekte, ya da zekat verilmeyecek yerlere vermektedir.

Kur’an’ın ve Sünnetin hâkim olduğu bir İslam devletinde zekatı devlet toplar ve Kur’an-ı Kerim’de beyan buyrulan bu 8 sınıfa sarf eder. Hz. Ebubekir (ra) hilafeti zamanında zekat vermeyenlerle savaşmış ve onları en ağır şekilde te’dip etmiştir. Günümüzde ise maalesef gerçek İslam devleti yok. Şayet olmuş olsaydı, bir yılda toplanan zekatlarla İslam beldelerinde bir fakir kalmazdı. Uzmanların yaptığı hesaplamaya göre Müslüman zenginlerin yıllık zekat potansiyeli 4 trilyon dolardır. Bunu mübalağalı görenlere şu misalleri vermek isteriz. Suudi Arabistan’da bir futbol kulübü başkanı Real Madrid futbol takımının oyuncusu Arda Güler’i transfer etmek için şu teklifte bulunmuştur: Transferde peşinat olarak 1 milyar dolar. Yıllık 500 milyon dolar. Yeni yapılacak 80 bin kişilik stadyuma ismini vermek. Lüks villalar. Lüks arabalar ve hizmetkarlar, vs. Yine Suudi Arabistan’daki bir kulüpte oynayan Ronaldo yıllık 300 milyon dolar almaktadır. Körfez ülkelerinde parasının hesabını bilmeyen, lüks araçlarını altınla kaplatan uçaklarının tuvaletini ve musluklarını altından yaptıran nice zengin vardır. ABD Başkanı çıktığı bir gezide üç İslam ülkesinden 4 trilyon dolar haraç alıp ülkesine dönmüştür. Misalleri çoğaltabiliriz. Yani yıllık 4 trilyon dolarlık zekat potansiyeli hayali bir rakam değildir. Bu zekatlar toplanmış olsa, bir senede Müslümanlardan fakir kalmaz. Allah yolunda cihad edenlere verilse zâlimlerin, kâfirlerin ümüğü sıkılır.

Dedemin zamanında hatırlıyorum: Köylülerin gönlü gözü boldu. Mahsullerinin öşrünü verdikleri gibi; Üzüm, incir, fıstık, kayısı, kavun, karpuz ve sair ürünleri eşe, dosta, akrabaya, ziyaretçilere bolca dağıtırlardı. Mülkün sahibi olan Allahu Azimüşşan da onların mahsulünü bereketli kılardı.

Merhume anacığım anlatmıştı. İki dedem de mahsulü kaldırınca harman yerine yığar, buğdayı tahtadan mühürle mühürler, öşrünü hesap edip bu öşrü fakir-fukaraya dağıtır, bunu yapmadan kendi evlerine bir avuç buğday bile almazlarmış. Daha sonra mahsulü ambarlara koyar veya satarlarmış. Karaca Dedem arıcılık ta yaparmış. Bal sağımı zamanı bütün balı köydekilere hediye edermiş. Hem de her bir haneye bir hamadan (yaklaşık 5 kg.) bal olmak üzere.

Geçen sene bir tanıdık şu şekilde yakınmıştı: “Geçen sene 100 teneke (1 teneke 17 kilo) zeytinyağı elde ettik. Bu sene 4 teneke aldık. Neden böyle oldu?” Kendisine şöyle dedim: “Öşrünü vermedin, Allah da bereketi elinizden aldı. O mahsulün öşrü onda birden 10 teneke, masraf ettinizse, 20’de birden 5 teneke fakirlere vermeniz gerekirdi. Verdiniz mi? Yok! Sizin de yakınmaya hakkınız yok.”

Bir ara bir köydeki dostumuz davet etmişti. O köydeki bir ağa, “şurası benim, şurası benim!” diye arazileri hakkında bilgi vermeye başladı. Yaklaşık 3 bin dönüm arazi. Kendisine “Öşrünü veriyor musunuz?” dedim. Bana, “Öşür ne?” dedi. “Malınızın zekatı. Onda bir veya yirmide bir” dedim. Orada bulunan kardeşi. “O vermez. Elinde bir şey kalmaz. Çünkü her sene şehirden bir daire alır.” Buyrun bakalım. Ağlanacak bir hal.

Müslümanlar nisap miktarı altına veya altın karşılığı mala sahip iseler kırkta birini zekat olarak vermelidirler. Hayvanların zekatı fıkıh kitaplarında tafsilatlı bir şekilde belirtilmiştir. Mesela koyunların zekatı: Saime olan koyunlar ile keçilerin zekatı kırktır. Kırktan noksan için zekat yoktur. Kırk koyun için ise bir koyun zekat verilir. Kırktan sonra 121 koyuna kadar zekata tâbi değildir.121 koyundan 201 koyuna kadar zekat iki koyun, 201 koyundan 400 koyuna kadar 3 koyun, tam 400 koyun için de dört koyun zekat verilir. Sonra her yüzde bir koyun daha verilir. Bazan 1500 ve daha fazla koyunları olanları işitiyoruz. Bunlar zekatını tam olarak verecek olsa, yakınlarındaki fakirler âbâd olur.

Zenginlere zekat farz olduğu gibi zekatları nasıl sarf edeceklerini öğrenmek te farzdır. Hakeza, namaz nasıl farzsa, namaz hakkında (farzları, vacipleri, sünnetleri, âdabı, erkanı) öğrenmek te farzdır. Zengine hac nasıl farzsa hacla ilgili bilgileri öğrenmek te farzdır. Cihad edeceklerin cihatla ilgili bilgileri öğrenmeleri, kadıların hükümleri bilmeleri farzdır. Hâkeza, her hususta bu böyledir.


Orjinal Köşe Yazısına Git
— KÖŞE YAZISI SONU —